Kategoriler: ListePottermore

Harry Potter Serisindeki Ebeveynlerden Aldığımız 7 Harika Ders

Molly Weasley’nin Bellatrix’in karşısına gözünü kırpmadan çıktığını ya da Harry’ye ördüğü kazağı hatırlıyorsunuz değil mi? Peki ya Draco’nun gözü yaşlı annesinin yaptıklarını? Lupin ve Tonks’u? Harry Potter ile tanıdığımız ebeveynlerin bize öğrettiklerine tekrar bakmak isterseniz; haydi, başlıyoruz.

Bilgeliği ile yol gösteren sadece Dumbledore değildi… Serideki anne ve babalardan da çok şey öğrendik.

Her zaman olduğu gibi, spoiler içerir!

1. İnsanlar Değişir

Hepimizin bir geçmişi var ve hepimiz hayatımız boyunca çok da gurur duymadığımız şeyler yaptık ancak hiçbir zaman değişmek için çok geç değildir. Nazik Harry’nin ilk zamanlarda duyduğu gibi James Potter da her zaman muhteşem değildi. Onun Gilderoy Lockhart’ın saçı ve kekelemesi ile dalga geçtiği zamanları hatırlayın. James, Hogwarts’ta ki son yıllarında bazı ciddi şeyler öğrenmişti; dostluğun önemi, çevrenizden nasıl saygı göreceğiniz ve sevgi konusu bunlardan sadece birkaçı. Harry babasının erken dönem gençliği hakkında duydukları sebebiyle şok olmuş olsa da, hayatını kaybettiği zamanki olgun haline nasıl ulaştığı konusu ve ruhen büyüdüğü daha net anlaşılabiliyor.

2. Bazen Fedakarlıklar Yapmanız Gerekir

Hayat her zaman kolay ve mükemmel şekilde ilerleseydi daha güzel olmaz mıydı? Ne yazık ki, Harry Potter serisi boyunca zaman zaman gördüğümüz üzere, hayat böyle değil. Zor kararlar vermeniz gereken zamanlar mutlaka karşınıza çıkıyor; kolay olanı veya doğru olanı yapmayı seçmek gibi.  Frank ve Alice Longbottom, Tonks ve Lupin, Lily ve James, doğru olduğuna inandıkları şeyleri yapmak için yollarına devam ettiler ve tüm bunlar onların zamansız sonlarına sebep oldu. Seçtikleri yola devam ettiler çünkü göremeyecek olsalar bile, çocukları, aileleri ve tüm arkadaşları için daha iyi bir gelecek istediler. Hayatınızda yapmak istediğiniz fakat kolay olmayacak her şey için bu müthiş karakterlerden ilham alın; fedakarlıklar yapmak zorunda kalsanız bile yolun sonunda tüm bunlara değdiğini göreceksiniz.

3. Gerçek Aşk Her Zaman Anında Olmaz

Lily ve James ise bunun en güzel örneği. Profesör Snape’in anılarına girene kadar Harry, anne babasını ve onların aşkını son derece romantikleştiren anlar hayal etmiş olabilirdi. Annesinin, kibirli ve gösteriş meraklısı babasını ilk başlarda beğenmemesi Harry’yi dumur etmiş olsa da, mutlu bir ilişkiye nasıl yelken açtıklarını merak etmekten kendini alamamıştı.

Lily ilk zamanlarda fark etmese de, James olgunlaştıkça ondan hoşlanmaya başlamıştı. En güzel aşkların birbirine zıt kutuplar olan insanların arasında başladığı gibi. Ne derler bilirsiniz; aşkın gizemli yolları vardır.

4. Aile En Önemli Şeydir

Hayatın akışına kapılıp gitmek ve sevdiklerinizi, her zaman arkanızda olan ailenizi ve arkadaşlarınızı, dayanak noktanızı kaybetmeniz o kadar kolay ki. Onları gün içerisinde görmek size üzerinize düşeni yaptığınızı düşündürse de, Weasley’lerin kitabında böyle sıradan bir şey yoktur. Hesaplarında milyonlarca Galleon olmayabilir ancak, Kovuk’un rahat ve sıcak kaosunun ortasındaki birliktelikleri onları mutlu etmeye yeter. Harry’nin kasasında bir Galleon dağı olsa da, ailesini geri alabilmek için gözünü bile kırpmadan hepsini verirdi her halde. Bay ve Bayan Weasley de bu durumu anladığından olacak ki, Harry’i kendi çocuklarından hiç ayırmadı ve ona sürekli kendi öz evlatları gibi davrandılar.

5. Sevgi Başka Yollarla da İfade Edilebilir

Gerçek hayatta sevgimizi sürekli devam eden iltifatlar, içten konuşmalar ya da “Won-Won” gibi lakaplar ile göstermeyiz. Lupin ve Tonks için savaşmak gerçek aşk ve sevgi için seçilen bir yoldu. Bayan Weasley neredeyse aldığı her nefeste Fred ve George’u azarlasa da bu onları çok önemsediği ve içlerindeki gerçek gücü ortaya çıkarmalarını sağlamak içindi. Neville’in anneannesi ona karşı çok sertti ve Neville iyi notlar alamadığının onun tarafından bilinmesine çok korkuyordu. Anneannesinin bu tavrı, Neville’i çok sevdiğini, önemsediğini ve torununun her zaman en iyisini yapmasını istediğini göstermesinin bir yoluydu. Ailemizin bize karşı sert davrandığı kimi zamanlarda, bunu bizim iyiliğimiz için yaptıklarını hatırlamakta fayda var.

6. Bazı Şeyler Öğretilmez

Kimi zaman farkına varmasak ya da bu durumdan hoşlanmasak da; anne ve babamız bize çok önemli hayat dersleri verirler. Hayat tarzlarımız, sosyal statümüz ve ilkelerimiz; bize aktarılan bilgilerin tümü. Weasley’lerin çok iyi bildiği gibi; bazı şeyleri kendimiz öğrenmek zorundayız. Lord Voldemort’un geri döndüğüne inanmayıp, Bakanlık saflarında kendine yer bulan Percy’nin durumu zavallı Molly’yi gerçekten harap etmişti. Kaç kere yalvarıp onu mantıklı düşünmeye davet ettilerse de Percy son derece katı şekilde doğru olduğuna inandığı şeyi yapıyordu. Birer ebeveyn olarak onlar da yapabilecekleri tek şeyi yaptı; onu kendi kararları ile baş başa bırakıp bir gün hatasını anlayıp geri dönmesini beklediler. En sonunda Percy, hapsolduğu karanlıktan kurtulup ışığa geri döndü ancak onun için hiç unutamayacağı bir ders oldu.

7. Sevgi Size Zor Kararlar Aldırır

Her zaman ilginç ve sağı solu belli olmayan Xenophilius Lovegood, Voldemort’un terör estirdiği ikinci döneminde Harry’nin safındaydı. Hatta ve hatta yayınladığı The Quibbler dergisi ile bu desteğini açık açık gösteriyordu. Ne yazık ki takındığı bu tutum onu Ölüm Yiyenlerin hedefi haline getirdi ve ondan hayatta en çok önem verdiği şey kaçırıldı – Luna. Xenophilius, eğer Luna’yı geri alabilecekse Harry, Ron ve Hermione’u Voldemort’a, savunduğu tüm şeylere karşı gelse dahi, teslim etmeye hazırdı. Aramızdaki en güçlü kişilerin bile, sevdiklerini korumak için yapmayı düşündüğü bu şey, konunun aslında ne kadar ciddi olduğunu göstermeye yetiyor.

Harry Potter ile tanıdığımız, gerek kendimizden gerek ebeveynlerimizden bir parçayı mutlaka gördüğümüz, ailelere, anne babalara ve onların bize öğrettiği zor fakat son derece anlaşılabilir hayat derslerini tekrar hatırladık. Bize öğrettikleri ve kattıkları için hepsine teşekkürü borç biliriz. Peki ya sizin aklınıza gelen hangi sahneler var? Bizimle paylaşmayı unutmayın!


Sitemizde bulunan diğer listelere buradan ulaşabilirsiniz!

Emrehan Kılıç

1987 Ankara doğumluyum. Yüzüklerin Efendisi ve Harry Potter kutsalımdır. Fantastik kurgular hakkında okumayı, tartışmayı ve araştırmayı severim. Nadir bulunan fantastik serileri toplamak en büyük hobimdir. Harry Potter ile 1999 yılında tanıştım sanıyorum, daha birinci kitabı okumamışken Sırlar Odası hediye olarak gelmişti. O günden beri Hogwarts mektubumu bekliyorum.

Yorumlara bak

  • Weasley ailesinin sınıf ayrımı yapmadan herkesi sevebilmesi geliyor aklıma. Muggle doğumlu olmasına rağmen Hermıone'yi hiç dışlamadılar ve değer verdiler.Onlar için safkan melez ya da muggle olmanın bir önemi yoktu. Herkes eşitti. Weasley ailesini
    sevme nedenlerimden biriydi.(sadece Fred ve George değil yani)