Zaman zaman Harry Potter hikâyelerindeki büyük şokların tadını tekrar çıkarabilmek için Hafıza Büyüsü kullanmak istediğimiz oluyor. İşte kitapları okurken karşılaştığımız o büyük sürprizlerden birkaçı…
Harry’nin büyücü olduğunu öğrenmemizin dışında belki de Felsefe Taşı’ndaki en büyük sırlardan biri de Profesör Quirrel’ın sarığını uğursuz bakışlı Voldemort’un yüzünü açığa çıkarmak için açtığı andı. Bu serideki ilk karanlık andı ve bir hayli ürkütücüydü.
Tom Marvolo Riddle’ın yer aldığı sahnelerin her zaman şeytani bir yanı vardı ancak bu garip çocuğun yansımasının aslında bizzat Karanlık Lord’un gençliği olduğunu sindirmeye hazırlıklı değildik.
Aylar süren gizemli görülmelerden, gerginlik ve korkudan sonra pejmürde ve vahşi haliyle Sirius Black sonunda öldürdüğünden şüphe duyulan arkadaşlarından birinin oğlu tarafından köşeye kıstırıldı. Ve hem Sirius’un masum olduğu anlaşıldı hem de…
İnanılmaz bir şekilde Weasleyler’in güvenilir ve garip bir şekilde uzun süredir yaşayan evcil hayvanları aslında sıradan büyülü bir fare değilmiş. O gerçekte herkesin a)ölü b)kahraman olduğuna inandığı Peter Pettrigrew, yani Kılkuyruk imiş.
Şok üstüne şok yaşatan Azkaban Tutsağı bölümünde bir de Çapulcular Çatalak, Patiayak, Kılkuyruk ve Aylak’ın aslında Harry’nin babası ve arkadaşları olduğunu keşfettik. Bunları sindirmemiz biraz zaman alacak gibiydi.
Bu her şeyin siyaha döndüğü andı; karanlık kitaplar üzerine çökerken birçok tuhaf ölüm gördük veya duyduk ancak hiçbir şey bizi böylesine iyi bir çocuğun anlamsız ölümüne hazırlayamazdı.
Her şey aniden oluverdi. Hogwarts’tan kilometrelerce ötedeki mehtaplı mezarlıktaki Harry ve Cedric kadar şaşkın ve sinirleri bozuk bir haldeydik. Bu hepimizin kalbinin buz kestiği ve altın çocuğun bir anda öldüren lanetle gözlerini sonsuza dek yumduğu andı.
Cedric’in ani ölümünün o can yakan duygusal ateşinin hemen ardından nefes alacak bir fırsat bile bulamadık. Karanlık Lord’un korkunç çocuksu halini gördük ve aniden yeniden doğuşuna şahit olduk. Sonrasında Ölüm Yiyenler ortaya çıktı ve herkes Harry’yi öldürmeye çalıştı ve bunlar 100 sinir bozucu sayfa boyunca ara vermeden devam etti.
Harry kaçmayı başardığında da şoklar durmadı. Geri dönüşünün yaygarası arasında huysuz Deli-Göz tarafından kaçırıldı. Ancak tabii ki göründüğü kişi değildi ve o gün içinde kahramanımızı öldürmeye çalışan tahminen on ikinci kişi olduğu ortaya çıktı.
İtiraf etmek gerekirse Harry, Hogwarts’ta beşinci senesinde en sabırlı öğretmenlerini bile çileden çıkaracak kadar aksiydi. Yine de asıl şok Dolores Umbridge’in pembe kıyafetlerinin gösterdiğinden çok daha kötü ve sinsi olduğunu fark ettiğimiz an geldi. Harry’yi büyülü kalem kullanmaya zorlayıp kendi kanıyla yazı yazdırarak cezalandırmak biraz sert oldu. Hatta bayağı caniceydi.
Harry, Ron ve Hermione St Mungo’s’da Neville’e ailesini ziyaret ederken rastladı. Longbottomlar içlerinde Bellatrix Lestrange’in de olduğu Ölüm Yiyenler tarafından akıl sağlıklarını yitirene dek işkence görmüş. Neville’in annesi ona hiçbir şey demeden buruşuk bir şeker ambalajı verdi hediye olarak ve hepimizin dünyası o an yerle bir oldu…
Hepimiz kötü bir şey olacağının farkındaydık. Zümrüdüanka Yoldaşlığı yayınlanmadan önce bile çok sevilen ana karakterlerden birinin ölümü basına sızdırılmıştı. Ancak durum böyleyken bile savaştaki Sirius’un ani ölümü, özgürlüğüne tam da yeni kavuştuğu ve Harry’nin hayatına girdiği anda, son derece acı verici ve berbattı.
Harry’nin bakış açısına göre eski Ölüm Yiyen Profesör Snape’in içinde kötülük Hogwarts’taki ilk senesinden beri vardı hep. İksirler ustası samimi olmaktan çok uzaktaydı, hatta Quidditch maçı boyunca büyüler yaparak Harry’yi süpürgesinden düşürmeye çalışmıştı. Sonrasında suçlunun Snape olmadığı ortaya çıktı ancak okul yılları boyunca Snape hep sertti ve onu anlamak zordu. Melez Prens’te Dumbledore’a öldüren laneti yaptığında en başından beri Voldemort için çalıştığı anlaşıldı.
Belki de en büyük şoklardan biri bunun hemen ardından ortaya çıkan Snape’in aslında karanlık tarafta olmadığıydı. Birçok zorluk ve ızdırap yaşamış, gizlice kendinden fedakarlık yapmak zorunda kalmıştı. Harry eski düşmanın anılarına göz gezdirince taşlar yerine oturdu: James Potter bir çeşit zorbaydı ve Snape ondan Lily’ye aşık olduğu için nefret ediyordu. Snape ayrıca bir zamanlar gerçekten aşağılık bir Ölüm Yiyen olmasına rağmen iki taraflı çalışan bir casustu.
Muhtemelen en büyük şok Dumbledore’un Harry’nin en büyük fedakarlığı yapmak zorunda kalacağını bilmesi ve onu korumak için bu kadar çabalamasının sebebinin sadece zavallı yetim çocuğun iyi bir yaşamı hak ettiğini düşünmesi değil aynı zamanda Voldemort’u yenmek için ölmek zorunda kalacağını bilmesiydi.