Fantastik Canavarlar ekibi olarak Fantastic Beasts: The Secrets of Dumbledore filmi için yayınlanan ilk fragmanı yorumladık. Farklı birçok düşüncenin yer aldığı görüşlerimiz sizlerle!
Fantastic Beasts: The Secrets of Dumbledore filmine ait ilk fragman geçen hafta yayınlandı. Bir kısım izleyici uzun süredir beklenen filme ait ilk bakışı olumlu bulurken bir kısım izleyici de oldukça eleştirdi. İlk fragman Dumbledore’un Jacob’a asa hediye etmesi, eski seriden görüntüler ve Mads Mikkelsen’in Grindelwald’ına ilk defa göz atıyor olmamız gibi birçok şeyi içeriyor. Peki FantastikCanavarlar.com ekibi olarak bizler ne düşünüyoruz?
Ekibimizde yer alan birçok isim, ilk fragmana ait tepkilerini kısaca dile getirdiler. Aramızda fragmanı olumlu bulanlar da, ortalama görenler de ve hiç beğenmeyenler de var. Şimdi kısa ama açıklayıcı nedenler içeren bu yorumlarla sizleri baş başa bırakıyoruz.
Çok uzun bir bekleyişin ardından Fantastik Canavarlar 3’ün fragmanı sonunda yayınlandı. Fragmandan ziyade herkesin merakla beklediği ise Grindelwald karakterinin Johnny Depp sonrası Mads Mikkelsen tarafından nasıl yorumlanacağıydı. Açıkçası ben Depp yerine Mikkelsen’i bu karaktere başından beri daha çok yakıştırıyordum. Kendisine dair ilk izlenimim karaktere gayet iyi oturduğu yönünde ancak detayları filmde göreceğiz. Fragman güzel başlayıp, birçoklarının aynı tepkiyi vermesinden de anlaşılacağı üzere, Jacob karakterine asa verdikten sonra biraz heyecanını yitiriyor. Jacob’a neden asa verildiğini fazlasıyla merak ediyorum. Cevaplar için filmi beklemekten başka çare yok. Umarız mantıklı ve büyücülük dünyasının temel kuralları ile ters düşmeyen bir sebeptendir. Aberforth karakteri ve etrafındaki ambiyansın Harry Potter filmleri dönemindeki büyücülük dünyası tadında olduğunu söylemek yalan olmaz. Fragmanın en beğendiğim kısmı Aberforth karakteri idi. Ancak çok fazla karakter ve bölünmüş konu olduğu için anlaması zor oluyor. Şahsen, büyük kısmını film değil de görsel efektmiş gibi izledim. Film serisine dair yapılan en büyük hata Dumbledore ve Grindelwald’ın beş sezonluk dizi olacak hikâyesini, Canavarlar ile harmanlamaya çalışmak. Fantastik Canavarlar ise zaten başlı başına sadece dünyayı dolaşan bir Newt ile mükemmel olabilirdi. Harry Potter filmlerindeki gibi temelde bir kitap da olmadığı için birçok şeyin altını sınırlı sürede doldurmak zor oluyor. Yine de, her şeye rağmen fragmandan yargılamamak gerek diyorum ve filmin gelmesini sabırsızlıkla bekliyorum.
Fragman, yeni film müziği ve Hogwarts manzarasıyla karşılıyor bizi fakat bana kalırsa bu ikili tam bir çelişki oluşturuyor. Dumbledore’un yaşlı hali ve bilindik Hogwarts görüntüsü alışık olduğumuz Harry Potter serisini anımsatırken o yeni müzik bana o aşina olduğum seriden eser kalmadığını hatırlatmaktan başka bir işlev görmüyor. Özellikle Fantastik Canavar serisiyle bir marka olmaya çalışma çabaları, beni kendine aşık eden orijinal filmleri yok saymaya çalıştıklarını düşündürüyor. Bu fragman bizi bir yandan beyaz perdenin önüne geçirecek eski görüntülerle tavlamaya çalışırken, o görüntüleri oluşturan seriden öğrendiğimiz birçok şeyi yok sayarak sanki seyirciyi aptal yerine koyuyorlarmış hissi uyandırıyor. Mesela Jacob’a verdikleri o asa her ne kadar teoriler oluşmasına neden olsa da bizim iyi bildiğimiz “asa büyücüyü seçer” mottosuna tamamen karşı geliyor. Her şeyi bir yana bırakıp hediye edilen bir asadan da ne kadar hayır gelir diye düşünmeden edemiyorum. Öte yandan bu bir film olduğu için Grindelwald’ın yüz değişikliğine kılıfları vardır diye umuyorum yoksa bu kadar popüler iki oyuncu arasında gidip gelmek özensizlikten başka bir şey gelmiyor bana. Sonuç olarak tüm film ekibini seriye olan inancımı, umutlarımı ve ilgimi düşürdükleri için tebrik ediyorum.
