Yasak Orman deyince aklımıza gelen ilk şey korkutucu ve tehlikeli yaratıkların yuvası olduğudur. Fakat bu yerin, kitaptaki karakterlerin gelişiminde ve özlerinin okuyuculara sunulması konusunda çok önemli bir role sahip. Gelin Yasak Orman’ın karakterlerin hangi özelliklerini ortaya çıkardığını inceleyelim.
Yasak Orman, serideki birçok karakterin en derin korkularını barındıran bir ev – tabii ki Hagrid değilseniz. Fakat bu korkutucu mekan, karakterler hakkında fark ettiğimizden çok daha fazlasını öğretebilir.
Hagrid, Hogwarts Bekçisi, için Yasak Orman onun arka bahçesi gibiydi. Yaratıklara olan hevesi, zavallılara yardım eden ve sonsuz meraka sahip olan bir adama dönüşmesini sağlıyor.
Hagrid’i ilk Yasak Orman’da gördüğümüzde bir tek boynuzlu atı kurtarmak için ormanı arıyordu. Açıkça görüldüğü gibi ormanda çokça zaman geçiriyor – sonuçta kardeşi Grawp‘u sakladığı yer, ve Sihirli Yaratıkların Bakımı öğretmeni olarak, öğrencilerine göstereceği yaratıkları ormanda bularak haklarında bilgi vermek için güzel bir mekan olarak görüyor.
Ve bir de Aragog var, devasa,kıllı ve konuşan bir örümcek, Hagrid’in çocukluk arkadaşı. Hagrid’in okuldan atılmasının sebebi Aragog‘tu. Aragog, çocuklarına Ron ve Harry’yi öğle yemeği olarak sunmuştu.
Neden Hagrid’in korkutucu yaratıklara ilgi duyduğuna Harry Potter ve Ateş Kadehi kitabında kısaca göz atıyoruz. Dev annesi ortaya çıktığında ve Hagrid saklandığında biraz anlayış kazanıyoruz. Dumbledore istifasını kabul etmiyor, Hagrid’i ebeveynleri üzerinden yargılamayı reddediyor – Tıpkı Hagrid’in korkutucu görünümleri yüzünden herhangi bir yaratığı yargılamayı reddetmesi gibi.
Yasak Orman, Malfoy’a ne olduğunu gösteriyor: klasik okul kabadayısı, insanları küçümseyen bir alaycı ve cesur olmayan biri. Tabii ki bu Harry Potter ve Felsefe Taşı kitabında olmuyor – o zamanlar Draco sadece ormana girmekten kaçınmaya çalışan bir çocuk. Bu işi “hizmetli işi” olarak görüyor ve babasının böyle bir ceza karşısında okula geleceğini ima ediyor.
Draco sıklıkla soy adını kullanarak diğer insanların gözünü korkutmaya çalışıyor. Hagrid bunu Harry Potter ve Azkaban Tutsağı kitabında, Malfoy’un Hipogrif saldırısına verdi aşırı tepki sırasında öğreniyor ve Şahgaga ölüme gönderiliyor. Neville Longbottom da Draco’nun diğer hedeflerinden biri oluyor. Felsefe Taşı kitabında Malfoy, Yasak Orman’a gittiklerinde bilerek Neville’i korkutuyor ve bu Hagrid’in Malfoy’u Harry ile eşleştirmesiyle sonuçlanıyor.
Fakat tamamı sadece blöf. Harry ve Malfoy birinin tek boynuzlu at kanı içmesiyle yüz yüze geldiklerinde kaçan kişi Malfoy oluyor. Neville’in o anki cesaretine bile sahip değil. Neville, Hagrid’in uyarısını hatırlayarak kırmızı kıvılcımlar gönderiyor.
Eğer Malfoy tamamen alaycı ve korkaksa, Ron tam tersi olarak tanımlanabilir. Harry Potter ve Sırlar Odası kitabında Ron örümceklerden korktuğunu söylüyor.
“Eğer ayını tutarken aniden çok fazla ayağa sahip olursa sen de örümceklerden hoşlanmazdın…” diyor Ron Hermione’ye. Küçükken Fred, oyuncak ayısını devasa bir örümceğe dönüştürmüştü.
Çok korkmuş olabilir, fakat Hermione Sırlar Odası’nın sürünen yaratığı tarafından saldırıya uğradığında ve cevap alabilmenin tek yolu örümcekleri takip etmek olduğunda, Ron korkularını bir kenarı bırakıyor. O ve Harry örümcekleri Yasak Orman’a kadar takip ediyor, Aragog ve birçok aç çocuğuyla yüz yüze kalıyor.
Ron’un Aragog’u gördüğündeki korkusu çok açık. Asla korkularını gizlemeye çalışmıyor, fakat aynı zamanda asla korkularının arkasına saklanmıyor. Ron hata yapan biri, fakat dürüst ve cesur. Bu özellikleri onu iyi biri yapıyor, Yasak Orman’ın içinde ve dışında.
Hermione ilk yılında Harry’nin Felsefe Taşı’nı bulması için Snape’in İksir bulmacasını çözüyor ve binasına 50 puan kazandırıyor. Dumbledore onun “zorlu durumlar karşısındaki soğukkanlı mantığını” övüyor.
Bu Hermione hakkında birçok şeyi özetliyor aslında. Hızlı düşünmesi Harry ve Ron’u birçok durumdan kurtarıyor, Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı kitabında soğukkanlılığını gerçekten koruyor. Dumbledore’un Ordusu, Umbridge’in ofisinde yakalanmış durumdayken, Umbridge ne yaptıklarını öğrenmek için Harry’ye Cruciatus Laneti yapmaya hazırlanıyor. Hermione, Yasak Orman’da gizli bir silah sakladıklarını söyleyerek onu durduruyor ve kendisini takip etmesi için Umbridge’i kandırıyor.
Orman’da, Hermione at adamların dikkatini çekiyor ve Umbridge’in en kötü ön yargılarını açığa vurmasını umuyor. Umbridge at adamları zorluyor, onları “kirlenmiş kırmalar” olarak tanımlıyor ve kendi belasını bularak uzaklara götürülüyor. Hermione at adamların, bu kadının cürretine karşılık vermesini tam olarak tahmin edemiyor, fakat bu zorlu durumdan bir şekilde kurtulmayı başarmış oluyor.
Harry’nin Yasak Orman’daki tecrübelerinin çoğu kaotik ve sık bir şekilde Voldemort ile bağlılar. Kaderini ve etrafındaki insanları çözümlerken yolu bir şekilde Orman’a çıkıyor.
Fakat Harry Potter ve Ölüm Yadigarları kitabunda – kapanışta – Harry Orman’da daha sakin bir zaman geçiriyor. Dumbledore tarafından ona bırakılan Snitch’e sözcükler fısıldıyor, Snitch Diriltme Taşı’nı ortaya çıkarıyor. Harry ailesini tekrar görüyor ve hayatını Voldemort’un ellerine bırakırken ona eşlik etmelerini bekliyor.
Yasak Orman genellikle karanlık ve korkutucu fakat sonunda, Voldemort’un Harry’yi öldürdüğü yer değil. Harry’nin nihayet anladığı yer, sevdiklerini gördüğü yer, ve geri döndüğü yer.
Sizler Yasak Orman ve karakterlerimiz hakkında neler düşünüyorsunuz? Bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Yorumlara bak
Merhabalar içeriği alıntı yapmak istiyorum bununla ilgili herhangi bir sakınca var mıdır?