Korkunç Bir Yetişkin: Albus Dumbledore

Neredeyse herkes için ayrı bir yeri olan ve Hogwarts’ın tartışmasız en çok sevilen müdürü Albus Dumbledore hakkında madalyonun diğer yüzüne bakmak ister misiniz? Mugglenet editölerinden Joshua’nın kaleme aldığı bu yazı sizi biraz kızdırabilir, bizden söylemesi!

Harry Potter evrenindeki en çok sevilen karakterlerden biri olan Dumbledore’u tanımak için serinin büyük bir hayranı olmanıza gerek yok. Aşırı bilgeliği ve korumacı mizacı onu herkesin sahip olmak istediği büyük büyük büyük dede modeli yapıyor.

Fakat durum tam da bu olmayabilir. Albus Percival Wulfric Brian Dumbledore bir aziz gibi değil de bir tiran olarak tanımlanmalı belki de. Dumbledore gerçekten korkutucu! Onu sevdiğiniz için kendinizi kötü hissetmelisiniz…

Evet, bu yaşlı adamın tercih ettiği metotların kötü taraflarını konuşmanın zamanı geldi.

İlk bakışta, bu sıra dışı ruhlu adam Hogwarts Okul Müdürlüğü pozisyonuna cuk oturuyor: nazik ama katı, merhametli ama hakim. Genelde göz ardı edilen özelliklerinden biri çocukların güvenliği konusundaki tutumu. Bir düşünün, 11 yaşındaki sevgili evladınızı cadılık ve büyücülük okuluna gönderiyorsunuz. Düşünceleri son derece saf ve temiz olsa da bir şekilde Profesör Snape ile ters düşüyorlar ve ceza alıyorlar.

Siz de, normal bir yetişkinin yapacağı gibi, aldıkları cezanın Filch’in yanında birkaç saat geçirmek olduğunu düşünüyorsunuz ya da en fazla okulda bir iki odanın toplatılıp temizlettirileceğini tahmin ediyorsunuz. Bunun yerine, Merlin Nişanı sahibi saygıdeğer okul müdürü sizin biricik evladınızı akromantulaların, at adamların ve başına buyruk bir Ford Anglia’nın olduğu güvenilemez bir ormana yolluyor. Böyle bir durum, tüm seri boyunca Draco’nun haklı olduğu tek şeyi akıllara getiriyor: “Babama söyleyeceğim!

Dumbledore’un haylazlıkları bununla da bitmiyor. Harry Potter ve Ateş Kadehi sırasında, büyücüler arasında yetişkinliğe geçiş olarak kabul edilen 17 yaşında olanların katılabileceği bir turnuvaya henüz dördüncü sınıfta okuyan bir öğrencinin katılmasına göz yumuyor. Bu durumun kadeh ile alakalı olduğu açık da olsa Dumbledore yola devam etmeyi seçiyor ve Harry’i bir değil, iki değil tam üç kere ölüm ile burun buruna getiriyor.

Büyüceşura’nın Başsihirbazı yetişkinliğin yakınından bile geçmiyor.

Bebekleri kapı önlerine bırakırken, çalışanlarından birinin kafasının arkasında Voldemort’un olduğunu bile fark edemiyor. İyi niyetli bile olsa Hagrid’in tehlikeli öğretmenlik metotları ve Snape’in öğrencileri ayırması hakkında kılını bile kıpırdatmıyor. Belki de en kötüsü, Gilderoy Lockhart’ı işe alıyor. Yani bunlar bile sizi ikna etmediyse, ne ikna eder bilemiyoruz.

Kendisine emanet edilen çocukların güvenliğini tekrar ön plana çıkaracak olursak, Sihir Bakanı’nın neden Hogwarts ve Dumbledore’un yönetim biçimi hakkında neden endişelendiğini anlamak gerçekten zor değil.

Peki ya daha birinci sınıf olan bir öğrenciye görünmezlik pelerini vermesi? Dumbledore’u biraz da esprili bir yaklaşım ile tekrar hatırlamış olduk. Tamam, Dumbledore’un bir yanının çocuk olduğunu her fırsatta gördük ancak sizce de yetişkin olmaktan çok mu uzaktı? Görüşlerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın.

İlginizi çekebilir:

Kehanetin Gerçekleşmesinde Voldemort’tan Fazla Emek Veren Adam: Albus Dumbledore!

Albus Dumbledore’u Mutlu Etmeye Yeten 7 Mütevazı Şey

29 Yorum

Littlefinger için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir