Hortkuluk Avcısı 11 Yaşında!

hortkuluk-avcisi-10-yasinda

Hortkuluk Avcısı 11 yaşına bastı.

Bunu 28 Ocak‘ta yaptı. Benim aklımdaydı ama unuttum. Başka insanlar hatırlamış, gördüm, mutlu oldum. Geçtiğimiz sene şurada 10. yılımızı kutlamıştık. Bu sene de yeni yaşımızı kutlayalım istedim. Hâlâ hatırlayan, hâlâ nostaljisinde kaybolan, hâlâ evin yolunu aklından çıkaramamış dostlar varsa bir yazı çok görülmemeli dedim.

FantastikCanavarlar.com üzerinden yürüttüğümüz yeni maceramızda bizlere eşlik eden ve daha önce Hortkuluk Avcısı‘nın adını bile duymamış binlerce insan var. Biliyorum onlara bu sözler anlamsız geliyor. Yıllardır inaktif olan bir sitenin doğum gününü kutlamaya ne gerek var, burada ne arıyorsunuz, neden vaktimizi çalıyorsunuz… Ama bu sözlerin anlamlı geleceğinden emin olduğum onlarca harika insan tanıyorum.

2006’dan beri bu insanlar o ya da bu şekilde hayatımda. Benim hiç tanımadığım ama orada tanışan onlarca başka insan da birbirlerinin hayatında. Birçok şey yaşandı ve bunlara vesile olduk. Bence hayatlar değişti. Bazıları iyi anlamda, bazıları da kötüdür belki; bana hiç kötü gelmiyor.

Ya da evde yaşanan kötülükler evde kalıyor, dışarısı bilmesin istiyoruz. Bunun ev olduğunu bizden başkası bilmiyor. Kırgınlıklar, küslükler çabuk unutuluyor. Dışarıya çıksak hep kol kola olurmuşuz gibi geliyor.

Geçtiğimiz sene, Hortkuluk Avcısı‘nın bir zaman makinesi olduğunu söylemiştim. Geçen bir yılda buna inancım pekişti. Sanki bir düğme var, bastığımızda forumun kahverengi temasına düşüyoruz. Dobby bize bakıyor. Sayfaların bittiği yerde olduğunu iddia eden insanlar var. Harry Potter‘ı aşmış, yazdıkları kurgularıyla bugünün Lanetli Çocuk‘una taş çıkaracak yazarlar; Rowling‘in, görse seriyi baştan yazmaya niyetleneceği teoriler; paylaşılan onca şey… Anlatmaya günler yeter mi?

Şimdi biraz daha büyüdük. Bazı şeyleri daha iyi anlıyoruz. Bazı şeylerse sadece o gün oradaysanız anlamlı geliyor. Bir alan adına ihtiyacımız yok, buna inanıyorum.

Hortkuluk Avcısı’nın nerede olduğunu en iyi siz biliyorsunuz. İsimler değişir, hep değişir.

Biz sayfaların bittiği yerin ötesindeyiz. Orada içimizi ısıtan bir şömine, paylaşılan kaymak biraları, Bertie Bott’ın kulak dumanlatan şekerlemeleri var.

Gerçeklerden kaçtığımız devasa bir kapı var.

Ve sevgimiz, dostluğumuz, aşkımız var.

İyi ki.
Onur Selamet

4 Yorum

Bir Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir