Bir çocuğu asla bir yetişkinin işini yapmaya yollamamalısın- yoksa yollamalı mısın?
Çocukken Harry Potter serisini okuyup da pervasızca kabullendiğimiz bazı şeyler, biraz daha büyüyüp bilgi sahibi oldukça bize daha farklı gelmeye başladı. İşte büyüdükçe seri hakkında fark ettiğimiz ve bize endişe verici gelen bazı satırlar! Pottermore‘dan naklediyoruz.
Dumbledore’un Harry’yi önünde sonunda Voldemort tarafından gerçekleştirilecek olan yıkımına karşı hazırladığını biliyoruz: Onun baştaki niyeti Harry’yle arkadaş olmak veya ona bir baba figürü oluşturmak değildi. (Elbette, sonuçta ikisi de oldu.) Ancak gerçekten düşününce o öyle ya da böyle, öğrencisinden sorumlu bir öğretmendi. Harry’yi imtihan edip olgunlaşmasına yardımcı olurken bir yandan da tekrar tekrar ölümcül tehlikelerle karşılaşmasına müsaade ediyordu. İşte bu tam da bir okul müdürünün yapması gereken şey, öyle değil mi? (!)
“Karşına çıkan güçlüğün altından harika bir şekilde kalktın ve beklediğimden önce -çok önce- kendini Voldemort’la karşı karşıya buldun. Yine hayatta kaldın. Daha da fazlasını yaptın. Onun tam gücüne, kuvvetine kavuşmasını erteledin. Bir erkek gibi savaştın. Ben… anlatamayacağım kadar gurur duydum seninle.”
– Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı, 940
Çocukken ve hâlâ Hogwarts mektubumuzun postalanmasını beklerken, üç çocuğun en karanlık ve şeytani büyücüleri Felsefe Taşı’ndan uzak tutmak için oluşturulmuş engelleri aşabiliyor olmasında hiçbir sorun görmüyorduk. Ancak onlar, elbette ki yalnızca 11 ve 12 yaşlarındaydılar. Birinin Harry, Hermione, Ron ve bir “Martin Miggs’in Maceraları: Çılgın Bir Muggle” çizgi romanını kapıp onları yatağa götürmesi ve büyücü dünyasını kurtarmak hakkında endişelenmemeleri gerektiğini söylemesi gerekirdi.
Profesör McGonagall ona şaşkınlık ve kuşkuyla baktı.
“Profesör Dumbledore yarın gelecek,” dedi sonunda. “Taş’ı nereden öğrendiniz, bilmiyorum, ama içiniz rahat olsun, kimse onu çalamaz, çok iyi korunuyor.”
“Ama Profesör-”
– Harry Potter ve Felsefe Taşı, 236
Açıkça görülüyor ki günü kurtarmak daha yaşlı, daha kalifiye ve olayın derinine inebilecek cadı veya büyücülere değil de bir kez daha Harry ve arkadaşlarına kalmıştı. Her ne kadar Harry’nin Voldemort’la bir kez daha karşı karşıya gelmesi hoşumuza gitse de (Bu seferki onun genç, öğrenci haliyle, Tom Riddle ileydi) öğretmenlerin tüm işi öğrencilerin halletmesine izin verirken ne yapıyor olduklarını sormamız gerekiyor, özellikle de Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersinin Quirrell ve Lockhart gibilerinin sorumluluğunda olduğu ve onlardan başka yetkili kimseye sahip olmadıkları bir zamanda.
Tamam, artık anladınız.
Hogwarts’ın Felsefe Taşı için en güvenli yer olduğunu biliyoruz. Hogwarts’a biri onu Gringotts’tan çalmaya çalıştıktan sonra getirilmişti ki o zaman bize bilgece bir hareket gibi görünmüştü. Ancak sonuçlarına baktığımızda en çok arzulanan sihirli bir objeyi, özellikle de onu bulmak için ölümcül yollara başvurabilecek birinin varlığından haberdarken öğrencilerle dolu bir mekana getirme fikrinde ufak bir problem vardı. Çok da parlak bir fikir değil, değil mi?
Harry Potter romanlarındaki daha yaşlı jenerasyonun davranışlarına hak vermeye başlamaktan daha fazla bir yetişkin olduğunuzu gösteren işaret yoktur, örneğin Harry ve Ron’un Weasley’lerin Ford Anglia‘sını Hogwarts’a uçurduktan sonra Molly’nin Ron’a gönderdiği Çığırtkan konusunda Molly’yi haklı bulmak gibi.
