Fantastik Canavarlar: Grindelwald’ın Suçları filmi gösterime girmeye bu kadar yakınken, başrolümüz Newt Scamander ve Harry Potter serisinin en önemli karakterlerinden olan Hermione Granger arasındaki benzerlikleri fark etmek önemli gibi.
Filmi izlerken Hermione’nin davranışlarını Newt’te de görmek güzel olabilir. Bu benzerlikleri görmek için, Pottermore tarafından hazırlanmış ve sizin için Türkçe’ye çevirdiğimiz bu yazıya göz atabilirsiniz!
Bu iki büyücü ve cadı farklı zaman dilimlerinde yaşamış olabilirler fakat bu ikilinin birtakım ortak noktaları olduğunu fark etmiş miydiniz?
Kim ciddi bir zeka düzeyine, büyülü bir çantaya ve amansız bir sadakate sahip? Eğer ‘Hermione Granger‘ dediyseniz, doğru noktaya parmak bastınız. Öte yandan ‘Newt Scamander‘ dediyseniz, yine doğru yoldasınız. Gördüğünüz gibi Newt ve Hermione aynı kahramansı kumaştan biçilmişler. En azından ikisi de düşmanı şaşırtmak ve kötülüğü yok etmek için aynı sırlarla dolu gizli bir rehber kitaba sahip.
Hermione, Hogwarts yıllarında Harry ve Ron’un hayatta kalması konusunda pek de sır olmayan bir şekilde ün kazanmıştı. Aynı zamanda Newt Scamander da tarihin en karanlık büyücülerinin planlarını bozmak konusunda eşsiz yeteneklerini kullanıyor. Ayrıca bu yolda kanatlı arkadaşına verdiği sözü de tuttu. İkilinin bu tarz maceraları arasında on yıllar olsa da, hayatta kalma ve yeteneklerini geliştirme konusunda bazı ortak noktaları olduğunu söyleyebiliriz.
Hermione ile Felsefe Taşı kitabında, Hogwarts Ekspresi’nde tanıştığımızda, kendisi Muggle dünyasından yeni çıkmıştı. Yine de baştan aşağı Hogwarts kıyafetleri içindeydi ve kırık gözlükleri şimdiden tamir edebiliyordu. Bilinmedik bir dünyanın kıyısındaydı ve Neville’in kayıp kurbağasını arıyordu.
Newt ile de benzer durumlar altında tanıştık: İngiltere’den gelen bir gemiden yeni inmişti ve New York tarzına ayak uydurmaya çalışıyordu. Muggle’lara layık bir kıyafeti vardı, çantası da o kadar büyüsüz görünüyordu ki bir No-Maj’ın çantasıyla karışmıştı. Yine de olduğu gibi görünmeye kararlıydı…
Newt’in deri çantasından söz açılmışken bu ikili arasındaki paralellikleri gözardı edemeyiz. Bu paralelliklerden biri de üstün paketleme tarzları. Hermione’nin minik boncuklu çantası taşınabilirlik ve boyut (içinde minik bir kütüphane, bir çadır, Phineas Nigellus Black’e ait bir portre, iksirler, kıyafetler, erzak ve akla gelebilecek her türlü şeyle dolu) konusunda efsaneviydi. Kabul edelim, bir çoraba ya da bir çeşit kumaşa sığabilen bu çantanın içinde bu kadar şeyi taşımak ve düzenlemek oldukça etkileyici.
Öte yandan Newt’in deri çantası, büyülü çantalar arasında altın standartlarda görülmeli – içinde her çeşit canavarın yaşayabilmesi için konulmuş koskoca barınaklar ve yaşam alanları var. Oldukça havalı.
Hufflepuff ve Gryffindor için, Newt ve Hermione kesinlikle güçlü Ravenclaw yatkınlıklarına sahipti. Hermione sınıfta sorulan bir soruyu cevaplamaktan asla geri kalmazdı, ayrıca iflah olmaz bir kitap kurdu olması üçlüyü zor durumlardan sıklıkla kurtarmıştı. Şeytan Kapanı? Hermione gerekli büyüyü biliyordu. Mantık bilmeceleri? Tamam. F.Y.B.S düzeyindeki iksirleri ikinci sınıftayken yapmak? Problem değil.
