Her zaman Harry Potter dünyasının içimizden bir şeyler taşıdığını söyleriz. Özellikle ilişkilerimizde, bu âşık olduğumuz seriden izleri görmek mümkün. Kardeş ilişkileri üzerine Potter bize neler fısıldıyor, Pottermore‘dan dinleyelim!
Eğer kardeşinizle saçma bir şey yüzünden kavga ettiyseniz, daha sonradan pişman olacağınızı bildiğiniz bir şeyi söylediyseniz ya da sırf onu sinir etmek için oyuna getirdiyseniz, Harry Potter‘da da olan bu şeylere aşinasınızdır.
Dümen çevirmek, alay etmek, birbirinizi gıcık etmek –Durmak bilmeyen, “Kes şunu!” ve, “Hiç komik değil!” feryatları, kardeş çatışmalarının arka plan müziğidir. Kusturan Pastilleri, Kanarya Kremaları ve Dolma-Dil Şekerlemeleriyle Büyücü Dünyası’na, kullanışlı şakaların kralları olduklarını gösteren Weasley ikizleri dışında eşek şakası yapma sanatına daha bağlı başka kimse yoktur.
Gerek Ron’a Scabbers’ı sarıya dönüştürmek için uydurma büyü öğretmek olsun, gerek Percy’nin sınıf başkanı rozetini çalmak olsun ya da gerek kendilerini tüy ve çıbanla kaplayıp heykellerin arkasından Ginny’nin üstüne atlayarak keyfini yerine getirmeye çalışmak olsun, Fred ve George kardeşlerini gıcık etmekte ustaydı. Tabi ki biz biliyorduk ki Weasley ikizleri kötü niyetli değildi ama Percy’nin sınıf başkanı rozetinde “Salak Başı” yazmalarından daha komik bir şey var mıydı?
Weasley ikizlerin maskaralıkları yıllarca sürdü. Ölüm Yadigarları‘nın sonunda, bir benzer arsız kardeşi de Harry’nin oğlu James’te gördük. Albus, Hogwarts Ekspresi’ndeki ilk yolculuğuna hazırlanırken James, kardeşinin özel gününü, Slytherin’e seçilebileceğini söyleyerek bozma dürtüsüne direnemedi. Kardeşinizin korkularıyla oynamaktan daha cezbedici bir düşünce yoktur ve Albus’un ilk dönem korkuları, muzip James için kaçırılmayacak kadar iyi bir fırsattı. Belki de James bu şakacı yönünü, şakaları genç Severus Snape tarafından küçük görülmüş asıl James’ten almıştır.
Yaygaracı bir kardeşten daha kötüsü yoktur. Tüm sırlarımızı dünyayla paylaşmak için öğrenmek isterler -özellikle de aşk hayatımızla ilgili olanları. Ron’un durumunda bu kardeş geleneği, Fred, Ron’un yeni kız arkadaşının onunla çıkmak istediği için “aşırı derecede beyin hasarı” olması gerektiğini savunduğunda, Ron’un ona bıçak fırlatmasıyla sonuçlandı.
Zavallı Ginny de Harry’ye olan hoşlantısı yüzünden acımasızca dalga geçilmişti. Bir süre için Harry’yi atlattığında dahi Ron, Michael Corner’la olan randevularını duydukça sinirden köpürüyordu. Ron’a düşüncelerini içinde tutmasını söyleyen Hermione’ydi.
Hermione dönüp de onun ayağına basınca, “Ron,” dedi sertçe. “işte Ginny sana bunun için Michael’la çıktığını söylemedi, senin bunu kaldıramayacağını biliyordu. Onun için lütfen bunu diline dolama, Tanrı aşkına.”
– Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı
Hoşlandıkları kişileri, meraklı kardeşlerinden saklaması gereken sadece Ron ve Ginny değildi. Harry Potter ve Sırlar Odası‘nda hepimiz, sevdalı Percy’nin tüm yaz boyunca odasında saklanarak ne yaptığını merak ettik –ama Fred ve George gibi kardeşleri varken kim onu yeni filizlenen aşkını saklamaya çalıştığı için suçlayabilir? Ginny, Percy’nin ilgisinin kime olduğunu ağzından kaçırınca ne olacağını hepimiz biliyorduk.
“Şu Ravenclaw’lı Sınıf Başkanı, PenelopeClearwater,” dedi Ginny. “Yaz boyunca ona mektup yazıyordu. Okulun her yerinde gizli gizli onunla buluşuyordu. Bir gün boş bir sınıfta öpüşürken yakaladım onları. Kız o saldırıya uğradığında Percy öyle üzüldü ki. Onunla dalga geçmezsiniz, değil mi?” Diyeekledi endişeyle.
“Aklımızın ucundan bile geçmez,” dedi Fred. Yüzünde sanki doğum günü erken gelmiş gibi bir ifade vardı.
“Kesinlikle,” dedi George, pis pis gülerek.
– Harry Potter ve Sırlar Odası
Ailede en küçük olmak zor iş, özellikle de kardeşlerimiz yaptıkları her işte çok iyiyken –genellikle bizim parlamamız için yer kalmaz. Ron Kelid Aynası’na bakıp kendisini Quidditch kaptanı olarak ve Bina Kupası’nı tutarken gördüğünde, kalplerimiz kırıldı. Hayali, kardeşlerinin başarılarına ulaşmaktı ve onu kim suçlayabilir ki? Ron’un öyle kardeşleri varken kendisini ilgi odaklığından yoksun hissetmesine şaşırmamak gerek.
“Ben ailemde Hogwarts’a giden altıncı kişiyim. Çok şey gördüm sayılır. Bill’le Charlie mezun oldular –Bill öğrenciler başkanıydı, Charlie de Quidditch kaptanı. Şimdi Percy sınıf başkanı. Fred’le George yaramazlar ama dersleri iyidir, herkesi eğlendirirler. Benim de onlar gibi olmamı istiyorlar ama onlar gibi olmanın bir anlamı yok ki, her şeyi ilk yapan onlar çünkü. Beş kardeşin varsa zaten hiçbir şeyin yeni olamaz. Bana Bill’in eski cübbelerini, Charlie’nin eski asasını, Percy’nin eski faresini verdiler.”
– Harry Potter ve Felsefe Taşı
Tüm kardeşler affedip unutmakta iyi değildir. Bazen incinmiş ilişkilerimizi iyileştirebilmek için kıskanç güvensizliklerimizin ötesini görmek imkansızdır. Petunia Dursley’nin kıskançlık ve öfkeden oluşturduğu karanlık gölgeler, Harr’yi yeğeni olarak reddettiği anlamına geliyordu. Küçük kız kardeşinin yaptığını düşündüğü yanlışlıklardan dolayı cezalandırıyordu da.
“Bu doğru değil,” dedi Petunia, gözleriyle çiçeğin yere doğru süzülüşünü ve toprağa düşmesini seyrederken. “Bunu nasıl yapıyorsun?” diye ekledi, sesinde bariz bir istek vardı.
– Harry Potter ve Ölüm Yadigarları
Snape’in anıları ilerledikçe, Perunia’nın, Lily’nin sadece büyüsünü değil aynı zamanda Severus’la arkadaşlığını da içten içe kıskandığını görüyoruz. Platform dokuz üç çeyrekteki son yüzleşmeleri, ilişkilerinin belki de geri dönülmez bir şekilde yara aldığı andı. Petunia’nın, Dumbledore’a kendisini de okula alması için yazdığını ve geri çevrildiğini öğrendik. Hogwarts’a “ucubeler için özel bir okul” diyerek bunu Lily’nin yüzüne vurdu ve büyü fikrinin kafasında yanlış ve tehlikeli olduğuna dair bir şekil aldığını gördük.
Fakat sadece kıskanç bir kardeş olduğunun bütün işaretlerini de gördük.
Son olarak, hiçbirimiz Black kız kardeşlerini unutmadık değil mi? Hepsi de aynı aileden çıkıp farklı yollar çizmişti. Peki ya Sirius ve kardeşi Regulus? İkisi de Voldemort’a karşı direnişin büyük parçalarıydı.
Sizin aklınıza gelen başka kardeşler var mı? Yorumlarda bizimle paylaşmaktan çekinmeyin!