Kategoriler: Pottermore

Üç Kardeşin Hikâyesi’nin Sinemaya Aktarılışına Ayrıntılı Bir Bakış

Ölüm Yadigârları’nın nasıl ortaya çıktığının hikâyesi yedinci kitabın konusunun temelini oluşturmaktaydı, ama sorun şuydu: Bir hikâyenin içinde nasıl başka bir hikâye gösterilirdi?

Ölüm Yadigârları’nda Harry’nin yolculuğundaki kritik noktalardan biri o Ölüm Yadigârları’nı keşfetmesiydi. J.K. Rowling’nin kitabında bu bilgi bize Dumbledore’un vasiyetiyle Hermione’ye bıraktığı kitap Ozan Beedle’ın Hikâyeleri’nde geçen bir hikâyeyle aktarıldı.

Yönetmen David Yates, yapım tasarımcısı Stuart Craig, Üç Kardeşin Hikâyesi‘nin yönetmeni Ben Hibon ve Framestore’un (Hipogrifler, atadamlar, ev cinlerinin içinde bulunduğu Harry Potter filmlerinin birçok önemli yüzünü animasyon hâline getiren Avrupa’nın en büyük görsel efektler stüdyosu) bölüm şefi Dale Newton bu masalsı hikâyeyi anlatmak için doğru unsurları bulmada işbirliği yaparak onu farklı bir animasyon kesitinde canlandırmaya karar verdiler.

Newton şöyle anlattı:

‘Hikâyenin yeni bir biçimde ve grafiksel olarak aktarılacağını biliyorduk ama tam olarak nasıl olacağını bilmiyorduk. Daha sonra yapımcılar bunu Lotto Reiniger’in anlayışıyla oluşturmayı önerdi. Bundan çıkardığımız sonuç belirli bir basitlik ve saflıktı.’

Reiniger 1930’lu yıllarla 1950’li yıllar arasındaki zaman dilimini genellikle, peri masalları ve klasik hikâyelere dayanan kısa filmler yapmakla geçiren Alman bir animatördü. Onun animasyonları kesilip çıkarılmış kağıtlarla oluşturulan silüetlerden meydana gelmeleri ve şiirsel, elastik hareketleriyle farkını ortaya koyardı.

Hibon da Asya gölge oyunlarından esinlenerek bu iki tekniği bir arada kullanmayı önerdi. Ve işe de yaradı. Son dokunuşla birlikte, canlandırılmış suretlerin üzerinde ve arkasında sepya tonlarında pürüzlü kağıt dokusu ortaya çıkmıştı.

NewtonAnimated World Network’e verdiği röportajda şu açıklamalarda bulundu:

‘Bu karakterleri tasarlarken bilerek kuklalar tasarlamaya çalıştık. Bunun sebebi geleneksel bir animasyon filmi değil de ustaca hazırlanmış bir kukla oyununu izliyormuşuz havası vermekti.

Karakterlerin tavırlarının baştan aşağı duruşlarıyla anlaşılması gerektiğinin bilincindeydik. Siluetler bizim belirli bir tiyatrallık sunmamızı sağladılar. Eller konuşmanın yerine geçiyordu, mesela Ölüm’ün elleri neredeyse yüzü kadar bir şeyleri dışa vuruyordu.’

Ayrıca, başka hiçbir yerde bulamayacağınız Türkçe altyazısıyla, “Üç Kardeşin Hikayesi” hayran filmini hemen aşağıdan izleyebilirsiniz:

Ayrıca Rowling’in Favori Teorisi “Dumbledore ve Peverell Kardeşler” İçin Buraya Tıklayabilirsiniz!

 

Duygu Baştürk

1995 yılında Aydın’da doğdum. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde Mütercim Tercümanlık bölümünden mezun oldum. Harry Potter hayatımda hep önemli bir yere sahip olmuştur. Ben büyüdükçe içimdeki bu sevgi de benimle birlikte büyümeye devam etti. Çocukluğumdan beri dile olan ilgim, onların dünyasını daha iyi anlamamı sağladı ve ben de bunu diğer Harry Potter hayranlarına aktarmaktan çok mutluyum.

Yorumlara bak