Benim için bu fragmanın en heyecan verici yerleri Mads Mikkelsen’i Grindelwald olarak ve Hogwarts Şatosu’nu da tekrar görebilmek. Bu noktada bonus olarak Dumbledore’un yaşlı versiyonunu da görmek güzeldi. Filmin adından yola çıkarak özellikle Credence, yani Aurelius Dumbledore ve belki yine obscurial ile mücadele ettiği teoriler arasında olan Ariana Dumlebore’a değinecekleri tahmin edilen şeylerdi. Fragmanda Credence oldukça güçlü bir imaj ile görünürken diğer yanda fragmanda yer tutması gerektiğinden emin olmadığım bir sahne ile Aberforth beliriyor. Fragmanda Dumbledore’un tarafında yer alan ekibin karışıklığı, karakterlerin her birinin ayrı ayrı yerlerde görünüyor olması ile filmin konusuna ait net bir fikir edinemiyoruz. Jacob’ı bir asa ile görmemizin düzgün bir yere bağlanması umuduyla fragmanı “ortalama buldum” diyebilirim.
Fragmanla ilgili beni mutlu eden tek nokta Hogwarts’a tekrar dönecek olmamız oldu. Onun dışında çok heyecanlandırmadı. Yeni Grindelwald’ın görüntüsüne alışmam biraz zaman alacak. Oyuncunun kendisine bir lafım yok ancak karakterin bu yeni hâli, gözüme beklediğim kadar karanlık ve korkutucu gelmedi. Yine de filmi izlemeden bir şey demek için erken. Önceki filmlerde olduğu gibi fantastik canavarlara oldukça yer ayrılmış gibi duruyor. Bu da fragmanda tatmin edici nadir durumlardan biri. Gel gelelim Jacob’a… Bir asası olması olumsuz anlamda şaşırtıcı oldu benim için. Bundan tatmin olmam için arkasında yatan mantığı iyi kurmuş olmaları gerekiyor. Grindelwald ve ordusuna karşı kamufle olması teorisi bana yeterli gelmedi. Ve Hogwarts öğrencilerinin hiç asa görmemiş gibi davranmaları ve Jacob’ın onlara tepkisi de absürttü. Evet, Jacob’ın olayın içinde bir şekilde yer alacağını biliyoruz ancak fragmanda bu durum olmak için olmuş havası veriyor. Olay örgüsüne gelirsek, pek çok farklı sahneyi kısaca geçtiği için bir şey söylemenin erken olduğunu düşünüyorum. Fragmanı genel olarak beğenmedim. Filme dair beklentilerim bayağı düştü desem yanlış olmaz.
Fragman oldukça ilgi çekici ve merak uyandırıcı. Bizleri ilk olarak karşılayan şeyin yaşlı Dumbledore ve Hogwarts olması filmin eski hayranları geri çekmeye çalışacağına dair bir işaret gibi. Çünkü ilk iki filmdeki Grindelwald imajı büyülü evrenin tarihçesiyle bir tezat içindeydi ve insanlar bundan rahatsızdı. Mads Mikkelsen’i o yıllara ait bir görünüme sahip bir Grindelwald olarak görmek beni memnun etti, kendisi role yakışmış görünüyor. Grindelwald’a karşı oluşturulan ekip ilginç, ortada birçok “çanta” dolanıyor ve ayrıca Jacob’ın bir asası var! Umarım bu film fragmanda gördüğümüz onca şeyi mantıklı bir şekilde açıklayabilir çünkü geçmiş filmlerde sürekli cevaplanmayan bir “Neden?” sorusuyla karşılaştık. Filmin bu kadar çok farklı lokasyonda geçmesi yüzünden olaylar kısa kesilmemeli ve hikâye bütünlüğü sağlanmalı. Hâlâ cevaplanması gereken birçok soru, altı doldurulması gereken birçok karakter var – evet, karanlık Queenie, senden bahsediyorum. Sonuç olarak, fragman bize umut vadediyor. İlk iki film yüzünden hâlâ tereddütlerim olsa da umarım bu filmin yapım aşamasının bu kadar uzun sürmesi zevkle izleyeceğimiz bir eser ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Fragman ne yazık ki beni hayal kırıklığına uğrattı. Sevdiğim tek şey Mads Mikkelsen’in Grindelwald’ı ile Hogwarts’a geri dönecek olmamızdı. Ancak bu sefer ikinci filmdeki gibi bir parmak bal çalmak şeklinde değil de, gerçek anlamda içinde zaman geçireceğimiz bir şey olacak. Michael Gambon’lu Dumbledore’a bakış atmak güzeldi. Sonuçta film biraz da onunla ilgili olacağından böyle bir sahne eklemişler. Ancak yine de, Jacob’a bu kadar zaman ayırmaları, anlamsız şekilde eline bir asa tutuşturmaları, hiçbir şekilde güldürmeyen espriler derken zaten ne olduğunu anlamadan sonlanıyor. Ancak beni en çok rahatız eden durum Mikkelsen’in yeni tarzdaki Grindelwald’ına sanki en başından beri oradaymış gibi davranılması oldu. Daha görkemli olmasını beklerdim. Umarım bu değişimi ve anlamsız esprilerle geçiştirmeye çalıştıkları bazı konuları film içinde bir mantık çerçevesinde cevaplarlar. Rowling’in senaryoyu sil baştan yazması ve Steve Kloves’ın da işin içine dahil olmasıyla bu filmden gerçekten ümidim vardı. Fakat ne yazık ki ilk fragman tüm bu umutlarımı söndürdü. Beklentilerimi düşürerek izleyeceğim.
Fantastik Canavarlar: Dumbledore’un Sırları filminin fragmanını nihayet görebilmiş olmanın sevinci içindeyim. Beni bu filmde en çok heyecanlandıran unsur, Mads Mikkelsen gibi usta bir oyuncunun ekibe katılması. Fragmanda Grindelwald karakterine dair pek fazla bir şey görememiş olsak da, bir iki sahne bile heyecanımı ikiye katlamaya yetti. Mikkelsen’in kendine has oyunculuğunun Grindelwald karakterine katacağı rengin, 3. filme damga vuracağı beklentisindeyim. Bir diğer heyecanla beklediğim unsur ise Dumbledore’un sırlarını artık öğrenebilecek olmamız. İlk fragmanda henüz sağlam ipuçları yakalayamamış olsak da, filmin hem yüksek aksiyona sahip hem de gülümseten bir havası olduğu mesajını görüyoruz. Grindelwald’ı durdurmak için harekete geçen ekip oldukça renkli görünüyor. Yeni fragmanları sabırsızlıkla bekliyorum.
Gördüğünüz gibi ekibimizin Fantastik Canavarlar’ın ilk fragmanına dair tepkisi bu şekilde. Peki ya sizler yeni fragman ile ilgili neler düşünüyorsunuz? Üçüncü filmden beklentileriniz neler? Yorumlarınızı bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Yorumlara bak
Yorumlarınız için teşekkürler. Bende beğenmeyenlerden biriyim. Ne yazıkki olmamış ve olacak gibi de durmuyor.
Fragmanla film çok başka çıkabilir tabii ki... Beklentileri karşılar mı bilmiyorum, ama yine de sevileceğinden eminim. :)