Pottermore

En Kötüden En İyiye Hogwarts Dersleri Sıralaması

Pottermore’dan serinin derinliklerine inen bir listeleme yazısıyla karşınızdayız. Bakalım en kötüden en iyiye Hogwarts dersleri nasıl sıralanmış?

Karanlık Sanatlara Karşı Savunma’dan Biçim Değiştirme’ye, acaba en iyi Hogwarts dersi hangisi? Elbette bu tamamen sübjektif bir şey ama yine de böyle bir listeyi sunmak istedik. Hogwarts derslerini sıralamak için seçerken bazı kriterler belirlememiz ve çok adil olmaya çalışmamız gerekti, diğer türlü bu konuda sonsuza kadar tartışabilirdik çünkü.

Bu kriterler şunlar:
  1. Harry, Ron ve Hermione derslerden ne kadar zevk alıyorlar?
  2. Onlar ve diğer akranları için ne kadar işe yarar bilgiler içeriyor?
  3. Dersin hocası konusunda ne kadar iyi ve eğlenceli?

Haydi başlayalım!

Simya

J.K.Rowling’e göre, yazar bu antik ve özelleştirilmiş ders öğrencilere aslında daha ileriki yıllarında öğretilecekmiş. Nicolas Flamel bir Simya tutkunuydu. Ve elbette bu bilgi bizim Felsefe Taşı’nın başlangıç pratiği oldu. Ancak Felsefe Taşı kulağa her ne kadar muhteşem gelse de Simya ilmi üzerine çalışmak muazzam yozlaşmaları da beraberinde getiriyor.

Aritmansi

“Aritmansi berbat bir şeye benziyor.”
Hermione ciddiyetle, “Ah, hayır, harika!” dedi. “Benim en sevdiğim ders. Aritmansi-”

– Harry Potter ve Azkaban Tutsağı

Aritmansi Hermione’nin en sevdiği derslerden biriydi. ‘Muhtemelen kendisi en zor derstir!’ Dersi Profesör Vector veriyordu ki kendisi bir cadıydı. Aritmansi’yle ilgili pek fazla bilgi edinemedik ama kesinlikle Hermione’nin yabana atamayacağı bir dersti bu. Öyle ki Aritmansi’nin test kitabını yastık olarak kullanacak duruma gelmişti.

Muhtemelen Hermione’nin ruhsuzca mantıklı olan zekasına iyi gelen bir dersti. Aynı zamanda eğer bankacılık sektörü arzuladığınız kariyerse ve Gringotts Büyücü Bankası’nda bir Lanet-Kırıcı olmak istiyorsanız mutlaka Aritmansi görmeniz gerekiyor.

Muggle Araştırmaları

“Herkes Muggle Araştırmaları’nın zayıf bir seçenek olduğunu söylüyor, ama ben şahsen büyücülerin sihirden uzak toplumu iyi kavraması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle de onlarla yakın temas halinde çalışıyorsan- babama bak mesela, sürekli Muggle işleriyle uğraşmak zorunda.

-Percy Weasley, Harry Potter ve Sırlar Odası

Hermione, Muggle Araştırmaları dersini üçüncü yıllarındaki sınavdan yüz üzerinden 320 aldıktan sonra bırakmıştı. Ancak tüm bunları yapmasının Zaman Döndürücü sayesinde olduğunu düşünürsek, nihayetinde dersi bırakması bizim için sürpriz olmadı.

Ron’un bu konuda haklılığı olduğunu varsayabiliriz. Cidden, sihir dururken Muggle’lar üzerine çalışmak ister miydin? Tabii eğer son derece meraklı bir cadı ya da büyücüysen durum farklı.

Sihir Tarihi

“En sıkıcı dersleri ise Sihir Tarih’ydi ve bir hayalet tarafından verilen tek dersti.”

-Harry Potter ve Felsefe Taşı

Dersin öldükten sonra hayalet haliyle umursamazca öğretmeye devam eden Profesör Binns tarafından veriliyor oluşu, onun Hogwarts okulundaki en “ruhsuz” ders olmasının önüne geçemiyor.

Bathilda Bagshot tarafından yazılan Sihir Tarihi en azından işe yarar bir kitaptı: Hermione’nin Godric’s Hollow ve Gryffindor’un kılıcı arasındaki bağlantıyı fark etmesine yardımcı olmuştu ve bu da Bagshot’un evine küçük bir ziyarete kapı aralamıştı ki bildiğimiz gibi, o evde hiç beklemediğimiz şeyler gerçekleşmişti.

Astronomi

Her çarşamba gece yarısı teleskoplarıyla göğü incelemek, değişik yıldızların adlarını, gezegenlerin hareketlerini öğrenmek zorundaydılar.

