Katherine Waterston “Fantastik Canavarlar” Seçmelerinde Yaşadığı Kabusu Anlattı

Bugüne kadar yayımlanan fragman ve resimlerden gördüğümüz kadarıyla Tina Goldstein rolüyle göreceğimiz Katherine Waterston’ın Fantastik Canavarlar Nelerdir, Nerede Bulunurlar filmi için mükemmel oyuncu seçimi olduğu kesin. Fakat geçenlerde Entertainment Weekly’ye verdiği röportajda Katherine Waterston bu rolü alabileceğini düşünmediğini itiraf etti. Her şey birden farklı bir şekilde sonuçlanabilirdi – ama iyi ki de öyle olmadı!

Ona ilk kez rolden bahsedildiğinde Waterston bu rolü alma şansı olduğunu düşünmediğini söyledi.

Kimler oynuyormuş ve neymiş diye okuyorsunuz ve şöyle düşünüyorsunuz, ‘Eh, güzel bir mail ama ben bu işi almayacağım; bu benim boyumu aşar ve böyle bir şey gerçekleşmeyecek.’ Böyle düşünmenin avantajı da oldukça rahat olmanız çünkü sizi hayatta seçmeyeceklerine o kadar eminsiniz.

Maalesef Waterston seçmelerin hiç iyi gitmediğini hissetti.

Sonra seçmelerde bunun daha da kötü gidemeyeceğini düşündüm. […] Şey, oyuncu yönetmeni çok fazla pasta falan yemiş ve şöyle dedi, ‘Özür dilerim çok fazla pasta yedim,’ ve benim seçmemde hazımsızlık sorunu çekiyor ve beni izlemiyor gibi bir hali vardı. Ve ben de onu bunalttığımı düşündüm.

Tina_and_Queenie (1)

Ama güzel bir şey yapmış olmalı çünkü hepimizin bildiği gibi Tina rolü ona verildi – ee gerisi malum!

Benim canıma okumak ve bir deneme yapmak istediklerini duyduğumda çok şaşırmıştım. Sonrası kabus gibiydi çünkü o zamana kadar bu role gerçekten bağlanmış oluyorsunuz ve o karakteri hayalinizde canlandırıp düşünüyorsunuz ve hayalini kurduğunuz hangi sebeplerden ötürü onu oynayabilecek tek kişi sizsiniz diye düşünüyorsunuz. Ve bir de bakmışsınız sahneleri oynamaya başlama isteği gelmiş.

Seçme tecrübeleri dışında, Waterston Harry Potter evreninin bir parçası olmanın nasıl bir şey olduğu ve böyle köklü bir dünyaya girmenin nasıl bir his olduğu hakkında konuştu.

Sanki bir futbol takımında veya onun gibi bir şeydesiniz. Hayranlarınız var ve size inanıyorlar ama yine de maçı kazanmak zorundasınız. Yaptığımız şey için hayli yüksek beklentileri olan insanlar var. Bunu düşünmemek zorundayım böylece rahat olabilir ve her gün oyalanabilir ve doğru yapmak zorunda olduğumu düşünmemiş olurum. Serbest olmak istiyorsunuz. Oynayacağınız karakterin Hermione ile karşılaştırılacağını düşünmek zorundasınız. Peki buna az çok hazır mısınız? Bu o kadar da düşündüğüm bir konu değil. Sanırım hazır değilim! O harika biriydi.

Waterston ayrıca asasını seçerken nasıl zorlandığından ve bunu düşündükçe aklından geçen çeşitli fikirlerden bahsetti.

Nasıl bir asa Tina’yı seçerdi? Birçok çeşidi var ve hepsi size farklı hikâyeler anlatır. Gösterişli bir asa sizi seçerse muhteşem bir geleceğe sahip olacağınızı mı düşünürdünüz? Çok önemli bir cadı mı olacaksınız? Ya da eğer basit bir asanız olursa ‘Ah, büyük işler başaramayacağım,’ diye mi düşünecektiniz? Kısacası burası eğlenceli kısmıydı. O noktaya gelince bu olayı o kadar sevmiştim ki hangi asanın benim için doğru seçim olacağı barizdi. Daha ağır bir şeyler olmasını istedim. Yeterince güçlüymüş gibi gelmemişti.

Waterston’ın Tina rolüyle ilgili aklından pek çok düşünce geçtiği ortada, biz de bu karakter hakkında daha fazla şey öğrenmek ve onu sinemada görmek için sabırsızlanıyoruz! Siz ne dersiniz?

FB_CoHP_Tina_2

2 Yorum

Bir Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir