Slytherin hakkında istediğinizi söyleyebilirsiniz fakat zevk sahibi oldukları su götürmez bir gerçek. Kitabı kapağına bakıp yargılamayın derler- tabi o kapağa Slytherin eli değmemişse. Bu durumda kitabın oldukça şahane görüneceğini söyleyebiliriz.
Slytherin Binası yıllar içinde karanlık, kötücül fakat bir o kadar da zarif ve güzel dizaynları sihir dünyasına kazandırdı, biz de bu eşsiz tasarımları Harry Potter kitapları ve film adaptasyonları yardımıyla yakından görme fırsatı yakaladık. Slytherin tarihinin sunduğu favori tasarımları sizin için derledik!
Voldemort’un hortkuluklarından biri olan bu madalyonu sırayla takmak zorunda kalan Harry, Hermione ve Ron oldukça derin duygusal karmaşalar yaşadılar. Bu zorluklara rağmen, kitapta madalyon oldukça görkemli bir tasarımın ürünü olarak betimlenir. Bu antika aksesuar kabartma yeşil zümrütlerle zarifçe süslenmişti. Büyük bir Slytherin hazinesi olan bu hatıranın Lord Voldemort tarafından hortkuluğa dönüştürülmesi yani karanlık büyüyle kirletilmesi ve sonunda yok edilmesi aslında üzücü. Kreacher gibi konuştuk galiba.
“Tavuk yumurtası büyüklüğündeydi. Birçok küçük yeşil mücevherin içine gömülü olduğu süslü bir S harfi, çadırın çatısından içeri yayılan ışıkta donuk donuk parlıyordu.”
Harry Potter ve Ölüm Yadigarları
Draco Malfoy, kıyafet seçimlerini ailesinin zenginliğini gösterecek şekilde yapmaya özen gösteriyordu. Melez Prens kitabında özellikle seçilmiş, parıldayan yeşil cübbesiyle karşımıza çıkıyor, cübbenin renginin yeşil olması ise hiçbirimiz için şaşırtıcı değil elbette. Kitaplarda Draco’nun oldukça şık olduğu açıkça belirtilmiş.
“Askılığın arkasından solgun, sivri yüzlü ve sarı saçlı yeniyetme bir oğlan çocuğu belirdi. Baskılarında ve kol yenlerinde iğnelerin ışıldadığı koyu yeşil, şık bir cübbe giymişti.”
Harry Potter ve Melez Prens
Nesilden nesile geçmiş olan Salazar Slyherin’in asasıyla şüphesiz birçok etkileyici ve korkunç büyü yapıldı. Bundan önce ise bu efsanevi asa, Isolt Sayre adında İskoç bir genç kızın eline geçti.
Slytherin’in asası Basilisk boynuzundan bir parça içeriyor. Bu asa Isolt’un katil ruhlu teyzesi ona çataldilinde dur emrini verdiğinde çalışmayı bıraktı. Gormlaith’le olan bu anlaşmazlıktan sonra, Isolt Slytherin’in asasını gömdü. Asanın gömüldüğü noktada ise gizemli bir ağaç büyüdü.
Bir sene içerisinde asanın gömülü olduğu noktadan bilinmez bir türde yılanağacı çıkmaya başladı. Ne olursa olsun budanamıyor ya da öldürülemiyordu. Birkaç sene sonra yapraklarının güçlü tıbbi özelliklerinin olduğu keşfedildi. Bu ağaç Slytherin’in asasının da, aynı onun soyundan gelenler gibi hem asil hem de soysuz olabileceğinin bir kanıtıdır.”
Sırlar Odası’nda, Harry ve Ron bir saatliğine Crabbe ve Goyle olmak gibi tatsız bir görevi üstlendiklerinde Slytherin ortak salonuna göz atma şansı yakalamıştık. Ortak salon zindanlarda yer alıyordu, beklendiği üzere yeşil renkli ve oldukça gizemliydi.
