J.K. Rowling’in Kaleminden “Bay Ollivander” Hakkında Her Şey

J.K. Rowling’in Kaleminden serimize geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz usta aktör John Hurt‘ın canlandırdığı Garrick Ollivander‘ın hayatıyla devam ediyoruz!

Garrick Ollivander’ın ailesi uzun zamandır gizemli meslek asacılıkla ilişkilendirilmektedir. Ollivander isminin “zeytin asasına sahip kimse” anlamına geldiği söylenmektedir. Bu durum da ilk Ollivander’ın Britanya’ya bir Akdeniz ülkesinden geldiğini akla getirmektedir. Bay Ollivander’ın kendisi de onun bu ülkedeki ilk atalarının Romalılarla birlikte geldiğini ve yapısal eksiklikte ve işlevselliği sağlam olmayan asalara sahip kadim İngiliz büyücülere satmak için tezgâh (sonradan dükkân) açtıklarını düşünüyor.

Bay Ollivander muhtemelen dünyadaki en iyi asa yapımcısıdır ve pek çok yabancı kendi memleketlerinde satılık olan asalara tercihen onun asalarından birini almak için Londra’ya seyahat etmektedir. Bay Ollivander aile işletmesinde büyümüş ve böylece bu konuda çok erken yaşta yetenek sahibi olmuştur. Şimdiye dek kullanılan asa ağaçlarını ve özlerini geliştirme amacı bulunmaktaydı ve ideal asa arayışında en başından beri sağlam, hatta aşırıya kaçmış bir kararlılık içindeydi.

Bay Ollivander aile işletmesine sahip olmadan önce büyücüler çok çeşitli asa özü kullanmışlardır. Bir müşteri genelde bağlı oldukları, onlara miras kalan veya ailelerinin üzerine yemin ettikleri (Fleur Delacour’ın asasının özüne atfedilmiştir) büyülü bir maddeyi asa yapımcısına verirdi. Ancak Bay Ollivander en iyi asaların asla, favori Mıncık’ın [Kneazle] kıllarını (ya da bir zamanlar bir büyücünün babasını zehirlenmekten kurtaran geyikotu bitkisinin sapını veya bir cadının bir keresinde İskoçya’da karşılaştığı çoban köpeğinin yelesini) sadece müşterinin favori ağacına ekleyerek oluşturulamayacağı konusunda üsteleyen titiz biriydi. Ona göre en iyi asalar son derece güçlü büyülü maddelere sahipti. Bu maddeler özellikle seçilen ve tamamlayıcı asa ağaçlarına ustalıkla koyulurdu. Sonucu ise asanın en yakınlık hissettiği sahibe uygun hale gelirdi. İlk başlarda bu devrim niteliğinde asa yapımına büyük oranda direnme olduysa da Ollivander asalarının daha önce elde edilen herhangi bir şeyden son derece üstün olduğu ortadaydı. Ollivander’ın asa ağaçlarını ve öz maddelerini yerleştirip birleştirme ve onları ideal sahiplere uygun hale getirme yöntemlerinin hepsi rakip asa yapımcılarının gıpta ettiği özenle saklanılan sırlardır.

Ollivander’ın Defterinden: “Asaların Özü” başlıklı yazımıza ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz!