Kategoriler: Pottermore

Pottermore Göz Alıcı Portrelerle Karşınızda: Çapulcuları Hiç Böyle Görmediniz!

Pottermore’da yayınlanan genç Remus Lupin, Peter Pettigrew, Sirius Black ve James Potter‘ın yepyeni çizimlerine hayran kalacaksınız!

Harry Potter hikayelerinde James Potter ve dostlarına dair çok fazla detay ne yazık ki göremedik, ancak onu ve üç yakın arkadaşını gördüğümüz birkaç an bizi maceraları hakkında oldukça heyecanlandırmıştı!

Pottermore ilk defa, genç Çapulcuları sanatçı Montse Bernal‘ın elinden çıkan yepyeni bir boyutta ve çok katmanlı soyut portrelerle bizlere sundu! Her bir karakterin portresi kendi karmaşık hikayesini anlatmakta ve Çapulcuların geçmişlerini, bugünlerini ve geleceklerini ortaya koymaktadır. Bu harika portrelere gelin hep birlikte bakalım!

Remus Lupin, Aylak


Remus‘un hayatı kurtadam olarak yaşadığı ikinci hayatının gölgesiyle sarılı haldedir. En derin korkusunu yansıtan Böcürt‘ü gibi portresi de kara bir dolunay olmadan eksik kalırdı.

Peter Pettigrew, Kılkuyruk


Diğerleri Peter Pettigrew kadar karanlık birine dönüşmüş müydü? Fareyi andıran ön dişlerini ve karanlık geleceğinden musibet bir eli gösteren portresi her şeyi gözler önüne sermekte.

Sirius Black, Patiayak


Genç Sirius Black‘in saçlarını kabarık ve karışık bir halde ve Animagus’u olan köpeği etrafta kol gezinirken görmek hiç de şaşırtıcı değil. Bu çizgi resme daha yakından bakarsınız tutsak bir yaşamın izlerine rastlayabilirsiniz.

James Potter, Çatalak


Hakikaten büyücü dünyasındaki hiç kimse şaka yapmıyormuş -Harry gerçekten de babasının hık demiş burnundan düşmüş. O dağınık saçların ve çatal boynuzlu geyik Patronusunun ailenin genlerinde olduğunu öğrendiğimiz iyi oldu.

Montse Bernal bize ilk bakışta gördüğümüzün ötesinde bir şeyler anlatan portrelerde uzmanlaşmış bir çizer. Çapulcuları düşününce, onları resmetmek için bu yöntem tam yerinde görünüyor. Kitaplarda hepsiyle onlar yetişkinken tanışıyoruz ve onların pervasız Hogwarts günlerini sadece anılarından parçalar halinde öğreniyoruz.
Her bir Çapulcunun aydınlık ve karanlıkla dolu karmaşık bir hikayesi bulunmakta. Ve portrelere biraz daha uzun bakarsanız her birinin ilk başta anlayabileceğinizden daha fazla yaşamı içerdiğini görebilirsiniz.

Sizin favoriniz hangisi oldu? Yorumlarınızı bizlerle paylaşmayı unutmayın!

Duygu Baştürk

1995 yılında Aydın’da doğdum. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde Mütercim Tercümanlık bölümünden mezun oldum. Harry Potter hayatımda hep önemli bir yere sahip olmuştur. Ben büyüdükçe içimdeki bu sevgi de benimle birlikte büyümeye devam etti. Çocukluğumdan beri dile olan ilgim, onların dünyasını daha iyi anlamamı sağladı ve ben de bunu diğer Harry Potter hayranlarına aktarmaktan çok mutluyum.