Hogwarts duvarlarını süsleyen portreler kaledeki gündelik olaylarla en az önlerinden geçen cadı ve büyüceler kadar ilgililer. İster Dumbledore’un ofisindeki eski müdürler olsun, ister koridorlardaki sarhoş keşişler olsun, tabloların sessiz kaldığını çok nadir görürüz.
Ama hangileriyle ders sonrasında sohbet etmek daha heyecanlı olurdu hep birlikte bakalım!
Yazının devamı seriyle ilgili spoiler içerir.
Gryffindor ortak salonunun bekçisi! Bütün gününü öğrencilere parola sorarak geçirmek zorunda bu yüzden ara sıra insanlarla uğraşmak istemesine şaşırmamak gerek. Şişman Kadın bazı zamanlarını kendi portresinde geçirmez ve arkadaşı Violet’in portresinde bir şeyler içmeyi tercih eder. Bütün portreler için bir ilham kaynağıdır.
“Ron, ‘Eh, bence –‘ diye lafa basladı, ama uykulu gözlerle onları izleyen Şişman Kadın sonunda patladı: ‘Parolayı söyleyecek misiniz, yoksa bütün gece uyanık durup konuşmanızı bitirmenizi mi beklemek zorundayım?’”
– Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı
Kaba ama anlaşılabilir bir tepki büyük ihtimalle arkadaşlarıyla eğlendiği bir zamandı.
Bir büyücü efsanesine göre kısa boylu, konuşkan Sir Cadogan Kral Arthur’un yuvarlak masa şövalyelerinden biriydi. Özünde bu insanlara sürekli bağırmasını ve onları sıklıkla düelloya davet etmesini açıklıyor.
Sadece bir tablo olmanın getirdiği küçük kısıtlamanın eski tarzda klasik bir düellonun önüne geçmesine izin vermiyor, Sir Cadogan. Bu düellolar tabi sıradan olabilecek bir koridor yürüyüşünü eğlenceli kılabiliyor.
“Sövalye kafasını fesat görünüslü bir grup kesisin bulundugu bir tabloya sokarak, “Elveda!” diye haykırdı.”Elveda, silah arkadaslarım! Gün gelir de soylu bir yürege ve çelik gibi kaslara tekrar ihtiyacınız olursa, Sir Cadogan’ı çagırın!” “Oldu, çagırırız,” diye mırıldandı Ron, sövalye kaybolurken, “tabii eger bir çatlaga ihtiyacımız olursa.”
– Harry Potter ve Azkaban Tutsağı
Tam anlamıyla bir Slytherin, bir zamanların Hogwarts’ında müdür ve Sirius Black’in büyük büyük büyükbabası olan Phineas, kurnaz zekası ve iğneleyici tavrıyla tanınır. Dumbledore’un ofisindeki portresi ve Grimmauld 12 numaradaki portresi arasındaki gidip gelme yeteneği biraz gönülsüz de olsa ona bir çok seyahat yapma imkanı veriyor.
Hermione, portrelerinden birini Harry ve Ron ile birlikte Hortkuluk arayışına çıktıkları zaman yanlarına almıştı ve Phineas Nigellus bu pozisyonu hem üçlüye hem de Snape’e bilgi sağlamak amacıyla kullanmıştı. Eski müdür hangi tarafta ortaya çıkarsa çıksın her zaman iğneleyici bir yorum ya da istenmeyen bir tavsiye ile göreve hazırdı.
“Phineas. Phineas.” Odayı çevreleyen portrelerin sakinleri artık uyuyormuş gibi yapmaktan vazgeçmişlerdi; ne olup bittiğini daha iyi görebilmek için boyuna çerçevelerinde yer degiştiriyorlardı. Akıllı görünüşlü büyücü hâlâ kendine uyuyor süsü vermeyi sürdürünce, portrelerdekilerin bir kısmı da Dumbledore’a katılıp seslenmeye başladı. “Phineas! Phineas! PHINEAS!” Artık büyücünün daha fazla numara yapmasına imkân yoktu; teatral bir silkinişle gözlerini kocaman kocaman açtı. “Biri beni mi çağırdı?”
Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı
Hogwarts’ın dışında olmasına rağmen Walburga Black’i yok sayamazdık. Sirius’un annesi sohbet etmek için en iyi seçenek olmayabilir belki ama sizden nefret etse bile etrafındaki şeyler hakkındaki fikrini size söylemekten asla çekinmez.
Sürekli ‘Ahlakı Bozuk!!’, ‘İğrenç!’ ve ‘Toplumun Yüz Karası!’ diye bağıran bir porter evinize bir feng-shui havası katmaz, bunu kabul edelim. Ancak Walburga Black’in de özünde oldukça sadık bir tablo olduğunu inkar edemeyiz her ne kadar kalıcı yapışkanlık büyüsü sayesinde sonsuza kadar Grimmauld Meydanı 12 Numara’da kalacak olsa da.
“Pislikler! Pespayeler! Kirin, kötülügün tohumlan! Melezler, dönüsüme ugramıs yaratıklar, ucubeler, defolun gidin bur-dan! Ne cüretle ceddimin evini kirletir -”
– Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı
Harry’nin ikinci yılında Dumbledore Lucius Malfoy yüzünden okuldan uzaklaştırıldığı zaman “Ben bu okulu ancak bana tam anlamıyla sadık olan hiçkimse kalmadığında terk edeceğim.” demişti. Bu sözler zamansız ölümünden sonra da etkisini sürdürdü çünkü öldükten sonra bile Müdürün Ofisi’ndeki portresiyle etkisini sürdürmeye devam etti.
Dumbledore’un tasviri Snape’e Harry’ye en iyi nasıl yardım edeceği konusunda tavsiye verdi ve Gryffindor Kılıcı için güzel bir saklama noktası oldu. Ayrıca Lord Voldemort’un düşüşünden sonra da Harry’ye Mürver Asa’nın kaderi konusunda işe yarar tavsiyeler verdi. İyi bir Dumbledore’u asla gözardı edemezsiniz!
“Ama Harry yalnızca Müdür koltuğunun tam arkasındaki en büyük portrede duran adama bakıyordu. Dumbledore’un gözyaşları yarım ay biçimindeki gözlüğünün arkasından uzun gümüş rengi sakalına akıyordu ve ondan yayılan gurur ve minnettarlık, Harry’ye tıpkı anka şarkısı gibi huzur verdi.”
– Harry Potter ve Ölüm Yadigarları
Yorumlara bak
Sir cadogan her zaman favorim olmuştur
Walburga Black mi????!