Sihir dünyasının stil ikonlarına birlikte göz atmaya ne dersiniz? Biz onları hep yaptıkları ve büyüsel güçleriyle değerlendirdik, ama sonuçta giyimleri ile de aklımızda yer etmiş bazı isimler var. Gelin bunlara kısaca göz atalım’
Şık bir cübbe saygıyı hak eder ve bunu en iyi anlayan kişinin de Albus Dumbledore olduğu aşikar. Rafine zevkleri olan bir büyücü olan Dumbledore, geçmişten gelen ve daha zarif ve soylu zamanları hatırlatan cübbeleriyle hem rahat hem de profesyonel bir stile sahip. Hogwarts’ın gelmiş geçmiş en iyi müdüründen de bu beklenirdi zaten.
Dumbledore’un imzası haline gelmiş stili ipek ve kadife kumaşları ve vurgulu ana renkleri içeriyor ve seriden de bildiğimiz üzere görünüşünü eğlenceli şapkalarla tamamlamayı seviyor. Meşhur kırık burnunun üstünde de narin yarımay gözlüklerini inanılmaz bir özgüvenle taşıyan Dumbledore bu gözlüklerin üstünden karşısındakine X-ray cihazından geçiyormuş gibi hissettiren ünlü bakışlarını atmaktan çekinmiyor.
Sybill Trelawney deyince akla neler gelir? Bizim aklımıza bitmek bilmeyen ölüm kehanetleri, meyve şarabı kokusu ve alışılmadık bir giyim tarzı. Zihni farklı zaman ve yerlerde dolaşıp durduğundan olsa gerek, bu cadının stilinde belirli bir miktar pervasızlık ve dalgınlık gizli, ve şunu söylemeliyiz ki herkes bunu bu kadar ustalıkla başaramaz.
Trelawney’in solgun yüzü, büyük ve ışığı yansıtan gözlükleri, dağınık saçları ve pastel tonlardaki şalları çok büyük bir uyum içinde. Peki bu stilin bu derece estetik olmasının yolu nedir? Adanmışlık!
Hepimiz Luna’nın Gryffindor maçında taktığı kükreyen aslan şapkasını hatırlıyoruz değil mi? Onun stili oldukça alışılmadık ve deneyci- Coachella gibi festivallerde görmeyi beklediğimiz derecede deneyci.
Farklı renkleri ve sıradan objeleri (turptan küpelerini unutmadık!) bir araya getirme konusundaki yeteneği aslında onun doğuştan gelen yaratıcılığını ortaya koyuyor. Aynı zamanda geri dönüşüme olan ilgisini de yadsıyamayız.
Gür platin sarı saçlar, aydınlık gözler: Luna’nın hem görünüşü hem de stili onu açıkça benzersiz yapıyor.
Siyah renkle asla yanlış yapmazsınız, İksirler ustası Severus Snape’in benimsediği bir motto. İnce ve koyu renk cübbelerini oldukça zevk sahibi bir şekilde giymeyi en iyi onun bildiğini söylemeliyiz. Temiz çizgilere sahip uçuşan siyah cübbelerinde ince bir tehdit seziliyor ve bu cübbelerde bir hata bulmaya cüret edemeyiz.
Zevk sahibi bir adam! Elbette Gilderoy Lockhart’tan bahsediyoruz çünkü o güzel kumaşlar, güçlü renkler, gösterişli detaylar ve fiyata açık bir tutku besliyor- stilisti kimse ona zam yapılmalı!
Dürüst olmak gerekirse Lockhart biçimli çenesi ve özen gösterdiği vücuduyla çok yakışıklı, çuval giyse yakışır denen cinsten bir büyücü. İnanmıyorsanız Molly Weasley’e sorun!
Son zamanlarda karakteri biraz belirsiz bir çizgide ilerlese de (yanlışlıkla kendi hafızasını sildiği için olsa gerek) harika görünüşünden ödün vermediğini aksine daha da vurguladığını söylemeliyiz.
Yazıları gibi Rita’nın görünüşü de bir şekilde tartışmalı. Hiçbir parça onun için fazla iddialı değil; parlak pembe ojeleri muz rengi bir cübbeyle düşünmeden kombinleyebilir. Bu kombine mücevherli gözlükler, zarif topuklu ayakkabılar ve timsah derisi bir çanta ekleyin veee puf! Rita’nın tarzını elde ettiniz! Ama önceden uyaralım, bu seçimler oldukça riskli ve korkaklara göre değil, kusursuz yapılı saçlar ve dik bir duruş bu stili tam da yazar olmak için can atanlara göre yapıyor.