Aynı şekilde Newt de daima bir bilim insanı olarak, New York’tayken beladan uzak durmak ve güvende kalmak konusunda bir çanta dolusu canavarını ve zekasını kullandı. Yaramaz bir Burnuk? Newt onu nasıl kontrol edebileceğini biliyor. Onlardan önce gelen Albus Dumbledore gibi, bu tarz yaratıcı düşünenler kesinlikle bir stile sahip.
Newt ve Hermione’nin zekaları, onlara her zaman doğru cevapları doğruca vermedi. Fakat ortak bir şekilde meraklı doğaları, ikisini de iyi bir detektif yapmıştı. Hermione’nin hızlı bir şekilde Profesör Lupin‘in kurtadam olduğunu anlaması, Newt’in Queenie‘nin bir zihnefendar olduğunu keşfetmesi ve ayrıca Credence’e ulaşabilmek için başka bir Obscurus hikayesini paylaşması gerektiğini fark etmesi gibi. Yine de bunlar ortamda bulunan kanıtlar üzerine kurulu hızlı çıkarımlardı. Gerçekten etkileyici detektiflikleri daha büyük boyutta görülüyor.
Hermione, Slytherin’in canavarı hakkındaki gerçeği, okulda dolanan bilgiler ve kütüphanedeki biraz kaliteli zaman dışında hiçbir şey olmadan ortaya çıkarmıştı. Vardığı sonuçlar sayesinde kendisinin ve Penelope Clearwater’in Basilisk‘in ellerinden (ya da pullarından?) gelen kesin bir ölümü engellemişti. Ayrıca Ron ve Harry’nin her şeyi anlamasına yardımcı olmuştu.
Newt ise, kurnaz ve yakalanması oldukça zor olan canavarlarla dolu olan bir çantanın izini hiç bilmediği bir şehirde sürmeyi başardı. Tina gibi bir müttefiki vardı, fakat kendini hayvan dostlarının yerine koyabilme kapasitesi ona rehberlik etmişti. Büyüyü önce, mantığı sonra kullan gibi bir anlayışın olduğu bir dünyada Hermione ve Newt başka bir yolu seçmişti.
Newt Scamander’ın New York’a gitmesi ufak bir zevkli gezintiden öteydi. Bunun yerine, tehlikeli (ve muhtemelen yasadışı) olan bu yolculuğu yapmasının amacı arkadaşı Frank‘i, bir Şimşekkuşu’nu, doğal ortamı olan Arizona’ya götürmekti. Newt, Frank’i Mısır’daki kaçakçılardan kurtarıp gücüne kavuşmasını sağlamakla kalmamış, onu evinde ve güvende görebilmek için fırtınalı bir atmosfere girmeyi göze almıştı. Birçok büyücü kuşun özgür kalmasını iyi bir eylem olarak algılayıp yoluna devam etmeyi yeterli görürken, Newt konuşamayan bu yaratıklar için savaşmıştı.
Yıllar sonra Hermione ev cinlerine olan muameleyi görmüştü ve onların eşit haklara sahip olmamasını savunan görüşe karşı savaşmıştı. E.R.İ.T çok fazla takipçiye sahip olamasa da, Hermione’nin tutkusu kayda değerdi. Adil olmak gerekirse verdiği mesaj sonunda yerine ulaşmıştı, en azından Ron’a ulaştı.
Sonuç olarak: İki çok zeki büyülü insan, iki çok farklı zaman dilimi. Yine de Hermione’den farklı bir Büyülü Dünya karakterini, Newt Scamander’ı, kitap kurdu, zeka ve -en önemlisi olarak- nezaket sahibi biri olmak çok güzel.
Sizler bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? İkili hakikaten birbirine benziyor mu? Ya da aklınıza gelen başka benzerlikler var mı? Bizlerle paylaşmayı unutmayın!