Albus Dumbledore’u Mutlu Etmeye Yeten 7 Mütevazı Şey

Uzun ve beyaz bir sakal sizi yanıltmasın. Hogwarts Müdürü’nün ruhu hep gençti. Hogwarts’ın en çok sevilen ve takdir edilen Müdürü. Kibar, bilge ve sıra dışı bir büyücü. Harry’nin, çocuğuna adını verdiği unutulmaz bir değer. Hepimize örnek olmuş Albus Dumbledore’u mutlu etmeye yeten detaylara gelin hep beraber bakalım.

Bu yazı fena spoiler içerir!

Profesör Dumbledore’un Çikolatalı Kurbağa kartında, Dumbledore’un oda müziğinden ve on labutlu bowlingden hoşlandığı yazar. Evet, Dumbledore geleneksel ve alışılagelmiş büyücülerden biri değildi.

Albus Percival Wulfric Brian Dumbledore bilge, zarif, saygı duyulan ve bu özelliklerini çocuksu halleri ile dengeleyen, hayatta küçük şeylerden mutlu olmayı bilen biriydi. Gelin, o iki yarım ay şeklindeki gözlüklerin arkasındaki gözleri güldüren birkaç şeye birlikte bakalım.

1. Limon Şerbeti

‘Limon Şerbeti içer miydiniz?’
‘Ne içer miydim?’
‘Limon şerbeti. Muggle’ların bir çeşit tatlı içeceği. Hoşuma gidiyor.’

– Harry Potter ve Felsefe Taşı

Eskilerin dediği gibi; canın çektiği cana şifa. Dumbledore kesinlikle tatlılara çok düşkünde ve en sevdiği şekelemeleri yemeden duramazdı. Bu hissi çoğumuz biliriz, değil mi?

“Limon Şerbeti” ve “Asit Poplar” gibi parolaları çalışma odası için, kimlik doğrulama testi olarak da en sevdiği reçel türünü, ki ahududuydu, kullanmıştı.  Konu Bertie Bott’un Binbir Çeşit Fasülye Şekerlemeleri olunca daha karışık zevkleri vardı.  Keşke karamelli ve kulak kirlilerin rengi bu kadar yakın olmasaydı.

2. Şarkı Söylemek

“Ah, müzik!” dedi. “Burada yaptıklarımızın ötesinde bir büyü!”

Harry Potter ve Felsefe Taşı

Hogwarts marşı hep beraber söylenirken, ufak çaplı bir kaos yaşanabilir çünkü herkes kendi tonunda ve ciğerlerinin müsaade ettiği ölçüde bağıra bağıra bir ritim tutturur. Okulun diğer öğretmenleri bu kargaşaya sabit gülümsemeleri ile eşlik edip, kaosun bir parçası olmaya çok düşkün olmasalar da, Hogwarts marşını Dumbledore’dan çok seven yoktur galiba. (tamam, belki Fred ve George dışında) Kendileri kaybeder, bizden söylemesi. Aslında Dumbledore bizlere, sadece birkaç sene daha yaşlanmanın, büyümek anlamına gelmeyeceğini gösteriyor.

3. Fawkes

“Onu bir Yanma Günü’nde görmen ne yazık,” dedi. “Genellikle çok yakışıklıdır: Harikulade kırmızı ve altın rengi tüyleri vardır. Büyüleyici yaratıklar bu Anka kuşları.”

– Harry Potter ve Sırlar Odası

Muhtemelen çok ama çok uzun bir süredir Fawkes, Dumbledore’un sadık arkadaşı. Sahibi onun sayısız yenilenme sürecine şahit olmuş olsa bile, Fawkes’ın Dumbledore’u büyülemekte başarısız olduğu tek bir an bile yok. Onu suçlayabilir misiniz? Anka kuşunun eşsiz özelliklerinin yanı sıra (seride inanılmaz yardımları vardı) Dumbledore ve Fawkes arasındaki arkadaşlık her şeyden önce geliyordu. Bu bağın ne kadar kuvvetli olduğunu, Dumbledore öldüğü zaman Fawkes söylediği ağıt ile bizlere gösteriyordu.