Dar pantolonlu hipsterları kıskançlıktan çatlatan gür sakalıyla sevgili bekçimiz Rubeus Hagrid’in favori parçası seride de çokça duyduğumuz köstebek derisi paltosu. Aslına bakarsanız bu seçim de onu gayet iyi tanımlıyor; satın alınmış değil de kazanılmış bir zarafet.
Hagrid Hogwarts’ın yapılması zor işleriyle uğraşırken, cadılar bayramı için insan boyutunda balkabakları büyütmek ve dev örümceklerle arkadaşlık etmek gibi, giyim tarzında da işlevselliğe önem vermesi gayet normal. Kış geldiğinde birden soğuyan havayı da göz önüne alırsak sıcak kalmak da önceliklerin arasında yer alıyor elbette. Hagrid’in giyim tarzında cepler de tercihleri arasında yer alıyor, o kadar anahtarı ve köpek mamalarını taşımak kolay olmamalı. Tabi içinde ne olduğu hakkında hala tahminler yürüttüğümüz pembe şemsiyeyi de unutmamamız gerek. Büyü dünyasında benimsenmiş klasik çizgiyi takip etmek yerine kendi çizgisinde ilerleyen Hagrid’in stil anlayışı hem bunca sıradanlık arasında yeni bir nefes hem de isyankar.
Olympe Maxime hayal ettiğimiz her şeye sahip: uzun bir boy, harika saçlar ve tartışmasız Fransız genleri.
Zarif silüetini her zaman en uygun yolla vurgulamayı bilen Olympe Maxime siyah rengi kendisine en çok yakıştıranlardan. Gösterişli opal mücevherlerini göstermek için arkaya toplanmış saçlarını da unutmayalım. Madam Maxime’in stili kendine has bir esrarengizlik taşıyor ve biz buna bayılıyoruz!
Başlığı okur okumaz içiniz yandı biliyoruz ama bu yazıda Fred ve George Weasley’den bahsetmemek onlara haksızlık olurdu çünkü bütün modellerin aynı göründüğünden şikayet edip durmamıza rağmen Fred ve George’un stil anlayışları ve karakterleri öyle benzer ki onları kolayca aynı kişi sanabilirsiniz!
Hem eğlenceli hem rahat bir stili benimsemiş ikizler genel olarak günlük Muggle kıyafetlerini giymeyi seviyorlar, tabi şaka dükkanlarında değillerse. Profesyonel alanda ise tercihleri ejderha derisi ceketler ve çılgın, göz alıcı renklerden yana. Fred ve George da Hagrid gibi klasik büyücü çizgisinin dışında kalmayı tercih ediyorlar. Bu da onları geleceğin moda anlayışını etkilemeye aday ilginç kişilikler yapıyor.
Ciddi ve zaman kaybına tahammülsüz, Minerva Mcgonagall pratik bir stilin öncülerinden. Anlamsız saçmalıklara sabredemeyen bu zeki cadı kişisel görünümünde koyu renkler, kapalı yakalar ve göz kamaştırıcı şapkalara yöneliyor. Bu da ona yakışan, zamanın ötesinde kaliteli parçalara ve stil sahibi kesimlere olan ilgisini kanıtlıyor.
Peki ya sizler ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Yorumlara bak
Yüzümde bir gülümsemeyle okudum tüm yazıyı çok güzel bir yazı olmuş
Draco Malfoy'un da olmasını bekliyordum,çünkü yüzüğü ve Slytherin zarifliğini yansıttığı siyah kıyafetleri veya Noel Balosu'nda giydiği takım olsun hepsi bir tarz örneği.
katılıyorum bence draco da olmalıydı
zarafet, yeşil ve siyahın uyumu.... draco nun o soğuk ama buyuleuyıcı havasıyla cok uyumlu ... ????❤??
Şuan Fred ve George ve Lockhart moda konusunda favorilerim oldu.
ben bu yazıda dracokuşumunda olmasını beklerdim çümkü o slytherinin asaletini, malfoy olmanın ona kazandırdığı soğuklukla harmanlayarak şık asil ve cesur giyinen bir buyucu ...
Ben burada Nympandora Tonks un olmasını beklerdim
bence Fleur olmalıydı
Favorim severus snape ve fark ettiyseniz Fred'in yüzü daha geniş olanı ve sanirim sadece aralarındaki TEK fark bu
Ben sınıfımda en nefret ettiğim kızdan kurtulmak için Rita Skeeter taktiği yapıyorum (Whatshapp dan edit yaparak sahte mesajlaşmalar vs. vs. daha 5. sınıfım)