Ülkemizde Muggle Quidditch‘i son birkaç yıldır oldukça rağbet gören bir spor. Evet, uçamıyorlar, evet Snitch hızlı koşan ve sarı giyinen bir insan ama ne olmuş? Hayal etmek hâlâ bedava! Ülkemizde bu sporun öncülerinden ve gelişmesinde de büyük katkı sağlayan ODTU Hippogriffs takımından Ekin Berkyürek, sorularımızı cevapladı!
Sizi bu keyifli söyleşi ile başbaşa bırakıyoruz.
Quidditch bizim dünyamızda sadece 8-10 yıldır oynanıyor olmasına rağmen oldukça ilgi çeken ve dünyanın en hızla yayılan sporlarından bir tanesi. Dünyada yaklaşık 400 civarı takım bulunmakta. Türkiye’de Quidditch 2014 Nisan ayından beri oynanıyor, ülkemizde şimdilik 9 takım var, bunların 3’ü ODTÜ’de bulunuyor. İTÜ, Hacettepe, Boğaziçi, Bilkent, Uludağ ve Işık Üniversitelerinde de birer takım bulunmakta. Türkiye Quidditch’inin Avrupa ortalamasının üstünde bir kalitede olduğunu söylemek mümkün, katıldığımız turnuvalarda aldığımız başarılar da bunu destekler nitelikte.
Türkiye’de Quidditch bir üniversite sporu olarak doğdu ve bu şekilde de ilerledi, henüz bir federasyonumuz olmasa da Quidditch Derneği, federasyonvari bir işlev görüyor aslında. Quidditch’te ciddi bir dostluk ortamı bulunuyor, profesyonelleşmenin buna kötü bir etkide bulunacağına inanmıyorum. Hızlı gelişiyor olsa da hala az sayıda insan bu spor ile ilgileniyor, bir güven ortamından bahsetmek mümkün, aslında biraz da birbirimize tutunuyoruz. Örneğin, iki takım maç yaparken bir başka rakip takım oyuncuları hakemlik Snitch koşuculuğu gibi görevleri üstleniyor. Yine de, maddi kaygılardan dolayı federasyon olma konusunun 4-5 yılı bulacağını ön görmek mümkün.
Seçme yapmıyor, bu oyunu oynamak isteyenleri antrenmanımıza davet ediyor, ona bir süpürge verip sahanın ortasına atıyoruz. Bilmeyenler için burada, Quidditch’in kitaplardaki gibi sert bir spor olduğunu söylemek gerekiyor. Bazı oyuncuların ragbi, basketbol, hentbol benzeri spor geçmişleri olabiliyor bunlar takıma daha rahat adapte olabiliyorlar. Ancak spor geçmişi olmayanları da yetiştirdiğimizi ve hazır olanlara resmi maçlarda forma şansı verdiğimizi söyleyebiliriz.
Quidditch’te güç, çeviklik, hız gibi yeteneklere ihtiyaç tabii ki duyarsınız, biz bu yetenekleri geliştirmeye yönelik antrenman yapıyoruz. Şunu da belirtmek gerekiyor, Quidditch diğer sporlara göre en fazla zeka gerektiren oyun, bunun için taktik antrenmanlarını da yoğunlukla kullanıyoruz.
Quaffle oyunu diğerlerine göre daha düz bir oyun, yeni gelen arkadaşlar Tutucu ve Kovalayıcı pozisyonlarına daha fazla ilgi gösteriyorlar. Daha fazla zeka ve tecrübe gerektiren vurucu oyunu ise geri planda kalıyor. Ben bunu bir müzik grubundaki basçılara benzetiyorum, bas gitar çok fazla duyulmasa da çok önemli bir enstrümandır. Quidditch’te de vurucular aslında takımların görünmeyen kahramanları.
Şu anda Ankara, İstanbul ve Bursa’da Quidditch takımları var, bu takımların antrenmanlarına gidip oyunu öğrenebilirler. İnternette de nasıl oynanılacağına dair birçok video bulunabiliyor.
