Hermione Granger, çoğumuz için değişmez bir ilham kaynağıdır. İşte bizim sevgili, korkusuz kitap kurdumuz gibi olabilmemize dair birkaç küçük ipucu!
Hermione, kolunun altında büyük bir kitap olmadan, güneşsiz bir gökyüzü gibidir. Hermione, “Hogwarts’ın Tarihi’ni okumasaydı, Harry ve Ron bulaştıkları gizemlerin yarısını bile çözemezlerdi. Büyü vasıtasıyla taşlaştığında bile; Harry’nin, Sırlar Odası’nda pusuda bekleyen canavarı keşfetmesinde, donmuş elinde tuttuğu bir kitaptan koparılmış kâğıt sayesinde arkadaşına yardımcı olmuştu.
Hermione, bir zamanlar büyük bir cadı olmanın tek yolunun “kitaplardan ve zekâdan” geçtiğini düşünse de, tersine bu sadece oldukça önemli bir tarafıdır. Ancak bilgilerinizi günlük tüketirseniz, rastgele bir ıvır zıvır bilgi parçasının ne zaman kullanışlı olacağını asla bilemezsiniz.
Hermione Granger, sadece her türlü Hogwarts konusuyla ilgili çok marifetli değil, aynı zamanda buluşma tüyoları hakkında da oldukça yetkin bir isim.
Harry, Cho Chang ile çok da başarılı olmayan bir randevuya gittiğinde, kendisi Cho ile konuşmadan bilgece, Harry’yi ne kadar nezaketsiz olduğuna dair bilgilendirmişti. Tıpkı bir sınav veya ev ödevi gibi, Hermione daha kişisel bir durumu değerlendirmede, kıskanılacak problem çözme becerilerini kullanmaktan çekinmemişti.
Sözün özü: Deneyin ve bir çay kaşığından daha büyük bir duygusal zenginliğine sahip olun. İnanın bu şekilde her şey sadece iyi olacak.
Hermione bir keresinde herkesçe bilinen, öldürülmektense kovulmanın daha kötü olduğu düşüncesini öne sürmüştü. Ama buna rağmen Hermione, zamanında bazı oyunbaz hamlelerde de bulundu. Çalınan malzemelerle, okul içinde yasa dışı olan çok özlü iksir yapmaya çalışmak oldukça zor olsa gerek.
Daha sonra, genellikle gençlere teklif edilmeyen, Sihir Bakanlığı’na ait çok gizli bir büyülü eşya olan “Zaman Döndürücü”ye sahip oldu. Ancak Hermione kuralları her ihlal ettiğinde, genellikle bunun arkasında asil bir sebep vardı. Eh, Cormac McLaggen dışında. Ama o da sadece can sıkıcıydı, bu da yeterince adil olmalı.
“McGonagall’a ne için koştun?” Hermione kitabını bir kenara attı. Yüzü hala pembeydi ama ayağa kalktı ve ardından meydan okurcasına Ron’a yöneldi.” – Harry Potter ve Azkaban Tusağı
Harry Potter ve Azkaban Tutsağı’nda Hermione, herkesten fazla zamana sahipti. İlk olarak; çok gizli bir Zaman Döndürücü’ye sahip olduğu için stresliydi ama bu sayede fazladan derslere girebiliyordu.
Dahası neredeyse tüm yıl Ron’a karşı Crookshanks ve Scabbers olayını anlatmaya çalışıyordu. Ama hepsinden de öte; Harry, Profesör McGonagall’a yeni (ama tuhaf bir şekilde şüpheli) Ateşoku süpürgesini anlattığında öncelikle Hermione’ye açılmıştı. Öyle olmadığı ortaya çıktı ama Hermione sadece Harry’ye yardım etmeye çalıştığı için geçici olarak bir sürgün yemişti. Ancak Hermione, hiçbir zaman Hogwarts’ta popüler olmak konusunda endişelenmedi. O, daha çok öğrenmekle ve en iyi arkadaşlarının nesli tükenmek üzere olmadığından emin olma konusunda endişeliydi. Bunlar çok da mantıksız sayılmaz.
“Yapıyoruz!” dedi Hermione. Dimdik oturdu, gözleri parlaktı. ‘Protesto ediyoruz! Ve ben herhangi bir cin veya elf, Griphook gibi avlandım! Ben bir Bulanığım! ‘
“Kendine öyle söyleme-” diye mırıldandı Ron.
“Neden olmasın ki?” dedi Hermione. “Bulanığım ve bununla gurur duyuyorum!” – Harry Potter ve Ölüm Yadigarları
Hermione ilk olarak Malfoy tarafından “Bulanık” olarak adlandırıldığında, doğal olarak harap olmuştu. Ama birkaç yıl sonra, o kelimenin bulundurduğu gücü elinden çekerek, o lekelemeyi aldı ve benimsedi. Aynısı Harry’nin Voldemort’un adını söyleyebilmesi için de denilebilir. Çünkü bir kelimeden korkmak o ismin sahibine olan korkuyu artırır. Kelimeler yalnızca siz izin verirseniz ağırlaşır. Hermione bunların hepsini biliyordu.
Bizim sevgili ve korkusuz cadımız Hermione Granger hakkında siz neler düşünüyorsunuz? Listede yazılan maddelere katılıyor musunuz? Yoksa eklemek istedikleriniz de var mı? Düşüncelerinizi bizlerle paylaşmayı unutmayın.
* * *