Onlara göre eğlenceli bir yolculuktu, ancak iki tane 12 yaşındaki çocuğa bir arabayı İskoçya üzerinden uçurabileceklerini düşündüren şey ne olabilir? Arabayı kullanabiliyor olmamaları gerekirdi! Ve bir de Molly ve Arthur’u eve dönmek için vasıtasız bıraktılar, tabii ki. Harry ve Ron’un tüm itirazlarına karşın, bu olay gerçekten de en yanlış yönlendirici olandı.
Harry Dursley’lerden onların rızası alınmaksızın uzaklaştırıldı. Harry ve Hagrid’in açısından bakıldığında bu harika bir hareketti, ama aynı zamanda da bu olay barizce çocuk kaçırma sınıfına dahil- özellikle de planın Harry’yi onun koruyucularına (Dursley’lere) kesinlikle yasak olan bir yere götürmek olduğu varsayıldığında.
Akılda bu varken Harry’nin yazılı izin kağıdı olmaksızın Hogsmeade’e gitmesine izin verilmemesi ise ilgi çekiciydi, zira o Hogwarts’a hiçbir izin ya da ona benzer bir şey alınmadan kabul edilmişti!
Hagrid meselesine gelirsek, onun öğrencilere ve hayvanlara karşı olan nezaketi söz konusu dahi edilemez. Ancak bu ikisi bir araya geldiğinde Hagrid’in kör noktası açığa çıkıyordu. İlk önce Draco Malfoy Hagrid’in favori hipogrifini aşağıladığı için Şahgaga‘nın pençe darbesiyle hatırı sayılır şekilde yaralandı. Ardından deforme olmuş görünümlü, kabuksuz bir istakoz gibi duran, çürümüş balık gibi kokan ve kıvılcım çıkarabilen korkunç Patlar-Uçlu-Keleker‘ler vardı. Dean Thomas, Hagrid’in ricasıyla onlardan birini beslemeye çalışırken feci bir yanıkla karşılaştı. Evet, Draco Şahgaga‘ya biraz gıcıklık etmişti, ancak yine de çabuk parlayan sihirli yaratıkları bir avuç öğrenciyle bir araya getirmek sadece Hagrid’e mahsus bir şeydir.
Hagrid coşkuyla, “Haa, bazılarının iğneleri var, dedi (Lavender hemen elini kutudan çekti). “Sanırım onlar erkek… Dişilerin karınlarında emici bir şey var… sanırım kan emmek için.”
Malfoy alayla, “Onları neden canlı tutmaya çalıştığımızı çok iyi anlıyorum,” dedi. “Aynı anda hem yakan, hem de iğne batırıp ısıran ev hayvanlarını kim istemez?”
– Harry Potter ve Ateş Kadehi, 182
Sırf bir şey göstermek için birinin kurbağasını zehirleyemezsin, Snape! Neville bir iksirle cedelleşirken, hocası onu ders sonunda kurbağası Trevor‘a yaptığı iksiri tattırmakla tehdit etmişti ve Hermione iksirin yoluna girmesine yardım etmese muhtemelen bu hilekâr oyun tam da öyle sonlanacaktı. Snape’in aklındaki neydi? Kurbağalara genel bir garezi mi vardı yoksa Trevor “amfibilere yaraşır bir şekilde” onu rahatsız falan mı etmişti?
Bir hayvana işkence etmenin sıradan kabul edildiği bir başka ders ise Deli-Göz-Moody’yi Affedilmez Lanetler‘i bir örümcek üzerinde denerken gördüğümüz zaman olabilir- ancak aslında bu gördüğümüz kişi kılık değiştirmiş iğrenç bir Ölüm Yiyen‘di.
İşte bu kadar! Hogwarts, büyücülük dünyası ve elbette, Muggle dünyası kahramanlarımıza istediklerini yapmalarına izin veren sorumsuz yetişkinlerle dolu. Ama açıkça söylemek gerekirse yine de tüm bu saydıklarımız başka şekilde olsun istemezdik- bu efsaneyi artık aklı başında yetişkinler olarak okuduğumuz zaman bile.
Peki siz ne düşünüyorsunuz? Seride yetişkinlerin sorumsuzca davrandığını düşündüğünüz başka noktalar var mı? Bizimle yorumlarda paylaşın!