ODTÜ’de oldukça popüler, yaklaşık 70-80 kişilik bir Quidditch Topluluğu var. Diğer üniversitelerde de popülerliği artıyor.
Açıkçası kemikleşmiş bir taraftar grubumuz yok, ama süpürgeler üzerinde koşan oyuncuları görünce, “Bu neymiş?” diye bakıyorlar. Amerika Ulusal Kupa’sı için 99 Dolar’a kadar bilet fiyatı bile gördüm.
Biz 2014’te bu spora başladığımızda zaten dünyada oynanıyordu, rakibimiz olmadığından neredeyse bir yıl ODTÜ’nün iki takımı olarak sadece birbirimizle oynadık. Ne kadar iyi olduğumuzu ise, Fransa’daki Menekşe Turnuva’sında 3. olduğumuzda anladık.
Önce “Uçmuyorsanız ne anlamı var?”, “Allah akıl fikir versin.” gibi bir yaklaşımla geliyorlar, oyunu izledikçe ne kadar ilgi çekici olduğunu görebiliyorlar ve soruları artıyor. Dalga geçmek için gelip, oyuna bağlanan o kadar çok arkadaşım var ki…
Türkiye’de çok sayıda bu şekilde oyuncu var, hatta şu anki Quidditch Derneği Başkanı hayatında Harry Potter’ı bırakın okumayı izlememişti bile, zorla seriyi en azından izlettik.
Ben Paris Titans takımının oyununu çok beğeniyorum, zaten son 2 yıldır Avrupa Quidditch Kupa’sını da alıyorlar. Albert ve “Tarzan” en beğendiğim oyunculardan.
Eskiden süpürgeler daha şekilliymiş, hatta oynarken pelerin bile kullanılıyormuş ancak spor ciddileştikçe estetikten çok, işlevsellik ön plana çıkıyor. Şu anda kurallara uyan boyutlarda en hafif olan süpürge bizim için en güzel olan süpürgedir.
Quidditch takımları Türkiye’de katlanarak artıyor, yine de bu zor oyunda daha eski olanlar daha başarılı olmayı sürdüreceklerdir.
Biraz önce Harry Potter’ı hiç bilmeden Quidditch oynayanlardan bahsetmiştim, ben onlardan değilim. Her yeni kitap çıktığında, eski seriyi bir kere daha okuyup yenisine o şekilde başladım. Filmlerden de beklentilerim aynı şekilde büyüktü ama maalesef filmler bu beklentimi karşılayamadı. Quidditch Dünya Kupası’nı filme çekmediklerini gördüğümde çok öfkelenmiştim. Fantastik Canavarlar filmleri konusunda da oldukça heyecanlıyım, umarım Hippogrifflere gerekli saygıyı gösterirler.
ODTU Hippogriffs‘i Facebook üzerinden takip ederek onlara destek olabilir ve bu spor hakkında daha fazlasını öğrenebilirsiniz!
Yorumlara bak
Snitch nasıl oluyor. Uçamıyor sonuçta
Snitch hızlı koşan bir insan sanırım
Ulan şu fantastikcanavarlar ekibi sorularımızada cevap verse harika olurdu
Merhaba, evet Snitch hızlı koşan ve sarı giyinen bir insan. Arayıcı oyun boyunca onu yakalamaya çalışıyor. Snitch’in saha dışına çıkma hakkı da var.
Snitch, 8. Kural kitabından beri saha dışına çıkamıyor, 17. Dakikada oyuna giriyor yakalanana kadar oyunda kalıyor.
Bu sporla ilgili sorularınız olursa ODTÜ Hippogriffs olarak yanıtlamaktan memnuniyet duyarız.
inanamıyorum çok çok heyecanlandım! umarım ankaraya gelip izleyebilirim!!!
Sarı kartlı fotoda arka plandaki turuncu saçlıya nasıl ulaşabilirim?
Merhaba yazar nasıl alıyorsunuz yaş sınırı var mı 201
Ben geçen yaz ankaraya geldiğimde ODTÜ'ye de gittim bikac kez ama hic quidditch sahası görmedim aslında ODTÜ cok büyük bi yer olduğu icin görememem normal ama keske görseydim