Harry Potter evreninde sayısız korkutucu yaratık gördük. Ancak hiçbirisi İnferius‘lar kadar korkunç değildi. İlk defa Harry Potter ve Melez Prens kitabında karşımıza çıkan İnferius’lar, kara büyü ile hayata geri döndürülmüş ölüler anlamına geliyordu. Pottermore sitesi, Melez Prens filminde İnferius’ları nasıl ele aldıklarını anlatan bir yazı yayınladı. İşte o yazıyı sizlerle paylaşıyoruz!
“İnferius’lar filmlerde görülen en korkunç yaratıklardan bu yüzden seyirciyi korkutmaları gerekiyordu.”
“Harry Potter: The Creature Vault” kitabından alıntı
Film yapımcıları büyülenmiş İnferius’lar diğer film canavarları gibi kalıplaşmış bir şekilde olmasını istemediklerinden İnferius’lar seyircinin gözünde ortaya sadece korku değil bir yandan da sempati çıkaracak şekilde tasarladılar.
İnferius’lar tamamıyla bilgisayar ürünü yaratıklar olarak düşünüldüğünden, tarama yapılması için yaratıkların tam ölçekli modelleri yapıldı. Modellerin siber-taramaları bilgisayarda boyandı ve doğru oranda “canlılık” görüntüsünü verebilmek için doku eklendi. Tabi ki bir yandan da dijital bir “iskelet” eklenerek İnferius’lar animasyonla canlandırılabilmesi sağlandı.
İnferius’ların nasıl hareket edeceğine karar verebilmek için yönetmen David Yates bir grup kadın ve erkek dansçıyı İnferius gibi davranıp sudan çıkarak Harry’yi yakalama sahnesini canlandırması için görevlendirdi.
Dansçıların yaptığı hareketlerden ortaya çıkan koreografi motion-capture (hareket yakalama) teknolojisiyle filme alındıktan sonra ortaya çıkan görüntüler de son görünümü yansıtmaları için bilgisayar animasyonlarıyla birleştirildi. Bu teknik sayesinde İnferius’ların hareketleri daha insancıl bir görünüm kazanıp yapmacıklıktan uzaklaştı.
Görsel efekt şefi Tim Alexander’a göre:
“İnferius’ları inletmemek ve kollarını bir şeyden uzaklaşmak için kullandırmamak; onları zombiye benzer herhangi bir yaratık olmaktan kurtarmış oldu.”
“İnferius’ların sudan daha zarif ve ince bir şekilde çıkmasını istedik.”
İnferius’ların suda ve karada olan sahneleri görsel efekt departmanı için zorlayıcı bir bölümdü ve tabii ki sahneyi aydınlatan titrek ışıyan alev de işlerini kolaylaştırmıyordu.
Tim Alexander’ın dediğine göre:
“Su altı çekimleri gerçekten zordu çünkü İnferius’ların sayısı çok fazlaydı ve ateşten gelen interaktif bir ışık vardı.”
Sonuç olarak animasyoncular video oyunlarında kullanılan VFX teknolojisinin içinde yeni bir teknik geliştirmek durumunda kaldı.
Yorumlara bak
Tebrik ediyorum tatlımı. Açıklamalarının devamını bekliyorum. Senin hayranınım.
Ben sizin hayranınızım. Gül Dinç ile beraber takip ediyoruz çevirilerinizi.