Kategoriler: ListePottermore

Cadılar Bayramı’nın Harry Potter İçin Önemli Olmasının 5 Nedeni

Cadılar Bayramı’nın o sarsıcı gecesinin Harry için çok özel ve keskin bir değeri var. Ve bunun sebebi kesinlikle “şeker ya da şaka” değil.

31 Ekim çoğu Muggle’ın da bildiği gibi kostümlerin giyildiği, balkabağı oyma konusunda çeşitli başarılara imza atıldığı ve bir şeylerin ürkütücü bir şekilde kutlandığı bir tarih aslında. Ancak Harry Potter içinse Cadılar Bayramı, çok küçük yaştan itibaren farklı bir sebepten dolayı hayatının unutulması güç bir yanı haline geldi. Aslına bakarsanız, bu uğursuz tarih onu her yerde takip ediyor gibi. Gelin daha yakından inceleyelim.

1. Ailesinin Öldüğü Gün

Her şeyin değiştiği, Voldemort’un Godric’s Hollow’u yıkıp geçtiği ve Harry’nin ailesini acımasızca öldürdüğü bir tarihti 31 Ekim 1981. Bu tarih iki çok farklı yönden efsanevi hale geldi: Harry’nin ailesini kaybedip kendini Dursleyler’de sefil bir hayata sokması ve büyücülük dünyasının geri kalanı için Lord Voldemort’un gizemli ve geçici mağlubiyetiyle yeni kavuştukları huzuru kutlaması. Harry ailesinin mezarını ziyaret ettiğinde biz, o tarihi duygusal yönüyle çok net bir şekilde görmüş olduk.

2. Harry, Ron ve Hermione’nin “Altın Üçlü” Oldukları Gün

Bambaşka bir Cadılar Bayramı’nda, olaylardan 10 yıl sonra ve Hogwarts’taki sihirli hayatına başladıktan birkaç ay sonra Harry, kutlamaların çok daha geleneksel olan halini tecrübe etti. Eh şey, en azından büyücüler için geleneksel olan. Öncelikle, Hogwarts’ın o görkemli ziyafeti ve onu tamamlayan canlı yarasalar, kocaman balkabakları ve zindanlarda bir Troll vardı. Sorun şu ki son kısmın bir Cadılar Bayramı dekorasyonunda yer almaması gerekiyordu.

Ancak Harry, Ron ve Hermione’nin kendilerini salıverilmiş bir Troll’le kavga eder halde buldukları sahne Harry’nin hayatında başka bir dev önemli anıya dönüşmüş oldu. Sadece bir birinci sınıf olarak bir Troll’ü alt etmenin çok havalı olmasından dolayı değil, aynı zamanda Hermione’nin, Ron ve Harry’nin arkadaşlıklarına dahil olması ve -naçizane fikrimizce- yaşamış en ikonik üçlüyü oluşturmalarından dolayı. Olağan dışı durumlara rağmen Harry ve günün erken saatlerinde Hermione’ye hakaret etmiş olan Ron, Hermione’nin hayatını kurtardılar ve böylece, birlikte efsanevi olacak bir arkadaşlığın temelini attılar.

3. Sırlar Odası’nın Tekrar Açıldığı Gün

Harry’nin Hogwarts’taki ikinci senesi çok daha fazla Cadılar Bayramı-vari bir Cadılar Bayramı vaat ediyordu. İlk olarak Harry’nin Neredeyse Kafasız Nick’in ölüm günü partisine – ki bu gerçek bir hayalet partisi- gittiği gerçeği var. Ancak eğer küflü peynir, kurtçuklu yahni ve mezar taşı pastasından oluşan bir büfe sizin için yeteri kadar korkutucu değilse de Harry için gecenin kalanı kesinlikle taşlaştırıcıydı. Yani gerçekten Taşlaştırıcı. Hogwarts duvarları içinde baş belası bir ses onunla alay ederken Harry, Nick’in partisinden ayrılıyor okulun tüm yılını etkileyecek olan sahneyle karşı karşıya kalıyor: Sırlar Odasının açılması.

Eğer “VARİSİN SÜŞMANLARI KENDİNİZİ KOLLAYIN”  da sizin için yeteri kadar korkunç değilse o zaman Argus Filch’in ürkütücü şekilde donmuş ve kuyruğundan asılmış kedisinin şok edici görüntüsü var. Harry’nin henüz bilmemesine rağmen bu Lord Voldemort’un turp sıktığı bir başka 31 Ekim gecesiydi. Bu adamın belirli bir tarihi tutturma konusunda hünerleri var, değil mi?

4. Sirius Black’in Hogwarts’a Girdiği Gün

Harry’nin üçüncü yılındaysa elbette ki zavallı delikanlımız huzur dolu bir Cadılar Bayramı geçirmeyi hak ediyordu değil mi? Görüldüğü üzere, hayır. Azkaban Tutsağı’nda Harry’nin yeni tehdidi, kaçak Azkaban tutsağı Sirius Black‘ten başkası değildi. Ve, şansın da yaver gitmesiyle, talihsiz bir güvenlik zafiyeti, Sirius’un güvenliğiyle nam salmış olan Hogwarts’a girmesine yardımcı olurken, Sirius’un kaçışındaki olaylar Ekim’in ölmek üzere olan korlarında zirveye ulaşmıştı.

Gryffindor Binası’nın portresinde, Şişman Hanım’da, uğursuz kesik izleri bıraktıktan sonra Hogwarts kapkaranlık bir Cadılar Bayramı gecesine gömüldü. Sonuç itibariyle Sirius Black’in o kadar da korkutucu olmadığı ortaya çıktı. Tehlikeli bir Ölüm Yiyen’in üç yıl boyunca Hogwarts koridorlarında bir fare olarak dolaştığı gerçeğiyse epey kötü.

5. Harry’nin Üç Büyücü Turnuvası Şampiyonu Olarak Seçildiği Gün

Cadılar Bayramı’nın kitaplarda bahsedildiği son sefer Harry’nin dördüncü yılında karşımıza çıkıyor, ve bu, yeniden, kesinlikle unutulamayacak olanlardan biri. Yaklaşmakta olan Üç Büyücü Turnuvası’nın heyecanı bir yana, o günün Harry’nin mütevazi bir gözlemci olarak üç okulun şampiyonlarının seçimini izlediği eğlenceli bir gün olması gerekiyordu.

Sonuç olarak, ilginin odağında olmadığı bir yıl! Ya da bu Harry’nin ismini Ateş Kadehi’nden yükselirken bulmasından yaklaşık beş dakika önceydi. Okul çapında Kadehi büyüleyen bir fırsatçı olduğunu düşünen insanların alay konusu olmasıyla birlikte hayatı tehdit eden bir görevler serisindeki muhtemel şampiyon adayı…Bir ergen için daha korkutucu bir şey hayal edemiyoruz.

İrem Ercan

1996 İstanbul doğumluyum. Hacettepe Üniversitesi'nde kimya mühendisliği okumaya çalışıyorum. Kendimi bilime adayacağım gibi, o kısım azıcık muallak. 6 yaşımdan beri düzenli aralıklarla takıntılı şekilde Harry Potter okuyor ve izliyorum. Sihir Başlasın ve Harry Potter Cafe gibi mecralarda takıldım uzun bir süre, mini mini fanficler de yazdım. Ve elbette hala Hogwarts mektubumu bekliyorum.