Siyahi Hermione Tepkileriyle Gördük ki Rowling’den Hiç Ders Alamamışız: “Potter Dünyasında Irkçılık”

hermione-granger-siyahi

Harry Potter ve Lanetli Çocuk oyununun kadrosu açıklandığından beri Herrmione Granger karakterini siyahi bir aktrisin –Noma Dumezweni‘nin- canlandıracak olması pek çok tartışma yaratmıştı. Sitemiz takipçilerinden Hilal Avcı, Rowling’in son söyleşisine dair yaptığımız haber üstüne bu harika yorumu bıraktı. İşte çoğumuzun yüreğinden de geçen o haklı sözler!

Harry Potter, tüm seri itibaryla ırkçılığa kafa tutmuştur. Muggle düşmanı kötüler, “saf büyücü ırkı” istiyor. Bunu en çok isteyen Karanlık Lord’un ise babası bir Muggle! Bu bana Almanya’da, saf Alman ırkı yaratmaya çalışan fakat kendisi Avusturya asıllı olan faşist Adolf Hitler’i hatırlatıyor.

Filmde neden siyahi oyuncuları baş rolde göremedik diye yakınanlar da oluyor. Fantastik bir filmde ırkçılık eleştirisini illa baş role farklı ırktan birini koyarak yapmak gerekmiyor. Lord of the Rings’de ve Star Wars (siyahi oyuncu olarak ilk üçlemede sadece Lando Calrissian, ikincide ise Mace Windu vardı) gibi efsane seri filmlerde de ırkçılık yapıldığını söylemek gerekirdi öyleyse. Fakat bu filmler ırkçılığı eleştirmek adına fantastik ırklar yarattılar, siyah ve beyaz insan ise ortak bir şekilde insan ırkı içinde yer aldı.

Harry Potter ve Melez Prens‘te Harry siyahi bir garson kızdan hoşlanmıştı, Dean Thomas da Hogwarts’ta bir öğrenciydi ve siyahiydi. Siyah ve beyaz diye ayırmadan o kadar saf ve temiz bir dokunuş yapılmış ki seriye, sanki yaşadığımız gerçek dünyada bu ayrımı hiç görmemişiz gibi. Fantastik filmleri, gerçek dünyaya göre yargılamamak gerekir. Mesela hikayemizin kahramanı olan Harry, Dobby’i hiçbir zaman bir köle olarak görmedi, bir dost, arkadaş olarak gördü ve bir kahraman gibi yolcu etti. Seri bize herkesin özgür olması gerektiğini, ırkçılığın sadece kötü ve karanlık kalplilere özgü bir durum olduğunu gösterdi. Ve hatta daha derine inersek Harry Potter ve Felsefe Taşı‘nda Harry’nin kötü kalpli teyzesi ve eniştesi çocukları bir hayvanat bahçesine götürür, Harry çatal ağız olduğunu orada öğrenir. Kafeste tutsak olan bir yılanla dalga geçen kötü kuzenine karşı, yılanı özgür bırakır ve yılan teşekkür edip gider, kimseye zarar vermez. Hepimiz o sahnede yılanın tutsak edilmesine üzülmüşüzdür, yılanın yerine ise kuzenini kafese koydu, hayvanlarla empati kurmamızı, hayvan haklarını ve özgürlüklerini, onları tutsak etmememiz gerektiğini gösterdi.

Hagrid hep korkunç ve büyük hayvanları seviyor bu bize aslında sevginin, korkudan üstün bir güç olduğunu ve her canlının yaşam hakkı olduğunu aşılıyor. Her öğrencinin bir hayvanı olması şartı ve öğrencilerin hayvanlarına duyduğu sevgi de aynı şekilde. Hepimiz ilk Harry okumaya/izlemeye başladığımızda Hermione ile Harry’i çift olacak sanmıştık fakat öyle olmadı, bu bize bir kadın ve erkeğin yalnızca arkadaş olabileceğini gösterdi ve Hermione’nin herkesten üstün zekası, cesareti bir kadın karakterin de ne kadar güçlü olabileceğini gösterdi.

Öyle ince dokunuşlar var ki seride tüm bu eleştiriler saçmalıktan başka bir şey değil.

noma-dumezweni-emma-watson-hermione

Konuk Yazar: Hilal Avcı

12 Yorum

insallhjj için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir