Entertainment Weekly, 11 Temmuz 2003’te usta yazar Stephen King’le bir röportaj yaptı. King’e Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı hakkındaki fikirlerini sordular.
Stephen King, EW’nin özel sayısında yayınlanacak eleştiri yazısından önce Zümrüdüanka Yoldaşlığı kitabına dair çok özel açıklamalarda bulundu.
Bakalım Stephen King bu röportajda neler söylemiş.
* * *
C- Evet. Aslında biraz daha iyiydi. Biraz daha karanlıktı ve aynı zamanda Rowling’in o nüktedan ve kara mizahi tarafının belirgin olduğu bir kitaptı. Ancak Rowling’in evreninde, normal birinin son derece ölümcül ve doğaüstü bulacağı yaratıklar yan yana durup, sabırsızca ama birbirlerine zarar vermeden zaman geçirebilirler. Bakanlıkta uçuşan departmanlar arası büyülü kağıt uçaklarla yapılan iletişimden bahsetmiyorum bile.
C- Ağzından yel alsın! Ama birkaç spoiler varsa bile ne fark eder? Yazı yayınlanana kadar, Harry Potter çılgınlarının yüzde 90’ı çoktan 5. kitabı bitirmiş ve 6. kitabın ne zaman çıkacağını sormak için Bayan Rowling’e mektup yazmaya başlamış olurlar.
C- Kesinlikle evet. Her ne kadar şimdi kariyerinin zirvesinde olsa da, Rowling sıkça umursamaz ve ilginç şekilde -ama sevimlice- kendine güvensiz.
Cümlelerindeki zarflar genellikle bu özgüvensizliği belli ediyor. Harry’nin vaftiz babası Sirius daima ‘sinirlice’, Bayan Weasley ‘hızlıca’, Tonks ise ‘ciddiyetle’ konuşuyor. Harry’nin kendisiyse genellikle ‘sessizce’, ‘anında’, ‘gergince’ ve sıklıkla da -o an yaşanan duruma bağlı olarak- ‘öfkeyle’ söz alıyor.
Bu küçük sözcük seçimi hataları hataları, rahatsız edici olmaktan çok sevimliler. Bunlar, bir hikâyecinin anlık gelip gider fikirleri yakalamaya çalışırken ve bir yandan da kendi hayatını yaşamaya çalışırken yapabileceği makul hatalardır. Bayan Rowling, yine de daha iyisini yapabilir. Para konusu da düşünülünce muhtemelen yapmalı da. Biz elbette okuduk, anladık ve keyif aldık. Üstelik, 3. bölümün bile sonuna gelmeden, Harry’nin tamamen, kesinlikle ve genellikle sinirli bir genç adam olduğunu anlayamadıysak, yeterince dikkatimizi vermemişiz demektir.
C- Fikrim, annemden aktarıyorum: “Eğer okuduklarını alıyor ve eğleniyorsalar, bırak okusunlar.” Yine aynen aktarıyorum: “Eğer onlara kâbuslar gördürüyorsa, kitabı al ellerinden.”
Daha ilginç bir soru ise Bayan Rowling’in çocuklar için kitap yazmaktan ne zaman yetişkinlere de hitap eden bir kitap yazmaya başladığıdır. Mark Twain’in Tom Sawyer’den Huckleberry Finn’e ve Lewis Carroll’un Alice Harikalar Diyarında’dan Aynanın İçinden’e geçişi gibi örneğin. Bana kalırsa bu bilinçsizce gelişen bir süreçti ve 3. kitapla başlayıp 4. kitapla devam etti ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı’nın sonuna doğru bitti.
C- Sanırım bunu Dumbledore’un Düşünseli’ne bakmadan kesin olarak kimse söyleyemez. Çocuklar 100 ya da 200 yıl sonra dahi Harry Potter için deli olacaklar mı? Bence bu kitaplar zamana meydan okuyacak ve sadece en iyilerin yerleşebildiği rafta yerini alacak.
Stephen King’in verdiği cevaplar hâlâ güncelliğini koruyor gibi. Özellikle zarf kullanımları hakkında… Siz ne dersiniz?