Kategoriler: Düşünseli

Siyaset Biliminde Harry Potter Serisinin Yerine Yakından Bir Bakışa Ne Dersiniz?

J.K. Rowling Harry Potter serisini yakın zamanda bırakmayacak gibi görünüyor. Pottermore sitesinde yayınlanan yeni yazılara ilaveten kendisi daha önce ön gösterimi yapılmış, 30 Temmuz’da da resmi olarak gösterime girecek Harry Potter ve Lanetli Çocuk oyunuyla uğraşıyor. Bir yanda ise Fantastik Canavar filmleri…

Yani Harry Potter çılgınlığı çocukluğumuzdaki gibi geri döndü! Ancak bu kötü bir şey mi? Sizlerle Harry Potter’ın gerçek dünyayı ne boyutta etkilediğini paylaşacağız!

Daha önce Harry Potter‘ın kitaplarının çıktığı günlerde hastane ziyaretlerinin azaldığı görülmüş, bunun hakkında araştırmalar yapılmıştı. Belki de bu koca kültürden başka yararlar da çıkabilir. PS: Political Science and Politics’de çıkan bir makalede Middlebury’den Stephen Deets lisans öğrencilerine Harry Potter’ı kullanarak siyaseti anlattığından bahsediyor.

Deets, bir nesli tanımlayan bir olgu olarak Harry Potter‘ın karmaşık ilişkiler ve etnik gerilimi anlatmada birçok avantaja sahip olduğunu savunuyor. Konusunu üç gruba bölüyor: Kurumsal davranış, küreselleşme ve kimlik. Herkesin kitapları zaten okuduğunu varsayarak tekrar okutmuyor (öğrenciler için üzücü olmalı), ancak her hafta teori okumaları, gerçek dünya olayları ve kitaplardan bir olayla birbirine bağlanıyor.

İlk başlık olan kimlik öğrencilerin kimliğin psikolojik ve yapılandırmacı teorileri ve toplumsal kimlik üstüne teoriler okuyup bunları kitaplardaki kan saflığına, büyü hiyerarşisine ve bina kimliğine bağlamaya çalışması üstüne. Öğrenciler insanların farklı binalara ‘ayrılmasını’ ve binalar mı öğrencilere farklı özellikler veriyor yoksa doğuştan bu özelliklere sahip insanlar mı o binalara gidiyor (örneğin Ravenclaw’a gidenler gittikçe daha mı zeki oluyor yoksa Ravenclaw sadece zeki öğrencileri mi alıyor?) düşüncesini tartışmışlar. Deets öğrencilerin gerçek yaşamdaki etnik bölünme ve çatışma yerine şapkanın binaları seçmesini tartışmasının bu konseptleri kavramada daha etkili olduğunu belirtiyor.

Kimlik bileşeni Hermione‘nin elf hakları için savaşmasına olduğu kadar ölüm yiyenlere de bağlanıyor, Rita Skeeter‘ın rolü üstünden hükümetin medyadaki amacı hakkında tartışılıyor. Küreselleşme konusu kitapların dünya çapında nasıl farklı çevirilere sahip olup farklı algılanması ile, kitap içinde, Voldemort ile olan savaşta uluslararası dayanışmanın eksikliğine bağlanıyor. Öğretim konusunda en zor olan bileşimse Harry Potter dünyasına daha zayıf bir bağı olduğundan hükümet ve terörizm.

En nihayetinde, “Harry Potter ve Siyaset Bilimi” bir uydurmaca gibi görünse de asıl konuları öğretmek için bu kitapları bir araç olarak kullanma sonunda öğrencilerin bu konularda daha incelikli bir anlayış kazandıkları görülüyor. Belki de tekrar doğan bu Harry Potter çılgınlığı o kadar da kötü bir şey değildir, değil mi?

Burak İpek

1993 Karabük doğumluyum. Okul biterse bir gün dünyayı ele geçirecek çılgın mühendis olacağım. Küçük şehirde büyüdüm ve bunu Harry Potter serisi katlanılır kıldı. Esasen elektroniğe ve bilimkurguya ilgi duymama rağmen Harry Potter serisini her şeyden üstün tutuyorum.