Matthew Lewis (Neville Longbottom), Interview dergisine, yeni filmi Me Before You ve drama dizisi Happy Valley’in tanıtımında konuşurken, 2000 yılında Neville Longbottom rolünü canlandırdığı Harry Potter ve Felsefe Taşı’nın çekimleri sırasında Harry Potter setinde geçirdiği ilk günün detaylarını paylaştı.
Ayrıca Lewis, Dame Maggie Smith (Minerva McGonagall) ve aramızdan ayrılan Alan Rickman (Severus Snape) ve Rik Mayall (Hayalet Peeves) ile birlikte çalışırken yaşadığı tecrübelerden de bahsetti.
Harry Potter setinindeki ilk gününde neler hissettiğini hatırlıyor musun?
MATTHEW LEWIS: Evet. Aslında serinin başındaki ve sonundaki çekimleri çok net hatırlıyorum, ama ortadaki filmlere dair hatıralarım biraz bulanık ve karışık. İlk filmin çekimlerinde 11 yaşında olduğumu çok iyi hatırlıyorum. Northumberland’daki Alnwick Kalesi’ndeydik ve Neville’in kontrolünü kaybedip duvara uçtuğu, Madam Hooch’un Uçuş Dersi sahnesini çekiyorduk. Televizyon setlerine alışıktım ancak bu film seti hiç hazır olmadığım kadar büyüktü. Ayrıca yıllardır kitaplarda okuduğum ve hayranı olduğum o dünyaya adım atmak, o cübbeyi giymek, inanılmazdı. Chris Colombus (yönetmen), yanıma gelerek, özellikle bu sahnenin, sahnede yaşananların ve tüm bu setin genel olarak Neville, yani benim hakkında olduğunu anlatmıştı. Yani üzerimde hiç baskı yoktu diyebilirim (!)
Benimle gerçekten çok ilgilendiler ve hayatımın bir haftasını Kuzey İngiltere’de bir kalede, süpürge üstünde uçarak geçirdim. Kendi kendime: “Eğer kariyerim bundan ibaretse, eğer bunu yaparak para kazanacaksam, bir rüyayı yaşıyorum demektir.” diye düşündüğümü hatırlıyorum.
Maggie Smith ve Alan Rickman gibi saygı duyulan Shakespeare oyuncuları ile, çok genç bir yaşta aynı sette çalıştın. O zamanlar onların böylesine önemli oyuncular olduklarının farkında mıydın?
LEWIS: Hem evet hem de hayır. Shakespeare kısmının ya da birlikte rol aldığım oyuncuların nasıl bir seviyede olduklarının çok farkında değildim belki, ancak onların ünlerini ve yeteneklerini bir dereceye kadar kesinlikle biliyordum. O insanların içinde bulunduğu ya da yaptığı, benim de büyük hayranı olduğum birçok iş var.
O zamanlar, malesef birkaç yıl önce kaybettiğimiz Rik Mayall’ın çok büyük bir hayranıydım. Rik ilk filmde Hayalet Peeves rolündeydi ve sonradan süreyle ilgili sıkıntılardan dolayı sahneleri filmden çıkartılsa da, gerçekten rolünde çok iyiydi. Onun yaptığı komedi işlerinin büyük bir hayranıydım, Drop Dead Fred, Blackadder ve Bottom gibi. Hepsi de klasik İngiliz sit-com’lardır.
Okuma provasında yanında oturuyordum ve tamamen nutkum tutulmuştu. Gerçekten beni kanatları altına aldı ve kamera arkasında kim kimdir, ne iş yapar, tek tek bütün karakterleri bana anlattı. Hatta senaryomu bile imzalamıştı. Televizyonda gördüğüm tüm o insanlarla okuma provası sırasında bir arada olmak muhteşemdi ve hepsi de çok dost canlısı ve mütevazıydılar.
Yine de onlarla rol arkadaşı ve eşit insanlar olarak konuşana kadar, uzun yıllar içimde korku ve endişe vardı. Rik’in, o insanların yanında rahat hissetmemi sağlamamda çok büyük emeği vardı. Ne de olsa onlar da sadece insandı.
Bu filmlerden sonra, rollerde özellikle istediğin aradığın bir şey var mıydı? Çok fazla senaryo okuyor muydun?
LEWIS: 10 yıl boyunca bu filmleri çekmek çok heyecan verici ve biraz da garipti, ama sonuncusuna geldiğimizde artık seriyi bitirmeye hazırdım. Bir karakteri o kadar uzun bir süre oynadıktan sonra yeni şeyler yapmak, yeni karakterler bulmak ve yeni yollar keşfetmek istiyordum.
O noktadan sonra ne yapacağımı gerçekten bilmiyordum. Herhangi bir projede yine bir cübbe giyip büyücü rolü oynamaya pek sıcak bakmıyordum ama karşıma çıkan her fırsatla yakından ilgileniyordum. Sanki her şeye sıfırdan başlıyormuşum ve Harry Potter filmlerinde rol almak pek de bir marifet değilmiş gibi hissediyordum. Neville Longbottom etiketini arkamda bırakıp, başka şeyler de yapabileceğimi, öğrenebileceğimi ve anlayabileceğimi kanıtlamam gerekiyordu.