Hepimiz Fantastik Canavarlar‘ın ilk filminde, Newt Scamander‘ın yaramaz Burnuk‘uyla tanışmaktan büyük mutluluk duymuştuk. Pottermore, işte o canavarın kendine özel bir film serisini hak edecek denli harika olduğunu anlatan bir yazı hazırlamış. Gelin bu nedenlere hep birlikte bakalım!
Fantastik Canavarlar Nelerdir ve Nerelerde Bulunurlar?’ı izleyen seyirciler, Newt’in asi Burnuk’una New York’taki bankada yaptıklarını gördükten sonra hayran kaldılar. Aslında ufaklıkla Harry Potter ve Ateş Kadehi’nde tanışmış olsak da, kendisine bu filmde aşık olduk, ve sizin de olmanız için sebeplerimiz var.
Burnuk, bir köstebek ile bir ornitoreğin karışımı gibi görünüyor, bu durum onun gelişimi için avantajlı değil gibi görünse de, durumunu avantaja çevirmesini iyi biliyor. Küçük pençeleri de olsa, tüm dünya sanki merdivenlerden yapılmış gibi tırmanabiliyor, yerde altın ararken bir domuzun yer elması araması misali altının kokusunu alabiliyor. Yararlı olmasıyla beraber, Burnuk Newt’in yabanıl hayvanları içinde gerçekten tatlı olan tek canavar.
Eğer Burnuk, Newt’in bavulundan kaçıp para ve ayakkabı düğmeleri çalmaya başlamasaydı ve tüm kasadaki malları karnındaki keseye sığdırmaya çalışmasaydı (az kalsın başarıyordu bu arada dikkat ederseniz) Newt’ın onu takip etmesi gerekmeyecekti. Sonra da Jacob Kowalski’ye çarpışmayacak, yanlışlıkla valizlerini karıştırmayacaklardı. Tina Goldstein hiçbir zaman Newt’i tutuklamayacak ve diğer yaratıklar da kaçmamış olacaktı. Durup düşündüğünüzde, gizli kahramanımız aslında Burnuk değil mi?
Kaçan canavarlardan bahsedecek olursak, Burnuk valizden sürekli kaçmaya çalışan tek canavar. Diğerleri firar ettiğinde kontrollerini kaybetmiş halde bulunuyorlar (tanrı biliyor ki Central Park hayvanat bahçesindeki hayvanlar bir daha asla eskisi gibi olmayabilir) ama o öncelikle bu kargaşadan kaçıyor, sonrasında ortadan kayboluyor. Dışarıda olduğu an yakalanmamak için elinden geleni yapıyor, çünkü ona göre New York ‘Büyük Elma’ değil, araklanmak için hazır bekleyen, bir şehir boyutundaki parlak cisimlerden oluşan bir yığın. Kendisi cesur ve araştırmacı olup hiçbir engelin onu durdurmasına izin vermiyor, bu engel azıcık kızdırdığı bir Büyüzolog (sihirli yaratıkları inceleyen kişi) ve geleceği parlak, güçlü Brooklyn aksanına sahip bir fırıncı da olsa. Küçük boyutuna rağmen maceracı ruhunu gösteriyor ve hepimizin hayran olduğu sihir dünyasının ruhunu yansıtıyor.
Birçok sihirli yaratık sihirli olmayan ortalama yaratıklardan daha zekidir, nitekim Newt’in birden çok hayvanı neden bahsettiğini anlayıp onunla sohbet edebiliyor. Şimşek Kuşu (Thunderbird) Frank, Newt’i çok iyi anlıyor, hatta tüm şehrin hafızasını silmeyi teklif ediyordu, Pickett ile de devamlı konuşabiliyordu. Burnuk’uyla da sohbette bulunuyor, o da onu kavrayabiliyordu. Bu durumda farklı olan nokta ise Burnuk davranışlarının tam olarak farkında olup, yaptıklarının insan dünyası için kötü olduğunun da farkında (gerçi bu onun için doğal bir dürtü). Newt’in onu yakalamasını engellemesinin sebeplerinden başka biri de bu. Burnuk’un kedilerdeki gibi muzip özellikler taşıyor. Newt’ın hayatına ne yapıyorsa bilerek yapıyor.
Charlie Chaplin, Harpo Marx, hatta Mr. Bean gibi önemli sinemada ses getiren sanatçılar, komedi için kelimelere gerek olmadığını kanıtlıyor. Burnuk da bunu gösteriyor: konuşamıyor, ancak kimin kelimelere ihtiyacı var ki? Minik suratı ve tatlı pozları seyirciyi kendine aşık etmesi için yetiyor da artıyor.
Bakın, kimse mükemmel değildir. Burnuklar bazen kleptomanyaklar olabiliyorlar. Ancak bu özelliklerini bir kenara bırakırsak, Newt’inki şaşırtıcı derecede sadık. Seyirci kurtuluş hikâyelerini seviyor ve Bay Burnuk o kadar tatlı ki asla uzun süre kızgın kalamıyoruz. Menfur bir suçlu ve sempatik olmasıyla birlikte çok değerli bir karakter, kendisi için parlak bir gelecek hayal ediyoruz. Dikkat et Hollywood. Değerli eşyalarını koru!
Yorumlara bak
Bence de bir film serisini hak ediyor.?