Ah Dudley Dursley. Kesinlikle hiç kimse mükemmel kuzen değildir. Fakat Dudley kadar nefret edilesi ve hayatı size zindan eden bir kuzene sahip olduğunuzu zannetmiyoruz.
Ancak belki de açgözlülüğü, tembelliği ve kötü davranışları için suçlanması gereken kişi o değildir. Eh, biraz domuz olabilir (tam manasıyla!) ve kek çalmaktan oyun parkındaki alay edişlerine kadar davranışları hoş olmayabilir. Ancak Vernon ve Petunia gibi ebeveynlerle böyle biri olması çok da merak uyandıracak cinsten değil. Peki ondan nefret etmek neden bu kadar hoşumuza gidiyor, hadi biraz daha açalım.
Dudley’nin geçirdiği öfke nöbetleri efsanevi. Bir şeye duyduğu hoşnutsuzluktan sonra, tepesinin fazlasıyla atmasıyla ilgili büyük bir yeteneğinin olduğunu keşfediyoruz.
Dudley, kıpkırmızı kesilerek, “Peki, otuz yedi öyleyse,” dedi. Dudley kasırgasının yaklaşmakta olduğunu sezen Harry, ne olur ne olmaz, belki Dudley masayı devirir diye, kurt gibi pastırmaya saldırdı.
Petunia Teyze de tehlikeyi sezinlemişti besbelli, çabucak, “Bugün çıkınca sana iki armağan daha alacağız,” diye atıldı. “Buna ne dersin, kuşum? İki armağan daha. Oldu mu?
Harry Potter ve Felsefe Taşı
Lakapları ise Weasley’lerin Kusturan Pastilleri kadar tiksindirici. Annesinin ona hitap ettiği isimleri göz önüne alınca ister istemez zavallı oğlana acıyorsunuz. İşte Petunia’nın oğluna taktığı korkunç lakaplardan sadece bir kaçı…
Bazen aptallıkla kutsandığı aşikar. Bu Dudley’ciğin, pardon, Dudley’nin yumruklarına karşı kendini korumak için neredeyse sadece beynini kullanmak zorunda olan zavallı Harry için bir hediye.
“Stonewall’da ilk gün adamın kafasını tuvalete sokuyorlar,” dedi. “İstersen gel yukarı da bir deneyelim.” “İstemem, sağ ol.” dedi Harry. “O zavallı tuvalete senin kafan kadar berbat bir şey girmemiştir – sokarsan içi bulanır.” Sonra da, söylediklerini Dudley daha kavrayamadan tabanları yağladı.
Harry Potter ve Felsefe Taşı
Anne ve babasının, sağlıklı olsun diye Dudley’nin üzerine fazla düştüklerini düşünüyoruz. Hem de ne düşmek! Vernon ve Petunia, oğullarının tüm eksiklikleri karşısında kör oldukları gibi onu fazlasıyla da şımartıyorlar.
Hemşire, Petunia Teyze’nin gözlerinin -kendi pırıl pırıl duvarlarında parmak izi
saptama ya da komşuların geliş gidişlerini gözleme konusunda öylesine keskin olan o gözlerin- görmeyi resmen reddettiği şeyi görmüştü: fazladan beslenmeye ihtiyacı olmak şöyle dursun, Dudley aşağı yukarı genç bir katil balinanın büyüklüğüne ve kilosuna erişmişti.
Harry Potter ve Ateş Kadehi
Büyü sebebiyle travma geçirmişti. Önce Hagrid’den bir domuz kuyruğu, sonrasında ise, sağ olsunlar, Fred ve George’un ”düşürdükleri” dolma-dil şekerlemeleri yüzünden bir metre olan dili.
‘…Oturma odasında son gördüğü sahne, Mr Weasley’nin asasıyla Vernon Enişte’nin elindeki üçüncü bir bibloyu havaya uçurduğu, Petunia Teyze’nin Dudley’nin üzerine yatmış çığlık çığlığa bağırdığı ve Dudley’nin dilinin büyük, yapış yapış bir piton gibi sarktığıydı..’
Harry Potter ve Ateş Kadehi
Vernon Harry’ye utanmazca zorbalık ediyordu ve davranışlarını oğluna da geçirmişti. Bir ergen olarak Dudley, gayet iyi becerdiği, olabildiğince acımasız olma fırsatını asla kaçırmıyordu.
‘Dudley havlarcasma kulak tırmalayıcı bir kahkaha attı, sonra ince, inildeyen bir sesle konuştu.” ‘Cedric’i öldürme! Cedric’i öldürme!’ Cedric de kim – erkek arkadaşın mı?”…’
Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı
Harry, Malfoy’a duyduğu nefreti Dudley’ninkiyle, Grawp’ın zekasını yine ahmak kuzeniyle ve hatta Slytherin Quidditch takımın yeni kaptanını bile Dudley’le kıyaslıyor…
‘Yeni Kaptan Montague, Dudley Dursley gibi bir cüsseye sahipti, kıllı jambona benzeyen kapkalın kolları vardı.’
Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı
Ancak tüm bunlara rağmen, inanıyoruz ki, nahoş yorumlarının ve yumruklarının altında bunlardan sıyrılmak için çırpınan bir kalbe sahip.
“Senin bir vakit kaybı olduğunu düşünmüyorum.”
Eğer Harry Dudley’nin dudaklarının kıpırdadığını görmeseydi, buna inanmayabilirdi. Bununla birlikte, konuşanın gerçekten kuzeni olduğunu kabul edinceye dek Dudley’e birkaç saniye boyunca gözlerini dikip baktı. Dudley kızardı. Harry şaşırdı ve utandı.
“Eh…şey…sağ ol Dudley.”
Yeniden Dudley, mırıldanmadan önce, ifade etmek için çok ağır olan düşüncelerle boğuşuyor gibi göründü, “Sen benim hayatımı kurtardın.”
Harry Potter ve Ölüm Yadigarları
Yorumlara bak
Babası domuz gibi. Annesi safinaz gibi. Oğlu su aygırı. Ben bunlara benzetiyorum benziyorlarda. Adamın öldüğünüde biliyorum ve bunlarıda söylüyorum -_-
Büyük bir Dudley hayranı sayılmam ama ailesinde örneğini hiç görmemiş olmasına rağmen vefa duygusuna sahip olması bir nebze affettiriyor onu. Bir çocuğun aile içinde nasıl şekillendiğinin en nahoş örneklerinden biri ama buna rağmen Rowlingin yazdığı en kötücül karakterler sırasında ilk ona giremeycek kadar da şaşkın.
Eğer en sevdiğim Dursley'i seçeceksem bu kesinlikle Petunia olurdu, zekası en ahmak ifrit kadar bile olmayan budala Dudley değil.
Neden saymaya bile gerek oldugunu düşünmüyorum dudley kadar berbat bi kuzen olabilir mi yaa