-Harry Potter ve Felsefe Taşı

Profesör Sinistra tarafından verilen bu ders biz okuyucular için bazı karakterlerin isimlerinin manasını anlamamız açısından önemliydi ancak seride en az işe yarayan derslerden biriydi. Astronomi Kulesi öğrencilere Umbridge’in Hagrid’i gecenin bir yarısı Hagrid’i zapt etme girişimini izlemek için iyi bir görüş açısı sağlıyordu, hem de tam sınav ortasında!

Eski Yazılar

“Telaşla Gryffindor ortak salonuna indiler ve yarı yarıya boş olan salonda tek başına oturmuş, Kolaylaştırılmış Eski Tılsımlar adında bir kitap okuyan Hemione’ye katıldılar.”

-Harry Potter ve Sırlar Odası

Hermione’nin bir başka favorisi, her ne kadar Melez Prens’teki Eski Yazılar sınavında batırdığından emin olsa bile bu ders Hogwarts Şatosu’ndaki diğer ‘ezoterik’ derslerden biriydi.

Ancak Dumbledore’un vasiyetiyle özellikle Hermione’ye bırakılmış olan Ozan Beedle’ın Hikayeleri’nin şifresini çözmekte kendi rolünü oynamıştı bu ders. Nihayetinde eski kelimeleri bilmesi, Hermione’nin büyücülük dünyasının en önemli tarihlerinden birini deşifre etmesini sağlamıştı.

Kehanet

“Benim adım Profesör Trelawney. Beni daha önce görmemiş olabilirsiniz. Okulun hayhuyuna sıkça katılmak İç Göz’ümü puslandırıyor.”

Profesör Sybill Trelawney, Harry Potter ve Azkaban Tutsağı

Çay içmekten gerçekten ama gerçekten hoşlanıyorsan Kehanet favori dersin olabilir. Bu dersin en büyük problemi, öğretmeni. Neden mi? Çünkü Profesör Sybill Trelawney insana onun daha en baştan sahtekarın teki olduğunu düşündüren izleniminden bir türlü kurtulamıyor da ondan.

Kristal kürelere büyük bir dikkatle bakmak insana sinir bozucu derecede vakit kaybı gibi hissettiriyor ve Harry’yi şimdiye kadar gördüğü en kısa hayat çizgisinin ona ait olduğu hususunda bilgilendirip durmak da onu dersin içine çekemiyordu.

Trelawney’nin Harry’nin ölümünü biteviye bir şekilde öngörme gibi bir alışkanlığı vardı. Onun kendine güvenen ancak şüpheci yaklaşımı derslerini zevksizleştiriyor, çoğunlukla da usandırıcı hale getiriyordu. Yeri sonradan At-adam Firenze tarafından alınmıştı ve o da kendi açısından komplike biriydi. Meşhur çay yaprakları Harry’ye “ıpıslak bir sürü kahverengi şey” gibi geliyordu. Geleceğin sis perdesini aralamak, onun için aydınlanmadan çok gerilim içeriyordu.

Biçim Değiştirme

“Biçim Değiştirme, Hogwarts’ta öğreneceğiniz büyülerin en karmaşığı, en tehlikelisidir,” demişti. “Sınıfımda kim dalga geçerse, pılısını pırtısını toplayıp burdan gider, bir daha da dönemez. Benden uyarması.”

Sonra masasını önce domuza, sonra yine eski haline çevirmişti.

-Profesör McGonagall, Harry Potter ve Felsefe Taşı

Emeric Switch tarafından yazılan Biçim Değiştirme için İlk Adım kitabını aldıysan Biçim Değiştirme’nin diğerlerinden çok daha zorlu ve bilimsel bir ders olduğunu anlamışsındır. Tahmini olarak konuşursak, objenin büyüklüğüne ya da dönüştürmek istediğin şeye göre iş zorlaşıyor. Pek sıkı ve anlayışsız biri olan McGonagall’ın verdiği bu ders, tamamen “büyüleri karıştırmanın getireceği yıkım tehlikesiyle” kuşatılmıştı.

Ancak Biçim Değiştirme, usta olduktan sonra sana bir dünya menfaat de sunuyor. Nesnelerden insanlara kadar işini doğru düzgün biliyorsan eğer her şey mümkün görünüyor. Viktor Krum’un kafasını bir köpekbalığına nasıl da dönüştürdüğünü asla unutma…

Bitkibilim

“Ah, hepinize merhaba!” diye seslendi, orada toplanmış öğrencilere gülümseyen Lockhart. “Profesör Sprout’a bir Şamarcı Söğüt’ün aslında nasıl tedavi edilmesi gerektiğini gösteriyordum, hepsi bu. Ama benim Bitkibilim’de ondan iyi olduğum fikrine kapılmanızı istemiyorum, elbette. Ben sadece seyahatlerimde bu egzotik bitkiler gibilerini daha sık gördüm, o kadar…”

– Harry Potter ve Sırlar Odası

Bitkibilim’i pek kafa dağıtıcı bir ders olarak düşünebilirsin- bitkileri sulamak ve bakımlarını yapmak ne kadar zor olabilir ki? Ancak aslında çığlık adam Adamotları ve keskin dişli sardunyaları göz önüne alırsak bayağı stresli bir iş. Bitkilerin seride önemli bir yeri var, özellikle de Harry’nin Üçbüyücü Turnuvası görevinde su altında nefes alabilmek için kullandığı Galsamotu’nun.

