Harry Potter ve Seçilmiş Kişiler: Katniss Everdeen

Edebiyat dünyasında Seçilmiş Kişiler’i çokça görebiliriz. Çoğunun kendi hikayesi vardır, fakat Mugglenet yazarı Nathalia’ya göre Katniss Everdeen ve Harry Potter birçok benzerliği taşımakta – aynı zamanda birbirlerinden çok da farklılar. Gelin bu iki Seçilmiş Kişi’nin hikayelerini ve seçimlerini hep beraber inceleyelim!

Uyarı: Yazı Açlık Oyunları filmleri hakkında spoiler içerir!

Bazı kahramanlar seçilmiştir, bazıları seçer ve bazen, sadece karmaşıktır. Favori kahramanımızın, Harry Potter, Voldemort’u yenmek üzere kaderi yazılmıştı. Yine de kendi kaderiyle yüzleşmeyi seçerek cesaretini gösterdi. Bu seçim Açlık Oyunları serisindeki distopik kahraman Katniss Everdeen için basit değildi.

Hayatta kalmak Katniss’in birinci amacıydı, fakat kardeşinin yerine Açlık Oyunları’na (12 erkek ve 12 kız çocuğun ölümüne savaşarak tek bir galibin çıktığı oyun) gönüllü olarak hayatını tehlikeye attı. Katniss, babasının ölümünden sonra keder yüzünden hayattan kopmuş annesinin yerin koruyucu rolünü üstlenmişti. Ve bu tarz bir koruma hissiyatı yüzünden kardeşi Primrose’un neredeyse kesin ölümünden kendi hayatını riske atarak onu korudu. Harry de bu tarz fedakarlıkları yapıyordu, sürekli olarak arkadaşlarının yerine kendini riske atmak için uğraşıyordu.

Katniss yarışmaya katılmayı seçtiğinde, devrimin öncüsü olacak yüz olacağının farkında değildi. Kurallara bağlı kalarak oynamayı sürekli reddetmesi ve hayatta kalma içgüdüsü, onu toplumun önüne isyanın bir figürü olarak yansıttı. İlk Açlık Oyunları’ndan sağ çıktıktan sonra, isyan ve isyancılar, Katniss’i devrimin sembolü olarak seçtiler. Bütün büyücü topluluğu Harry’yi kahraman olarak gördüğü için (ya da yalancı, kime sorduğunuza bağlı) Harry de kendini benzer bir spot ışığı altında bulmuştu.

Kendisine söyleneni yapmaya gönülsüz olan Katniss, rolünü direk olarak kabul etmez, fakat devrimin gerekliliğini ve kendi katkısını yapar – kendi yoluyla. Bakan Scrimgeour kendisine Bakanlık’a desteğini açıkça göstermesini istediğinde, Harry bir kukla olmayı reddederek Hortkulukları yok etmeyi içeren gizli görevini takip etmişti.

Fakat Harry ve Katniss, her ikisi de savaştaki bir dünyada yaşıyordur, bu da hikayelerine benzerlikler katar. Harry, Sihir Bakanlığı’na güvenemez (özellikle Harry’nin güvenilemez olduğu hakkında bütün bir yıl boyunca insanları ikna etmeye çalıştıkları için). Katniss de aynı amaç uğruna çalıştıkları halde tam olarak 13. Mıntıka’dan Başkan Coin’e güvenemez.

Bu kimseye güvenmedikleri anlamına gelmez. Harry’nin, Snape’in kendisine yardım etmeye ve korumaya çalıştığını keşfetmesi gibi (her ne kadar gönülsüzce ve kendi bencil sebepleri için olsa da korudu), Katniss de kendini diğer taraftaki Plutarch Heavensbee tarafından yönetilen, önceki birincilerin oluşturduğu birlikten yardım alırken bulur.

İki durumda da Seçilmiş Olanlar asıl planın tüm detaylarını öğrenmez. Dumbledore, kendisini Snape’in öldürmesini istediğini Harry’ye söylemez. Katniss’e de 75. Açlık Oyunları’nı sabote etmeyi amaçlayan bir birliğin parçası olduğunu bilmez. Katniss için, Harry’den çok daha uzak olarak, bu durum herkese karşı güvenilmezlik duygusu yaratır -bu kişilerin “kendi tarafında” olmasına karşın – ve genelde kendi planlarını uygulamayı tercih eder.

Harry ve Katniss’in yolları, görevlerinin sonuna yaklaştıkça daha da ayrılır. Harry, kaderi olduğunu anladığı yolu sadakatle izler: son Hortkuluk’u yok etmek için ölmek ve Voldemort’u öldürmek. Diğer taraftaysa, Katniss, herkesin kendisinden beklediği şeyi yapıyormuş gibi davranır – Başkan Snow’u öldürmek – fakat onun yerine Coin’i öldürür çünkü Coin’in güç için yanıp tutuştuğunu ve tehlike arz ettiğini fark eder.

Katniss kendi kaderini kendisi yaratır. Panem’in çoğunluğunu temsil etmesi için seçilmesine ve mıntıkaları bir araya getirmek için plandaki sembol olmasına rağmen, sonunda, isyanın verdiği kararlara katılmaz ve kendi içgüdülerini izler.

İki hikaye de gücün karanlık tarafıyla uğraşır, ve ikisi de gücü kendisi için aramayan kahramanlara sahiptir. Harry ve Katniss, doğru olduğuna inandıkları için, iyilik için savaşırlar. Harry gibi, Katniss’in de tek dileği savaşı bitirmek ve huzurlu bir hayat yaşamaktır – eğer hayatta kalabilirse.

Sizler bu iki karakter hakkında neler düşünüyorsunuz? Bizlerle paylaşmayı unutmayın!

5 Yorum

Ufuk için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir