Pottermore

Hagrid ve Madam Maxime: Devlerin Aşkı

Hagrid karakterini hepimiz çok seviyoruz, değil mi? Madam Maxime‘i ise onun kadar çok sevmediğinize eminiz. Ama unutmayalım ki, Hagrid onu çok sevdi! Hagrid ile Madam Maxime’i keşke daha çok bir arada görseydik dediğimiz bazı sebeplerimiz var. Gelin, bunlara hep birlikte bakalım!

Hagrid ile Madam Maxime’in bir ömür birlikte mutluluk içinde yaşamalarını her ne kadar dilemiş olsak da, ne yazık ki bu hiçbir zaman gerçekleşmedi.

Bildiğiniz gibi, Hagrid oldukça eğlenceli bir öğretmen. Ayrıca, çevresindeki herkes için zor bulunur bir yoldaş ve her zaman haklının yanında duran cesur bir babayiğit. O daima kendinden önce başkalarını düşünecek kadar iyi yürekli biri. Ancak şu anki konumuz, Hagrid’in kişisel hayatının derinlerine inmek değil. Bizi şu anda ilgilendiren konu, söz konusu Beauxbatons Müdiresi’nin Hogwarts’ı ziyaret etmesiyle başlıyor…

Hagrid’in ne dediğini duymuyorlardı ama Madam Maxime’le konuşurken yüzünde ve buğulanan gözlerinde, Harry’nin daha önce bir tek kez gördüğü, kendinden geçmiş gibi bir ifade vardı – bebek ejderha Norbert’e bakarken takındığı ifadeydi bu.

Harry Potter ve Ateş Kadehi

Hagrid Madam Maxime’i gördüğü anda vurulmuştu. Maxime tam da onun kalbine ve kalıbına göreydi (boyuna posuna göre de diyebiliriz tabii, her neyse, Maxime’in yarı-dev soyuna buradan selam gönderiyoruz). Hatta Hagrid kendini bu duyguya öylesine kaptırmıştı ki, ceket yakasına pek sevimsiz bir yer elması çiçeği takıp yüzüne kolonya sürerek Harry, Ron ve Hermione’yi dumura uğratmıştı.

Dahası Hagrid tamamen iyi niyetiyle Madam Maxime’e Üç Büyücü Turnuvası’nda yer alacak ejderhaları göstermeyi bile göze almıştı. Sonrasında, çiftimiz Noel Balosu’nda birlikte küçük bir vals yapmıştı. Oldukça sevimli göründüklerini söyleyebiliriz, değil mi? İlişkileri gerçekten de bir yerlere gidiyor gibi görünüyordu.

Ancak, maalesef, Hagrid, yine her zamanki iyi niyetiyle, Madam Maxime’e yarı-dev olmasının konusunu açarak bir çuval inciri berbat etmişti.

“Ne cü’et!” diye haykırdı Madam Maxime. Sesi sakin gecede bir sis ordusu gibi patladı. Harry arkalarından, Fleur ve Roger’ın gizlendikleri gül fidanının oradan bir düşme sesi duydu. “Hayatımda kimse bana böyle haka’et etmedi! Ya’ı-dev, ha! Moi? Benim – benim kemikle’im iri!”

Harry Potter ve Ateş Kadehi

Maxime ile Hagrid arasındaki flörtleşmenin en tatlı yanı

Ancak en sonunda araları düzelmiş, hatta birlikte devleri ziyarete giderek onları Voldemort’a karşı durmak için ikna etmeye çalışmışlardı. Gel gelelim, Hagrid küçük dev kardeşi Grawp’la karşılaşıp onu yanında götürmek zorunda kalınca, Madam Maxime evine tek başına dönmüş, kader onları yeniden ayırmıştı. Bundan sonra ise bu ikiliyi bir arada hiç bir daha görmedik; ama Hagrid’in ondan artık bahsetmemiş olmasından, ilişkilerinin devam etmediğini tahmin edebiliyoruz.

Maxime ile Hagrid arasındaki flörtleşmenin en tatlı yanı, Hagrid’i hiç olmadığı kadar mutlu görmemizdi. Hagrid hali hazırda oldukça neşeli bir karakter, ama olası bir ilişkiyle burun buruna geldiğinde, onun oldukça utangaç ve sersemlemiş bir hale büründüğü fark ettik (olası ilişki demiş olsak da, ikilinin yakınlığı kulaklarımızda düğün müzikleri çaldıracak kıvamdaydı, hani.)

“Ya, geldi,” dedi Hagrid. Yüzünün sakalla ya da yeşil biftekle kapanmamış birkaç santimlik bölümünde yumuşak bir ifade belirdi. “Evet, sadece ikimiz. Bak, size şunu söyleyeyim: Zorluklardan hiç yılmıyor, Olympe. Yani, güzel, şık bir kadın, ben de nereye gittiğimizi bildiğim için, acaba dedim kayalara tırmanıp mağaralarda uyumaya ne diyecek? Ama hiç yakınmadı, bir kere bile.”

Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı

Hagrid’in eski kafalı bir centilmen olmaya çalıştığını görmek çok sevimliydi. O rüküş takım elbisesini giyinerek –hani o tüylü kahverengi olan, evet– sevdiği kadını etkilemeye çalışması, kocaman yüreğinin başka dokunaklı bir örneğiydi. Romantizme kendine has yaklaşımı tam olarak onun karakterini taşıyordu ve onun bu hali bizim onu daha çok sevmemize yol açmıştı.

Hagrid diğer öğretmen masalarından birinde oturuyordu. Yine o korkunç, kıllı, kahverengi takımını giymişti ve baştaki masaya bakıyordu. Harry onun usulca elini salladığını gördü, başını çevirince de, Madam Maxime’in, opalleri mum ışığında parıldayarak bu selama karşılık verdiğini fark etti.

Harry Potter ve Ateş Kadehi

Hagrid’in Çocukluğundan Bahsetmesi

Hagrid’in Maxime’e olan aşkı daha önce hiç tanık olmadığımız bir şeyi yapmasını da sağlamış, Hagrid ilk defa çocukluğundan bahsetmişti. Her zamanki gibi, Harry ile Ron onların arasında geçen bu konuşmaya kulak misafiri olmuşlardı (her ne kadar bu sefer yanlışlıkla olsa da). Ve aynı zamanda bu konuşmaya tanıklık eden bir kişi daha vardı: Rita Skeeter! Oysaki zavallı Hagrid sevdiği kadına yalnızca içini dökmek istemişti. Kendi hayatıyla ilgili bu kadar önemli bir şeyi paylaşması, onun gerçekten aşık olduğunun iyi bir kanıtıydı.

Bu konuşmanın sonunda, Hagrid’in küçük yaşta annesi tarafından terk edildiğini, annesinin Britanya’da kalan son devlerden biri olduğunu ve kendisinin de yarı-dev olduğunu öğrenmiştik (belki siz zaten böyle bir şeyi bekliyordunuz, ama en azından Ron bu duruma fena afallamıştı).  Gel gelelim, Madam Maxime’le ortak olan dev soylarını konuşması ne kadar tatlı bir girişim olsa da, ne yazık ki, Maxime bunu hakaret olarak algılamıştı. (Kendisi ne kadar iri kemikleri olduğunu iddia etmiş olsa da, biz onun bir yarı-dev olduğunu bal gibi biliyoruz.)

Hagrid mutlu olmayı hak ediyordu. Bunun en belirgin sebebi ise, onun her iyi çabasının büyük oranda başkalarının iyiliği için olduğuydu (hayvanları ve fantastik canavarları da unutmayalım). Hagrid’in artık kendisi için bir şey yapmasının tam zamanıydı. Aslında Madam Maxime de aralarındaki sınıf farkına rağmen, aynı Harry, Ron ve Hermione gibi, onun ne kadar iyi biri olduğunu biliyordu.

2017 yılında New York’taki Carnegie Hall konser salonunda, J.K. Rowling Hagrid’in evlenmediğini onaylamıştı. Konuyla ilgili şunları söylemişti:

“Çünkü devler birbirlerini öldürdükleri için, dişi devlerin sayısı son derece azdı ve korkarım, o da geriye kalan çok az sayıda dişi devlerden biriyle tanıştı… Maxime onun tatlı biri olduğunu düşündü, ama o biraz daha –nasıl desem– Hagrid’den daha kültürlü biriydi.  O yüzden, hayır, bu iş olmadı.”

Ah, ne yazık!

Peki, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bizimle paylaşmayı unutmayın!

* * *

* Anahtarların Bekçisi Hagrid Hakkında Bilmediğiniz 10 Şey

Tuba Toraman

1987 İstanbul doğumluyum. İstanbul Üniversitesi’nde Çeviribilim okudum. Harry Potter kitapları çıktığından beri büyü dünyasını ilgiyle takip ediyorum. Kitapların orijinallerini okumak adına tek başıma İngilizce öğrendim. Öyle ki, bugünkü mesleğimin tercihinde de Rowling’e olan hayranlığımın etkisi çok büyük. Kendisi gibi başarılı bir yazar olmak hayalim. Aynı zamanda tipik bir Gryffindor olduğumu da eklemeliyim. Sihriniz eksik olmasın.