Pottermore bizi büyü dünyasının en popüler iki yayını hakkında artı ve eksiler eşliğinde mürekkep kokulu bir yolculuğa çıkartıyor!
Sabah kahvaltınızı ederken hangi büyücülük yayınını okumayı tercih ederdiniz?
Tıpkı Muggle’lar gibi, bir cadı yahut büyücü de zaman zaman bir fincan çay eşliğinde oturup gazete veya dergi okumaktan hoşlanır. Kitaplarda bu büyücülük yayımlarına çokça rastladık, (Hangi Süpürge? Veya Cadı Gündemi gibi) ancak hakkında en fazla şey öğrendiklerimiz Gelecek Postası ve daha fazlası, ımm, alışılmadık haberlerin kaynağı olan Dırdırcı’ydı.
İki yayın da Harry Potter’ın hikâyesinde büyük roller oynadılar: Gelecek Postası neredeyse herkesin okuduğu önemli bir büyücü gazetesi gibi görünürken Dırdırcı ise Buruşuk-Boynuzlu-Hırgür’lerin haber değerinin diğer aktüel haberlerden yüksek olduğunu düşünen Luna Lovegood’un babasının editörlüğünü yaptığı daha eksantrik bir seçimdi. Fakat eğer bir büyücü olsaydın sen hangi yayını seçerdin? İşte ikisi de birbirinden farklı büyücü gazeteciliği yayım örneklerini ele aldığımız dosyalarımız:
Gelecek Postası büyücü toplumunun en popüler gazetesi gibi görünüyordu, en azından İngiltere’de, hiç olmazsa. Hiçbir zaman diğer gazetelerden haberdar olmadık, ki bu da Gelecek Postası’nı bayağı güçlü bir statüye getiriyor. Harry ve arkadaşları da bilgi almak için Gelecek Postası’ndan yararlanıyorlardı, ancak ne yazık ki gazete her zaman güvenilir bir kaynak olmadı.
Herhangi bir büyücü için Gelecek Postası’na düzenli abonelik gayet olağan bir şeydi- eğer Gringotts’a yapılan en son kaçak giriş hakkında bilgi almak yahut Gilderoy Lockhart’la ilgili birkaç dedikodu okumak istiyorsanız– bu gazete her ihtiyaca cevap veren bir özelliğe sahipti.
Büyük çaplı haberler gazete tarafından sıklıkla hasıraltı edilirdi, bu haberler Quidditch Dünya Kupası’nda gerçekleşen saldırı veya bir dizi Ölüm Yiyen’in Azkaban’dan kaçmasıyla ilgili olsa bile.
Öne çıkan karakterlerimizin bazıları bu gazeteden hayli yararlandılar. Örneğin Weasley’ler gazetenin ödül çekilişinden 700 Galleon kazanmış ve bunun sonucu olarak da gazete tarafından fotoğrafları çekilip yayımlanmıştı. Eğer bu olay olmasaydı Sirius Scabbers’ı, yani Ron’un fotoğraftaki “fare”sini fark edemez ve hain Peter Pettigrew’un izini nasıl takip edeceğini bilemezdi. Sonuçta gazete inanılmaz derecede göz önünde, işe yarar ve önemliydi. Ne olursa olsun…
Ne yazık ki büyücü dünyasına büyük çaplı haberleri sunuyor olmak beraberinde büyük bir sorumluluk gerektiriyor ve Posta da dış kaynaklı –genellikle de o kaynağın Sihir Bakanlığı olduğu-haberlere müdahale etmeye sık sık yatkınlık gösteriyordu. Ve sivri dilli muhabiri- sivri antenli mi demeliydik?–Rita Skeeter sayesinde gazetenin meşruiyeti sorgulanabilirdi, ki kendisi tamamen dürüst olmak yerine Tez-Tekrar-Tüyü’nün iyi bir hikaye ya da laf için gerçeği çarpıtmasına izin vermeyi tercih ederdi. Rita’nın fettan gözleri Hagrid’in yarı-dev olarak dışlanmasına öncülük etti ve Harry de o gözler yüzünden Üçbüyücü Turnuvası boyunca pek çok “yayın skandalı”nın aranan yüzü oldu.
Gelecek Postası’nın büyük düşüşü Voldemort’un yükselişi esnasında gerçekleşti. Karanlık Lord’un geri dönmediğine insanları ikna etmeye çalıştılar, Cornelius Fudge Voldemort’un yükselişi hakkındaki her haberi bertaraf etmekte azimliydi ve Gelecek Postası’nın topluma gerçeği yansıtmamasına öncülük etti. Voldemort ipleri ele aldığında her şey daha da kötü oldu ve Gelecek Postası onun müritleri tarafından yönlendirilen bir yayına dönüştü. Aniden, şüpheli ölüm haberlerinin üzeri örtülmeye ve Harry Potter Albus Dumbledore’un ölümünün bir numaralı müsebbibi olarak sorgulanıp hedef gösterilmeye başlandı. Gelecek Postası güçlü bir gazete olabilirdi, ancak yanlış ellere geçip Voldemort’un elinde tehlikeli bir oyuncak haline geldi. Basitçe, her şey bir anda 1984 romanına dönüştü.
Dırdırcı pek de doğrucu değildi, ancak görünüyor ki en azından olması gereken tarafta duruyordu. Onunla ilk defa Zümrüdüanka Yoldaşlığı’nda tanıştık, Luna onu tersten okurken. Bu da başka söze gerek bırakmıyor, cidden ama.
Eğer büyücüler gündemle ilgili temel bilgileri öğrenmek istiyorlarsa genellikle Gelecek Postası’na başvururlardı. Ancak eğer evle iş arasında gidip gelirken daha eğlenceli bir şeyler okumak istiyorsanız? Havalı içerikleri, kırıp geçiren hikayeleri ve bedava hayalet gözlükleri olan bir şey mesela? Derginin eğlenceliliğiyle eşit derecede eksantrik olan Xenophilius Lovegood tarafından edite edilmiş Dırdırcı’yı okurken asla sıkılmazsınız.
Hermione onu bir “çöp” olduğu gerekçesiyle horlamış olsa bile derginin insanları gülümsettiği bariz, özellikle de Sirius’u gizli bir müzik divası olarak nitelediği zamanlarda. Zavallı Sirius’un yıllardır görüp görebildiği en nazik aklama yazısı buydu. Harry Voldemort’un yükselişi hakkında Dırdırcı’ya röportaj verdiğinde, dergi röportajı yayımladı ve Harry’nın mesajı en sonunda büyücülük dünyasına yayıldı. Sonunda insanlar Harry’ye inanmaya başladılar. Bunun sonucunda Lovegood’lar Ölüm Yiyen’ler tarafından hedef alındılar ancak karanlığın karşısında durmak yapılacak en doğru şeydi, hele ki insanların çoğu gerçeğe inanmıyorsa.
Şey, bir açıdan, insanlar Dırdırcı için yazmak adına bir ödeme almıyorlardı ki bu onlar için pek hoş bir şey değildi. Ancak zavallı Dırdırcı’nın en büyük eksiği çok, çok uzun zaman boyunca ciddiye alınmamış olmasıydı. Harry her şeyi anlattığı röportajı Dırdırcı’ya verdiğinde derginin ilk defa biraz gerçekçi ve münasip bir gazetecilik çizgisine ulaştığını gördük- her ne kadar bu başarıya baş belası Rita Skeeter aracılığıyla ulaşılmış olunsa bile. Öyle ya da böyle bunun bir ilerleme olduğu kesin. Ancak biz temiz kalpli Xenophilius Lovegood’un editörlük yolunda ilerlemesini dilerdik.
Birçok ölçüp biçmeden sonra, her ne kadar kesinlikle dünyadaki en doğru haber kaynağı olmasa bile Dırdırcı’nın espri anlayışı ve temiz doğasını daha çok takdir ediyoruz. En azından muazzam karanlık bir zamanda Voldemort’un karşısında doğruluk ve dürüstlük için savaştı.
Ayrıca, bedava Hayalet Gözlükleri ihtimali harika değil mi?!
Sizce tıpkı Çağlar Boyu Quidditch ya da Ozan Beedle’ın Hikâyeleri gibi seride geçen dergi ve gazetelerden örnekler yayınlansa harika olmaz mıydı? Mesela Cadı Gündemi’nden bir dedikodu, Hangi Süpürge’den Nimbus 2000’ler üzerine bir inceleme yazısı yahut Dırdırcı’ya veya Gelecek Postası’na ait başlı başına bir sayı! Ne dersiniz?