“Slytherin ortak salonu, yer altında, uzun, alçak tavanlı bir odaydı. Pürüzlü taş duvarları ve tavanı vardı, bu tavandan zincirlerle yuvarlak, yeşilimsi lambalar sarkıtılmıştı. İleride, rafıyla kenarları özenle oyulmuş bir şöminenin içinde çıtır çıtır bir ateş yanıyordu, oyma koltuklarda şömine önünde oturan birkaç Slytherin’in siluetleri görünüyordu.”
Harry Potter ve Sırlar Odası
Karanlık İşaret hiçbir Hogwarts binasıyla ilgili olmasa da, Slytherin’le önemli bir bağ taşıdığını da inkar edemeyiz.
Bu işaret Lord Voldemort’un korku salan sembolü: ürkütücü bir kafatası ve onun ağzından dil yerine çıkan, şahit olan her cadı ve büyücüde dehşet ve korku uyandıran bir yılan. Söz konusu Lord Voldemort olunca simgesinin de şeytani görünmesi hiç de garip gelmiyor değil mi?
“Harry bir an için bunu yine bir ayakkabıcı cin oluşumu sandı. Sonra devasa bir kafatası olduğunu fark etti, zümrüt yıldızlara benzeyen şeylerden meydana gelmişti, ağzından dil gibi bir yılan çıkıyordu. Onlar bakarken şekil yükseldikçe yükseldi, yeşilimsi bir duman bulutu içinde parladı. Yeni bir yıldız kümesi gibi kara gökyüzünün üstüne kalıbı çıktı.”
Harry Potter ve Ateş Kadehi
Öncellikle şunu söyleyelim; Slytherin’in içinde dehşet verici bir basiliskin yaşadığı Sırlar Odası’nı Hogwarts’a inşa etmesini savunuyor değiliz. Fakat kabul etmek gerekir ki Salazar Slytherin’in yarattığı bu odanın kendine has grotesk bir ihtişamı var.
Bu oda yalnızca çataldilinde açıl komutu verildiğinde açılıyor ve içinde devasa bir Salazar Slytherin heykeli var. Şeytani bir amaca hizmet eden bu oda tartışılmaz bir görkeme sahip.
“Sonra, son iki sütunun hizasına geldiğinde, arka duvarın önünde odanın kendisi kadar yüksek bir heykel görüntüye girdi. Harry yukarıdaki dev suratı görmek için başını kaldırmak zorunda kaldı. Çok yaşlı ve maymunsu bir surattı bu. Yerleri süpüren taştan büyücü cübbesinin neredeyse en altına kadar uzanan ince bir sakalı vardı. Kurşuni renkli iki devasa ayağı, odanın zeminine basıyordu.”
Harry Potter ve Sırlar Odası
Sirius’un Grimmauld Meydanı 12 Numara‘yla ilgili olan her şeyden nefret etmesine rağmen bu goblenin korkunç bir güzelliğe sahip olduğunu itiraf etmeliyiz.
Slytherin’lerle dolu bir soy ağacının nadir Gryffindor üyelerinden biri olan Sirius bunun bedelini yanmış bir noktaya dönüşmekle ödeyen tek aile ferdi değil. Bu safkan ailenin başka üyeleri de Karanlık Lord’un izlediği yolu reddetme cesaretini gösterdi. Bütün bunlara rağmen büyük bir sihir tarihini içinde barındıran bu goblenin oldukça etkileyici göründüğünü inkar etmemek gerek. Aynı zamanda bu goblenin Grimmauld Meydanı 12 Numara’da bulunan en şahane dizayn olduğunu söylemeliyiz.
“Goblen son derece eski görünüyordu; solmuştu ve yer yer Doksi’ler tarafından kemirilmiş gibi görünüyordu. Yine de, üstüne işlenmiş sırma tel hala ışıldıyor, Harry’nin çıkarabildiği kadarıyla Ortaçağ’a kadar uzanan adamakıllı dallanmış bir soy ağacını gösteriyordu.”
Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı