En tuhaf karakter tasviri köşemize hoş geldiniz sayın okurlar! Rowling’in ustaca yaptığı betimlemelerin beş edebi yorumuna bir göz atacağız şimdi. Hazır olun, çünkü Sırlar Odası karakterlerine hiç böyle bakmamıştınız!
Vernon Enişte iriydi ve boyunsuzdu, koskoca kapkara bir bıyığı vardı; Petunia Teyze at yüzlü ve kemikliydi; Dudley ise sarışın, pembe ve domuzcuk gibi.
Yataktaki küçük yaratığın büyük, yarasa gibi kulakları ve tenis topu büyüklüğünde patlak yeşil gözleri vardı… Harry, onun eski bir yastık örtüsüne benzeyen, kol ve bacak yerleri yırtılmış bir şey giydiğini fark etti…
Harry, hem “Şişştt!” deyip, hem de rahatlatıcı görünmeye çalışarak Dobby’yi yeniden yatağa götürdü. Cin hıçkırıklar içinde, büyük ve çok çirkin bir bebek misali, oturdu.
Harry ağzı kupkuru, midesi altüst olmuş, ses çıkarmamaya çalışarak onun arkasından fırladı. Son altı basamaktan atladı, kedi gibi holün halısına iniş yaparak etrafa bakınıp Dobby’yi arandı.
Kesinlikle Noel Baba gibi bir şey değildi. Küçüktü, deridenmiş gibiydi, tıpkı patatese benzeyen büyük, düğüm düğüm, kel bir kafası vardı. Nasırlı küçük ayaklarıyla tekme atarken, Ron onu kol mesafesinde tuttu. Ayak bileklerinden yakalayıp tepe üstü çevirdi.
Goyle’un iksiri patladı, yağmur gibi bütün sınıfın üstüne yağdı. Üstüne Şişme Solüsyonu yağanlar çığlık attı. İksirin bir kısmı cepheden Malfoy’un suratına çarptı, burnu balon gibi şişmeye başladı. Goyle, elleri yemek tabağı büyüklüğünü almış gözlerinin üstünde, sendeleyerek dolaşıyordu…
İşte böyle! Sırlar Odası Umarım yüzünüzü bir nebze de olsa güldürebilmişizdir!