Ve herkes bilir ki bir hellebore bitkisi olmadan Huzur Sıvısı hazırlayamazsın yahut hardal otu ve çobandeğneği olmaksızın bir Çok Özlü İksir. Tamam, bunu belki de herkes biliyordur. Öyle ya da böyle, Bitkibilim’in Harry ve arkadaşlarının kilit kararlarında ve en büyük hatalarında büyük etkisi oldu. Şeytan Kapanı’nın karanlıktan ve rutubetten hoşlanmadığını hatırlayıvermek de bayağı işe yaramıştı hani…

Sihirli Yaratıkların Bakımı

Harry’ye göre “İyykkk”, Patlar-Uçlu-Keleker’leri aşağı yukarı özetliyordu. Deforme olmuş, kabuksuz ıstakozlara benziyorlardı- korkunç derecede soluk ve kaygan görünüyorlardı. Olur olmaz yerlerden bacakları çıkmıştı ve görünürde kafaları yoktu.

-Harry Poter ve Ateş Kadehi

Sihirli yaratıklar, Harry Potter serisinin dört bir yanında mevcutlar. Hagrid güvenliği en dert edinen öğretmenleri olmasa bile acayip büyük ya da küçük yahut patlayan hayvanlara olan sevgisi inanılmaz zor durumlarda Harry, Ron ve Hermione’ye bayağı yardımcı olmuştu.

Hagrid’in Aragog sevgisinin Ron cephesinde pek karşılık bulduğunu söyleyemeyiz, Hermione de Hipogrif’lerin vahşi tabiatlarının Hagrid’in işine mal olacağı konusunda endişelenmişti ve Harry ise Testral’leri neden görebildiğiyle ilgili kendisiyle yüzleşmek zorunda kalmıştı. Ancak tüm bu zorluklara rağmen yaratıkların onların kaderine büyük etkisi oldu. Bazılarının daha çok tabii, mesela ejderhalar- Harry Üçbüyücü Turnuvası’nın ilk görevinde bir Macar Boynuzkuyruk’la uğraşmak zorunda kalmıştı ama Ölüm Yadigarları’nda onları Gringotts’tan çıkaran da bir Ukrayna Demirgöbeklisi’ydi.

Çok daha hoş yaratıklar da var aslında, tek boynuzlu atlar ve Burnuk’lar gibi. Tam tersi bir örnek verelim: Pıtırkurt’lar.

İksir

Sonraki iki gün olaysız geçti, tabii Neville’in İksir dersinde altıncı kazanını eritmesini saymazsanız.

-Harry Potter ve Ateş Kadehi

Önceki yıllarında İksir sınıfı Harry ve arkadaşları için bir savaş meydanı gibi bir şeydi, düşmanları da Profesör Snape’ti. Pek eğlenceli değildi hani, dürüst olmak gerekirse, ancak altıncı yıllarında bayrağı Slughorn devraldığında erimiş kazanların veya kırık şişelerin şekline bürünen tüm zorlukların yaşanmışlığına değmişti.

Amortentia ve Felix Felicis iksirleri tek başlarına Snape’in alaycılığıyla geçen zorlu yılların acısını söküp atmışlardı. İksir kitabının kenar boşluklarına karalanan büyüler ve ipuçlarından tutun acımasız büyü Sectumsempra’ya veya ondan birazcık daha komik (ve işe yarar) olan Levicorpus’a kadar- ki Harry bu büyüyü yanlışlıkla Ron üzerinde denemişti- (kusura bakma, Ron!) hepsi Melez Prens’in sayesindeydi.

Uçuş Dersleri

Harry, “Tamam,” dedi sıkıntıyla. “Bir bu eksikti. Şimdi Malfoy’un önünde süpürgeye binip kendimi rezil edeceğim.”

Uçmayı her şeyden çok istiyor, dört gözle dersin başlamasını bekliyordu.

– Harry Potter ve Felsefe Taşı

Bu dersler tam bir stres topuydu aslında (bir Quaffle, stres topundan daha iyi olurdu), ama uçuş dersi almamış bir Hogwarts öğrencisi olur mu hiç? Pek sıkıcı. Ve uçan bir süpürgenin kendine özgü getirileri var: Sayısız Quidditch maçı, Üçbüyücü Turnuvası’nda ilk görev, yedi Potter’la uçmak… Liste böylece devam ediyor ve çok keyif verici. Hermione aynı fikirde olmayabilir ama onu boş verelim.

Tılsım

Harry, parlayan gümüş rengi kumaş parçasını yerden aldı. Dokununca çok tuhaf geliyordu insanın eline. Sudan dokunmuş bir kumaştı sanki.

Yüzünde derin bir hayranlıkla, “Bir Görünmezlik Pelerini bu,” dedi Ron. “Evet-denesene.”

-Harry Potter ve Felsefe Taşı

Harry Potter, büyüler ve tılsımlar olmadan Harry Potter olamazdı. Herkesçe bilindiği üzere annesi bu camiada sihirsel yeteneğiyle biliniyordu. Diş küçültmeden Wingardium Leviosa’ya- Profesör Flitwick’in rehberliğinde, bu ders öğrencilere büyücüler dünyasının temelini öğretmişti. Ve Wingardium Leviosa büyüsü Harry, Ron ve Hermione’yi ilk yıllarında bir ifrit tarafından tuzla buz edilmekten kurtarmıştı, unutmayalım bunu. Bu büyü, Harry’ye maceralarında yardım eden hayati büyülerden sadece biriydi.

Objelerin tılsımlanmasının önemini bir düşün: görünmezlik pelerini, süpürgeler, Diagon Yolu’na girişteki tuğla ve daha niceleri. Tılsım sanatı olmadan büyücülük dünyası şey olmazdı… büyülü.

Karanlık Sanatlara Karşı Savunma

“Avada Kedavra!” diye kükredi Moody.

Göz kamaştırıcı yeşil bir ışık çaktı ve bir hışırdama duyuldu, sanki devasa ve görünmez bir şey havayı yararak geliyordu. Örümcek aniden sırtüstü devrildi. Üstünde herhangi bir iz yoktu, ama öldüğü kesindi.

Harry Potter ve Ateş Kadehi

Zirveye oynamak konusunda Tılsım dersiyle Karanlık Sanatlara Karşı Savunma burun farkıyla yarışıyordu ancak Karanlık Sanatlara Karşı Savunma yarışı aldı. Tamam, pek de durağan bir öğretmen dinamiğine sahip bir ders değildi ama her yıl yeni bir hocanın gelişi başlangıçlar için heyecan verici. Bazıları çok iyiydi. Mesela Profesör Lupin. Onun dersleri şüphe götürmez şekilde önemliydi. Bazı hocalarsa inanılmaz kötüydü (Quirrell, Carrow, Umbridge!).

Sınıfta öğretilen Sersemletme Büyüsü yahut Riddikulus gibi büyüler esaslı bir koruma sağlıyordu, İşkence Laneti veya Öldüren Lanet gibi korkunç kötü büyülerse son derece ihtiyat gerektiriyordu. Bunların yanında Böcürt’ler veya Ruh Emiciler gibi karanlık yaratıkları da öğreniyordun. Başarının gerçek manada ölçümü öğrencilerin ders dışında ne kadar çok pratik yaptığından geçiyordu ve Umbridge öğrencileri sınıfta pratiğin öğretilmesinden yoksun bıraktığından beri, Harry ve arkadaşları okul rejiminin gittikçe artan zulmedici politikasına karşın Dumbledore’un Ordusu’nu kurup kendi kendilerinin öğretmeni olmaktan çok daha mutluydular.

Aslında her ders okul yönetimi için kendi adına öğretim bütünlüğüne katkıda bulunuyor ki bu da hepimizin hemfikir olduğu bir düşünce!

Peki siz Hogwarts dersleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Kendinizce bir sıralama yapacak olsanız ilk üçe hangi dersleri koyardınız? Forumlarımızda yorumlarınızı belirtebilirsiniz!

* * *

Hogwarts Şatosu’nda Ziyaret Etmeyi En Çok İstediğimiz 5 Büyülü Konum

Hogwarts Şatosu’nda Muhtemelen İlk Günden Çiğneyeceğimiz 6 Can Sıkıcı Kural

Beyza Nur Daloğlu

1997’de Ankara’da doğdum, halihazırda üniversite üçüncü sınıf öğrencisiyim. On iki yaşımdan beri soluksuz bir dönüşümle Harry Potter serisini okuyor ve kitapta yer almayan ekstra bilgiler öğrenmeyi, Harry Potter evreninin derinliklerine inmeyi çok seviyorum. Bana dair üç şey söylenecek olsa bunlardan biri de Harry Potter serisine olan tutkumdur ve bu tutkuyu seri hakkında yazmak ve çeviri yapmakla perçinleyebiliyor olmak bana mutluluk veriyor. Ve tabii ki evet, Hogwarts mektubu meselesi, anlarsınız ya :)