Mugglenet‘te yayınlanan bir makalede, Ilvermorny Cadılık ve Büyücülük Okulu‘nun hikâyesiyle Potter‘ın hikâyesi arasındaki benzerlik ortaya dökülüyor. Biz de Amy adlı bu kullanıcının görüşlerini sizler için Türkçeye çevirdik. Sizce de haddinden fazla benzerlik yok mu ortada?
Ilvermorny ile ilgili son çıkan bilgilerden insanların en çok ilgisini çeken şeyler hangi hanelerin olacağı olsa da, J.K. Rowling ve Pottermore’un bizlere sunduğu bilgilerde bu Kuzey Amerika Büyücülük Okulu ile ilgili bir yığın farklı bilgi bulunmakta. Rowling, dahiliğini konuşturarak yarattığı dünyada sayısız bağlantı kuruyor ve her şeyin birbirine bağlanmasını sağlıyor.
Aileler belirli bir kalıp içerisinde işlerini yürütüyorlar, çocuklar ailelerinden gördükleri şeyleri taklit ediyor. J.K Rowling bu alışkanlığı, Gormlaith Gaunt ve torunu Voldemort’un paralel hikayelerinde, çok güzel bir şekilde ortaya koyuyor. Ilvermorny’nin hikayesinde; Gormlaith, yeğenini ve kocasını öldürmek, çocuklarını da kaçırmak ve böylece Gaunt ailesinin safkanlılığını korumak için Greylock Dağı’na geliyor. Bütün bu durum bize bir deja vu yaşatıyor. Yüzyıllar sonra, Gaunt ailesinden gelen Voldemort’u da benzer bir eylemde bulunurken görmedik mi? Voldemort’ta büyücülük dünyasının saflığını korumak için gecenin geç bir saatinde, birilerini öldürme amacıyla bir evi ziyaret ediyordu. Bütün amacı üstün bir ırk ortaya çıkarmaktı. Sonuçta, Harry’i öldürmeyi başararak hayatta kalabilecek ve görevini yerine getirmiş olacaktı.
Ilvermorny’nin hikayesini okurken bana en tanıdık gelen an, Gormlaith’in yatak odasına giriş anıydı. “James’in, kızlarının önünde ölmeye hazır olarak beklediği yer.” James. Lily. Bütün bunlar oldukça bilindik. İronik bir şekilde (JKR’i tanıyorsak, bu bir rastlantı değildir) James adında olan bu kişi, iki çocuğu için hayatını ortaya koymaya hazırdı, aynen yıllar sonra Lily’nin Harry için yapacağı gibi. Lily, çocuğunu bir Gaunt’un öfkesinden koruyan ilk kişi değildi, aynı zamanda kötülüğü daha güçlü bir büyüyle durduran da ilk kişi değildi.
Gormlaith’in eve olan saldırısı sırasında Isolt ve James, ancak kızlarının çığlıklarına uyanırlar.
“Isolt ve James’in üzerindeki efsunu kıran da işte buydu. Öfke ve büyü onları uyandıramamıştı, fakat kızlarının korku dolu çığlıkları Gormlaith’in onlar üzerine yerleştirdiği laneti kırmıştı. Sonuçta Gormlaith gibi, laneti de, sevgiyi hesaba katmamıştı.”
Voldemort’ta olduğu gibi Gormlaith’i de başarısızlığa uğratan şey sevgiyi küçümsemesi oldu.
Artık çoktandır bildiğimiz gibi J.K. Rowling‘in yaptığı hiçbir şey kazara meydana gelmiyor, yani bu 2 hikayenin paralelliklerinde bir amaç var. Birlikte büyüdüğümüz bu büyücülük dünyası ile henüz yeni yeni tanımaya başladığımız farklı bir dünya arasındaki çok güzel bir bağlantı bu. Sanki eski bir dostla yeniden bir araya gelmişiz gibi hissettiriyor.