Emmi’nin sesini, Fantastik Canavarlar filminde, kahramanlarımız “The Blind Pig” adlı gizli bara girdiklerinde, sahnede Caz söyleyen cincüceden işitmiştik. Emmi, Pottermore muhabiri ile olan görüşmesinde, işin hayatını nasıl değiştirdiğini anlatıyor. Bir cincüceyi hem de Caz solisti bir cincüceyi seslendiren Emmi’nin Pottermore’a verdiği röportajını sizler için Türkçeleştirdik!
Ağustos 2015’te kayıt sanatçısı Emmi, kendisini şaşkına çeviren bir posta alıyor. Gönderen Peter. Hem de Abbey Road Stüdyoları’ndan. Dünyanın en ünlü kayıt stüdyolarından biri.
O sırada ailesi ile birlikte Perth, Avustralya’da tatilde olan Emmi’ye, Peter diyor ki; “İşte parça bu, benim için oku, kaydet ve kimse ile paylaşma.” Emmi sözlerini şöyle sürdürüyor; “Tatilde olduğum için az kalsın teklifi reddediyordum ancak Peter, bu işin geri çevrilemez olduğunu bana kibarca hatırlattı.”
“Sözleri okuduğumda Hipogrif, Anka ve Billywig gibi kelimelerin farkına vardım. İnternette kelimeleri arattığım zaman, bu yaratıkların J.K. Rowling’in evreninden olduğunu gördüm ve kendi kendime, ne pahasına olursa olsun, bu işi yapacağım dedim.”
O gece arkadaşları ile pizza için dışarı çıkmayı planlayan Emmi, odasına saklanıp, babasının ona aldığı yaklaşık iki yüz liralık set ile bu gizemli şarkıyı okuyup kaydetti. Bu aşamada, kayıt için ona verilen tek ip ucu, 1920’lerin Caz tarzında ve elbette kulağa büyülü gelmesi idi.
“Kaydı odamda tamamladım hem de ikinci bir okuma yapmadan ve şarkının bir film için olacağını işte o an anladım. Kaydı gönderdikten sonra bana teşekkür ettikleri bir cevap aldım ve neredeyse bir yıl boyunca bir daha görüşmedik. Bizim müzikte bir deyişimiz vardır, gerçekten sona ermeden bitmiş sayılmaz, bu sebeple şarkı film için olsa da haber almak için bekledim. O sırada kendi kendime dedim ki, eğer bu gerçekten Rowling’e ait bir işse, başıma gelen en güzel şey. Artık gözüm açık gitmem.”
Emmi’nin tüm bu olanlara inanamayan hali onunla Londra’da Soho’da buluştuğumuzda da devam ediyordu. Projeye dahil olduğuna hala inanmakta güçlük çekiyordu. O sıralar sahneleri izlememişti ve sinemada görene kadar da emin olamayacağını söylüyordu.
“Gala için biletler elime geçtiğimde hala bu gerçek mi diye düşünüyordum. Sanki bana biri gelip hepsi şakaydı diyecek gibiydi. Bu projeyi o kadar uzun süredir sır olarak tutuyordum ki ben bile şaşırdım çünkü sır tutmakta ya da birine sır vermekte hiç bu kadar iyi olduğumu düşünmezdim.”
Başka bir sır daha; Fantastik Canavarlar’da Caz solistinin sesine hayat veren Emmi’nin ailesi ve arkadaşları bu duruma gerçekten çok gülmüş.
“İnsanlar bir cincüceyi seslendirdiğimi bilmiyordu ancak öğrendikleri zaman bu çok hoşlarına gitti çünkü ailem ve arkadaşlarım beni genelde büyülü şeylere benzetirler. Arkadaşlarım, seçilmemin son derece uyumlu olduğunu söylediler. Çevremdeki bazı insanlar biraz sivri uçlu kulaklarım sebebiyle beni zaten benzetirlerdi ve başka bir dünyadan gelen bir ses olduğumu söylerlerdi. Eh, durum böyle olunca iş için son derece uygunmuşum aslında.”
Filmdeki rolünün onun için ne kadar anlamlı olduğu Emmi’nin her halinden belli oluyordu ve tüm bunları bir pizza için feda edebileceğine şimdi kendi de inanamıyor.
“Bu kadar büyük bir projenin içinde olacağımı kaydı yaparken bilmediğim için çok mutluyum aksi halde kesin çuvallardım. Eğer ben şarkıyı söylerken ve arada durup – bir dakika, üzgünüm, tekrar alıyorum – derken ya da gülerken, Skype aramasının diğer ucunda Rowling’in ve yönetmen Yates’in dinlediğini bilseydim, kesinlikle bu işi bana vermezlerdi. Belki de böyle şeylere hazırlıklı olmamak en iyisidir, neler yapabileceğiniz hayal ettiğinizden de fazlası olabiliyor.”
Sizler Emmi’yi ya da solist cincüceyi nasıl buldunuz? Söylemiş olduğu şarkı size sanki 1920’lerin o Caz barlarının havasını verebildi mi? Düşüncelerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın!