Rowling’in evreninde spor dendiğinde ilk akla gelen elbet Quidditch’tir. Özellikle Ateş Kadehi’nde Quidditch Dünya Kupası, İngilizlerin finalde Bulgaristan karşısında İrlanda’yı desteklemesi, filmde stadyumun etrafında marşlar söyleyerek kaymak birası içen cadı ve büyücüler çoğu okur ve izleyiciyi mest etmiştir. Hatta kimi dikkatli okurlar Ludo Bagman’in bir ortamda bahsini geçirdiği 200’ün üzerinde bir farkla yenildiğimiz İngiltere-Türkiye Quidditch maçı sohbetini hatırlar ve herkes gibi bundan küçük bir mutluluk duyar. Çünkü Quidditch evrenseldir.
Peki ya futbol?
Her Harry Potter hayranı 11 yaşını geçtikten sonra Muggle ailede büyümüş bir büyücü olduğunu umarak o mektubu bekledi. Peki aramızdan biri gerçekten seçilseydi? Hogwarts’a gittiğinda Muggle alışkanlıklarından tamamen vazgeçebilecek miydi? Bahsettiğim alışkanlıklar diş fırçalamak veya yaşına uygun giyinmek gibi şeyler değil. Zaten bildiğimiz kadarıyla ergen gençlerimizin cüppelerinin altına kot pantolon, tişört gibi kombinler yapmasını da izin veriliyordu. Bahsetmek istediğim alışkanlık futbol.
Harry Potter dünyasıyla tanıştığımız ilk kitapta Harry yatakhanedeki odasına girer. Ron, Neville, Seamus ve Dean Thomas’la aynı odada kalmaktadır. Dean’in babası Ölüm Yiyenler tarafından öldürülmüş ve Dean de Muggle annesi tarafından Muggle alışkanlıklarıyla büyütülmüştür. Bu açıdan tıpkı Harry gibi o da büyücü dünyasına girdiğinde çeşitli adaptasyon sorunları yaşamıştır.
Yine ilk kitapta bir Slytherin – Gryffindor Quidditch karşılaşmasında, Flint Harry’e sert bir şekilde omuz atar. Dean de bunun kırmızı kart olduğunu belirtmek için ayaklanır. Ron’sa Quidditch’te kırmızı kart diye bir şeyin olmadığını Dean’e anlatmaya çalışır. Başka bir bahiste Ron’un Dean’e, “Sadece tek bir top ve 2 adet kale var, ancak kimse uçamıyor öyle mi?” diye sitem ettiğine şahit oluruz.
Tüm tabloların, fotoğrafların ve posterlerin hareket edebildiği bir dünyada Rowling bize Dean Thomas’ın baş ucundaki hareketsiz West Ham United posterini betimler. Hatta bir hatıra kırıntısı olarak Harry veya Ron’un asasıyla posteri dürttüğünü ve posterin neden hareket etmediğini merak ettiklerini anımsıyorum. Dean de o sırada koyu West Ham fanatikliğinden ve West Ham’ın futbol takımlarının en iyisi olduğundan bahsetmektedir. Sadece Danimarkaca çevirilerde bu takım Liverpool olarak geçmektedir.
West Ham United 1895 yılında kurulmuştur. İngiltere’nin en fanatiği olarak bilinen taraftarı, 1904 yılından beri futbol oynadıkları Boleyn Ground’a şehirdeki şatodan dolayı Castle (Şato) yakıştırmasını yapmıştır. Hatta stadın girişinde kale ya da şato girişine benzeyen kuleler bulunmaktadır. Bunun yanında bu şato benzetmesi kulubün ambleminde de yer almış, şato üzerine iki adet çekiçle resmedilmiştir. Çekiçler de kulübün kuruluşunda yer alan demir işçilerini temsil etmektedirler.
Rowling hangi İngiliz takımını kendine yakın görüyor bilemeyiz ama okuyucusuna Muggle sporlarından sunduğu tek spor futboldur. Ve bunu Dean Thomas’ın hareketsiz West Ham posterleriyle yapmıştır.