MACUSA’nın Başkanı Seraphina Picquery çoğumuz için dikkat çekici ve merak uyandırıcı bir karakter. Ancak ilk film Fantastik Canavarlar Nelerdir, Nerede Bulunurlar için biraz geri planda kaldığı da bir gerçek. Özellikle burnunun dibinde olup biteni fark etmemesi pek çok kişiye Harry Potter evrenindeki eski Sihir Bakanı Fudge’ı çağrıştırmış da olabilir. Başkan hakkındaki MuggleNet‘te yayınlanan bu eleştirel yazıya gelin birlikte göz atalım.
Fantastik Canavarlar Nelerdir, Nerede Bulunurlar Kasım 2016’da sinemalara geldiğinde, hayranları haklı olarak gergindi. Büyücü dünyasında yeni bir şafak doğuyordu ve başlangıcı her ne kadar geçmişteyse de ilk film yine de Harry Potter romanlarına kıyasla daha yenilikçi bir dönemde üretilmişti. Bu da Rowling’in, Batılı toplumların geniş nüfusunun daha doğru bir gösterimini resmetmek için bir şansı olmuştur ve bu şans devam etmektedir. İlk film olmasına rağmen, konu betimlemeye gelince, oldukça sorunludur, Potter serisinin ötesinde sıçramalar yapılmıştır. Ancak, Fantastik Canavarlar’ın en büyük imkanı, büyücü dünyasının Seraphina Picquery’den önce başarılı olarak yapamadığı şeyi gösterebileceğini kanıtlamaktı ve hayal kırıklığı bile başarının üzerini kapatamamıştır.
Artık, bunun bir tartışma kaynağı olacağını kanıtlamasını anlayabiliyorum, ancak filme boynuna sıkı sıkı sardığı Ravenclaw atkısı ve elinde tuttuğu asa ile giren bir karamsarın bakış açısından söylenmesi gereken şey şu: bir insan olarak, bir Başkan olarak, Seraphina Picquery, Fantastik Canavarlar Nelerdir, Nerede Bulunurlar’ın en büyük hayal kırıklığıydı. Böyle bir değerlendirmeye varmaya yetecek kadar sahnesi yoktu diye düşünebilirsiniz, ancak bu sınırlı dakikalarda Picquery, gözlerimde son derece apaçık bir imaj çizdi ki bu da bir saniyeliğine bile olumlu değildi.
Film vizyona girene kadar karakteri için yapılan onca reklama, ve canlandıran oyuncu Carmen Ejogo’ya, rağmen, Seraphina Picquery’nin olay örgüsü konusunda yapabileceği çok az şey vardı. Belki senaryo düzenlemenin bir kurbanı olarak, belki de en başından ortaya çıkan bir trajedi ile Picquery’nin yer aldığı sahneler çok kısıtlıydı ve filmdeki rolü çok azdı, bu da karakteri için hiç yardımcı olmadı. MACUSA’nın başkanı olarak Picquery’nin Fantastik Canavarlar’da itidalini kaybetmemekten başka çok az amacı vardı. Ve belki de kendi karakteri içindeki en büyük kusur buydu: inatçılığı. Picquery’nin bu dünyadaki tek varlığı Grindelwald’ın Graves olarak kılık değiştirmiş bir şekilde onun burnunun ucunda olduğu halde yakınlarda olan varlığını ve saldırdığında Amerika’nın karşı karşıya kalacağı tehlikeyi reddetmekti.
Kanı beynime sıçratan, dünya liderlerinin toplantısındaki bilgisizlik oldu. Picquery, kendi elemanını rezil ederken kendisini de rezil etme fırsatını kaçırmıyor. Tina’nın durumu ona açıklama girişimlerini göz ardı ediyor ve işler No-Majların musibetine gelince de Tina’yı ‘sessizlik’ ile suçlayıp onu hapse atıyor. Bu gerçekten adil mi? Elbette değil, ancak yine de gerçekleşiyor ve böylece Picquery’nin yetersizliğinin de altını çizmiş oluyor.
Unutmamalıyız ki, Pottermore’a göre, bu kadın “kendi jenerasyonunda Ilvermorny’deki dört binanın hepsi tarafından seçildiği bilinen tek cadı”. Ancak buna rağmen, inatçılık ve yetersizlik dışında bir başkan olarak hangi özelliklerini gösterebiliyor? Hiçbirini. Bu kadın, nihayetinde Horned Serpent’i seçmiş olmasına rağmen Wampus, Pukqudgie ve Thunderbird için de çılgınca değerli niteliklere sahip. Ancak yine de hiçbir şey yapmıyor. Kahrolası asasını bile görmüyoruz. O kadar pasif durumda. Eğer itirazları ve bilgisizliği dışında herhangi bir özelliğini görmezsek onun muhteşem bir cadı olduğuna nasıl inanmamızı beklerler?
Amerika Birleşik Devletleri seçimlerini belirli bir kadın aday kaybettikten kısa bir süre sonra büyücüler dünyasında kadın bir başkanın ekranlara geldiğini gördük. Şaşılacak derecede ironik bir zamanlama. Bir feminist olarak inanıyorum ki, bu gerçeklere başkaldırıp kadın bir lider ile olabilecekleri göstermek için bir şanstı. Bunun yerine, elimize hiçbir şey geçmedi ve benim gözümde kadın bir Fudge, hatta bir dereceye kadar Fudge’dan da kötü, tamamıyla hayal kırıklığıydı. Grindelwald’ın Suçları’nda daha fazlası olmasını umuyoruz, ancak şimdilik, küçümseyerek seyirci kalmayı tercih ediyorum…
Siz de bu karakter için çok daha fazlasını mı hayal ediyorsunuz? Peki Grindelwald’ın Suçları’nda artık inatçılığı bir kenara bırakıp elemanlarına daha fazla güvenerek olaylara dahil olur mu dersiniz? Yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyoruz.