MuggleNet bizler için Harry Potter‘ın her yıl okuldaki ilk günlerinin berbatlık sıralamasını yapmış durumda. Yaz tatili bitmeye yüz tutmuşken (Nasıl oldu? Daha yeni başlamamış mıydı?), başka bir okulda ilk günü deneyimlemek için umutla (ya da dehşetle) dolu olduğunuza eminim. Okulun ilk günlerinin Harry Potter’ın günleri kadar yoğun geçtiğini söyleyebilirim. Yaz bitince okul havasına girerek (ve zavallı Harry’nin tecrübe ettiği kadar korkunç olmayacağını hatırlatarak), en kötüden en iyisine Harry Potter’ın Hogwarts’taki altı ilk gününün bir listesini sizlerle paylaşıyoruz!
Profesör Umbridge’in yeni Karanlık Sanatlara Karşı Savunma profesörü olacağı açıklandığı için zaten yaz yeterince kötü olmuşken, Harry Testral’leri görünce delireceğini düşünmeye başlar. Ayrıca, Seamus Finnigan’la ettiği kavga, büyücülük dünyasının birçok üyesinin Harry’yi ilgi arayan bir yalancı olarak gördüğü ortaya çıkar. Daha az önemsiz olarak (fakat hala utanç vererek), Mimbulus Mimbletonia‘nın özüyle kaplı bir haldeyken Cho Chang’le karşılaşır. Ayrıca, bu Luna Lovegood’la tanıştığı gündür, bu yüzden bütünüyle bir fiyasko olmadığını söyleyebilirim.
Altıncı yılın açıkça beşinci yıldan daha iyi olmasının tek sebebi, Profesör Umbridge’in öğretmen olarak kalmasından daha kötü bir şey olmasının mümkün olmadığına karar vermem. Profesör Snape’in Umbridge’in pozisyonuna getirilmesi, Malfoy’un Hogwarts Ekspresi’nde Harry’e saldırması ve daha dönem henüz başlamamışken bile geç kalmak yüzünden Gryffindor’dan alınan 70 puan, biraz daha az rahatsız edici olaylar olarak yerini buluyor.
Sizin için bir kelimem var: Ruh Emiciler. Bu korkunç yaratıklar, yılın geri kalanı boyunca Harry’nin felaketi oldu ve onlarla ilk karşılaşması ilk gününde okula giden trenin içinde gerçekleşti. Soğuk, korku, annesinin çığlık sesi, bayılma ve bayılmasıyla dalga geçilmesi üst üste gelerek hiç-güzel-bir-gün-değil birleşimini oluşturuyordu. Diğer taraftan, Harry’nin Profesör Lupin ile tanışması ve Hagrid’in Sihirli Yaratıkların Bakımı profesörü olduğunu öğrendi gündü, fakat bu bile Ruh Emicilerle karşılaşmanın verdiği korkunç tecrübeyi alt edemedi.
Bir bakalım: Harry ve Ron Peron Dokuz Üç Çeyrek‘ten Dobby yüzünden geçemediler ve Hogwarts Ekspresi’ni kaçırdılar. Uçan bir araba çaldılar – ki Uluslararası Gizlilik Statüsü’nü bozmuş bulundular -, Şamarcı Söğüt ile bir savaşa girdiler ve ceza aldılar. Yine de kovulmadılar, ya da Bina puanı kaybetmediler. Bu sadece ortalama bir kötü gün olmaya yeter, özellikle Ruh Emicilerle karşılaştırıldığında.
Harry’nin dördüncü yılının ilk gününün nasıl da berbat olmadığını unutmuşum! Mucizevi bir şekilde gün boyunca görece dramasız bir şekilde yaşadı: Üç Büyücü Turnuvası’nın açıklanması, Harry’nin sonunda Seçme Töreni’ni ilk iki yılda çeşitli sebeplerle kaçırdıktan sonra izlemesi. Neredeyse olaysızdı, fakat ‘olaysız’ olması bela tarafından takip edilen bir çocuk için her zaman kötü bir şey değil.
Harry’nin Hogwarts’taki ilk günü ASLA diğer okul günleriyle karşılaştırılamaz. Harry bu gün Ron ve Weasley ailesinin çoğu, Neville ve Hermione ile tanıştı, Draco Malfoy’un arkadaşlığını reddetme hazzını yaşadı ve trendeki şekerlerle Seçme Ziyafeti’ndeki yemekler sayesinde bir insanı öldürmeye yetecek kadar yemek yedi. Ayrıca Hogwarts Kalesi’ni ilk kez gördü, Profesör Dumbledore ve McGonagall ile tanıştı ve Gryffindor Binası’na seçildi. Neredeyse yenilmez, okulun ilk günü olarak.
Sıralama hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizce Harry’nin en kötü başlangıcı hangisiydi? Yorum olarak belirtmeyi unutmayın!
Yorumlara bak
Siteye takılan en yaşlı harry potter fanı kaç yaşında ben 31 yaşındayım
Zümrüdüanka Yoldaşlığı'nın en kötü olmasının başka bir nedeni ise Sirius'un ölümüdür bence ?
İyi de o okulun ilk günü değildi ki.
Listeye harfi harfine katılıyorum. Zümrüdüaka Yoldaşlığı her zaman benim için okuması en zahmetli ve üzücü kitap olmuştur; gerek Harry'nin yaşı itibariyle ergenlik sorunları çekmesi gerekse de içindeki ne olduğubu bilirsin sen olaylardan dolayı.
Yine de Harry'i biraz daha düşünecek olursak okula başlayamadığı o yedinci yıl , mazideki bütün aksiliklere rağmen, ona diğer bütün yıllardan daha ağır gelmiş de olabilir. Ne de olsa günün sonunda Hogwarts'ın koruyucu koridorlarına dönebilmek onun için her zaman bir teselli kaynağı olmuştu.
Listeye katılıyorum ben de ama Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı kitabını zor okumak konusuna katılmıyorum. Gayet eğlenceli, aksiyonlu bir kitaptı. Serinin en uzun kitap olması çok güzel bir şey. Sonrasında daha uzun kitaplar görmeyi beklerken melez prens kitabının kısa olması beni üzmüştü. Melez prens kitabında Dumbledore öldüğü için en hüzünlü kitap bence o. Ölüm yadigarlarında da az üzülmedim diyemem tabi.
Kesinlikle Zümrüdüanka Yoldaşlığı
Zümrüdüanaka Yoldaşlığı benim en sevdiğim kitaptı!?
listeye katılıyorum
Panehia bu kötü bir ilk gün olmadıği anlamına gelmez benimki de melez prens mesela