4. Kalın, Yünlü Çoraplar

“İnsanın hiç yeteri kadar çorabı olmuyor” dedi Dumbledore. Bir Noel daha gelip geçti, bir çift çorap veren olmadı. Herkes bana kitap armağan ediyor.”

– Harry Potter ve Felsefe Taşı

Dumbledore Kelid Aynası‘na baktığı zaman, kendisini bir çift yün çorap tutarken gördüğünü söylüyordu. Farz edelim ki tamamen dürüst değil ancak yine de bir noktaya değiniyor.

Küçükken bize çorap hediye edildiği zaman hoşnutsuzluğumuzu belli ederek ufaktan inleyebiliriz ancak gerçekten iyi bir çift çorap göz ardı edilmemeli. Özellikle büyüyüp de kendimiz almak zorunda kaldığımız zaman. Hala ikna olmadıysanız, çorap düşkünü efendi Dobby’ye konu hakkındaki fikirlerini sorabilirsiniz. Çoraplar koklanmak için değildir! Özellikle de son zamanlarda sıkça giyildiyse!

5. Gülünç Kelimeler

“Şölen başlamadan önce bir şeyler söylemek istiyorum. Söylüyorum işte: Zırla! Tırla! İncik! Boncuk!”

– Harry Potter ve Felsefe Taşı

Onu çok yakından tanıyanların bildiği gibi; garip mizah anlayışı ve şakacılığı, onu özel yapan şeyler. Kelimelerin iyileştirme, zarar verme hatta öldürme güçlerinin olduğu bir dünyada sadece insanları güldürmek için söylenildiklerini duymak gerçekten harika.

Roald Dahl’ın bir keresinde yazdığı gibi; “ufak gariplikler, en çok, en bilge adamlara yakışır” ve Dumbledore’dan daha bilgesi ise gerçekten zor bulunur, değil mi?

6. Görünmezlik Pelerini

“Haa – onu baban bırakmıştı bana, hoşuna gider diye düşündüm.” Dumbledore’un gözleri parladı

– Harry Potter ve Felsefe Taşı

Görünmezlik pelerininin Dumbledore’un hayatında çok farklı anlamları var. Öğrendiğimiz kadarıyla, Ölüm Yadigarları, genç Albus’un aklını kurcalayan bir konuydu ve yadigarları bir araya getirmeye çalıştığı zamanlarda pelerini çok istemişti.

Fakat Dumbledore geçen onca yıl sonrasında pelerinin gerçek manasını kavradı; sevdiklerinizi korumak. Dumbledore, Harry’nin pelerini kullanışında, gücün, mütevazılığın ve bilgeliğin izlerini görmüştü. Pelerinin değerini anlamak ve takdir etmek belki de bir hayat boyu sürdü ve sonucunda Dumbledore’a büyücü dünyasının geleceği için umut verdi.

7. Örgü Modelleri

“Hayır, sadece Muggle magazinlerini okuyordum,” dedi Dumbledore. “Örgü modellerini seviyorum”.

– Harry Potter ve Melez Prens

Çünkü neden olmasın?

Onu, ilk gördüğümüz andan kuledeki son bakışına kadar sevdik. Yeri geldi anlamadık, yeri geldi kızdık ama çokça da iyi ki varsın bilge adam dedik. Onun rehberliği olmadan, hem Harry’nin hem de okulun çok zorlanacağını hepimiz az buçuk tahmin ettik. Fantastik Canavarlar’ın gelecek filmleri ile gençliğine döneceğimiz Albus Percival Wulfric Brian Dumbledore’u şimdiden özlediğimizi söyleyebiliriz. Küçük şeylerle mutlu olan büyük insan, büyük büyücü.

Peki ya sizin aklınızda kalanlar neler? Paylaşmayı unutmayın!

Site Yorumları
7 Yorum

Ömer için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir