Harry Potter sevginin gücünü anlatması açısından güçlü bir alt metne sahip olan serilerden biri olarak kabul ediliyor. Fakat seride sevginin dış müdahalelerle ve yapay yollarla ortaya çıktığı bazı durumlarla da karşılaştığımızı kabul etmek lazım. O yüzden havada kalplerin uçuştuğu bu günde size Harry Potter kitaplarında aşk iksirlerinin kullanıldığı kısımlardan bahsedeceğiz!
Bu anları hatırlamaya başlamadan önce, eğer bu sevgililer gününde bir aşk iksiri kullanmayı düşünüyorsanız, öncelikle başarılı bir iksir ustası olan Horace Slughorn’un uyarısına kulak verin:
“Amortentia tabii ki gerçek aşkı yaratamaz. Aşkı üretmek ya da taklit etmek imkansızdır. Bu iksir sadece üzerinde kullanılan kişide çok güçlü bir hayranlık ve takıntı yaratır ve muhtemelen bu odada bulunan en güçlü ve tehlikeli iksir budur.”
Seride bir aşk iksirinin bahsinin ilk defa, kendisi de bu aldatıcılıkla lekelenmiş iksirler kadar sahte olan Gilderoy Lockhard tarafından açılmış olması çok da şaşırtıcı değil. Ki kendisinin sahte olduğu kadar akılsız da olduğunu Snape’e Sevgililer Günü için biraz aşk iksiri yapmasını teklif etmesinden anlayabiliyoruz. Tabii ki Profesör Snape bu teklife çok sıcak bakmamıştı (Lockhard, Snape’den her tarafında çıbanlar çıkmasına neden olacak bir iksir almadığı için kendini şanslı bile saymalı).
Kitaplarda en akılda kalan aşk iksiri vakalarından biri ise şüphesiz, Romilda Vane’in Profesör Slughorn’un partisine Harry’le birlikte gidebilmek için ona aşk iksiriyle dolu çikolatalı kazanlar göndermesidir. Hatırlarsanız yanlışlıkla Harry yerine bu çikolataları yiyen ve bir anda Romilda’ya “delicesine” aşık olan Ron’u zapt etmek hiç kolay olmamıştı.
Peki, Azkaban Tutsağı’nda Molly Weasley’nin de az yere bakan yürek yakan olmadığını öğrendiğimiz kısmı hatırlıyor musunuz? Kulağa inanılmaz gelse de Mrs. Weasley Hermione ve Ginny’e, Hogwarts’ta okuyan genç bir kızken aşk iksiri yaptığını itiraf etmişti.
Ayrıca beşinci kitaptaki Üç Büyücü Turnuvası sırasında, baş belası muhabir Rita Skeeter’in, Harry’i kendine âşık etmek amacıyla aşk iksiri kullandığı şeklinde bir iftirayla Hermione’yi suçladığını da unutmamak lazım. Konu Rita Skeeter olunca anlattığı her şey gibi bunun da yalan olduğu sonucuna varmak zor olmuyor tabi ki.
Yazının başında andığımız ve Melez Prens’te karşımıza çıkan iksir hocası Horace Slughorn, öğrencilerine aşk iksirleri hakkında ders verirken, en güçlü aşk iksiri olan Amortentia’nın ilginç bir özelliğinden de bahsetmişti. Bu iksir herkese çekici bulduğu şeylerle bağlantılı olarak farklı kokuyormuş. Mesela Hermione iksirin kendisine nasıl koktuğunu tanımlarken “Parşömen, yeni biçilmiş çimen ve-“ diyerek cümlesini yarıda bırakmıştı. Sonuncusunun ne olduğunu tahmin etmek zor olmasa gerek. Kızıl bir şeyler hayal etmek yeterli.
Önceden de dediğimiz gibi Harry Potter evreninde sevgi temasının çok özel bir yeri var. Kitaplarda olay akışını bile etkileyecek kadar önde olan, soylu sevgiler gördük; Lily’nin oğluna duyduğu koşulsuz sevgi, Snape’in karşılıksız aşkı, Molly’nin Harry’i neredeyse bir anne şefkatiyle sahiplenmesi ve sevmesi gibi…
Aynı zamanda sevgisizliğin veya sevginin çarpıtılmış halinin feci sonuçlara yol açabildiğine de tanık olduk. Mesela Dumbledor, sevgi namına hiçbir şey hissedemeyen Voldemort’un aşk iksirinin etkisi sayesinde dünyaya geldiğinden şüpheleniyordu. Voldemort’un annesi Merope Graunt’un, Amortentia iksirini kullanarak bir muggle olan ve iksirin etkisi geçtikten sonra onu terk eden Tom Riddle Sr.’ı kendisine aşık ettiği söyleniyordu. Zavallı kadın iksirin etkisi geçtikten sonra da Riddle’ın kendisine aşık kalmaya devam edeceğine inanıyordu ama işler pek öyle yürümemişti. Kalbi kırılan kadın, Tom’u doğurduktan kısa bir süre sonra da ölmüştü. Serinin büyük kötü adamını yaratanın da bir bakıma aşk iksiri olabileceğini göz önüne alırsak Pröfesör Slughorn’un sözlerine daha çok hak vermemek elde değil.
Harry Potter evreninde de gördüğümüz gibi, insanın hayatının vazgeçilmezlerinden olan aşkı ve sevgiyi sahtelikte arayanların her zaman hayal kırıklığına uğradıklarını hatırlatıyor, güzel bir sevgililer günü geçirmenizi diliyoruz. (Yine de Amortentia’nın nasıl koktuğunu merak etmekten kendinizi alamıyorsanız olsun, yalnız değilsiniz!)