Fantastik Canavarlar filmlerinde çok önemli bir rol alacağını duyduğumuzdan beri, Gellert Grindelwald hakkında konuşup duruyoruz! “Çoğunluğun İyiliği” de Grindelwald’un kişiliğini tanımlayan fikirlerinden biriydi. Peki tam olarak ne demek bu “Çoğunluğun İyiliği”? Gelin hep birlikte yakından inceleyelim!
Gellert,
Büyücü egemenliğinin Muggle’ların kendi iyiliği için olduğu düşüncen bence en önemli nokta. Evet, bize güç bahşedildi ve evet, bu güç bize yönetme hakkı da veriyor. Tabi bunun yanında bu güç, yönettiklerimize karşı omuzlarımıza sorumluluklarda yüklüyor. Yapacaklarımızın temel taşı olan bu noktayı önemle belirtmeliyiz. Bize karşı çıkanlar olduğu zaman, ki bizim de karşı çıktıklarımız olacak, tüm karşıt görüşlerimizin tabanı bu nokta olmalı. Çoğunluğu iyiliği için gücü ele geçirmeliyiz. Mukavemet ile tanışacağımız yer buradan sonra gelecek ve bu mukavemete orantılı olarak bu gücü kullanmalıyız, daha fazlasını değil. (Durmstrang’teki hatan buydu işte! Yine de şikayet etmiyorum, çünkü atılmış olmasaydın asla tanışamazdık.)
– Albus
(Albus Dumbledore’un, okul yıllarında Muggle’lara hakimiyet kurmak için planlar yapan Gellert Grindelwald’a yazdığı mektuplardan biri.)
“Çoğunluğun iyiliği” tanımı Gellert Grindelwald’un 1940’lı yıllarda Küresel Büyücü Savaşlarında gerçekleştirmiş olduğu korkunç olayları anlamlandırmak için kullandığı ve kendisi karşı gelenleri hapsettiği Nurmengard’ın girişinde yazıyordu. Çoğunluğun iyiliği sözü Grindelwald’a göre herkes için yaptığı iyilikleri temsil ediyordu ve doğal olarak bu süreç içerisinde bazılarının acı çekmesi gayet normaldi.
Grindewald 1890’larda Godric’s Hollow’u ziyaret ettiği zaman, genç Albus Dumbledore ile tanıştı ve ona Muggle’ların Büyücülerin kontrolünde yaşayacağı bir sistem için Uluslarası Büyücü Gizlilik Yapısını nasıl devireceğine dair planlarını anlattı. Bu konuşmaların birinde Grindelwald, oluşturalacak bu sistemin Muggle’ların da iyiliği için olacağını söyledi ve Dumbledore da ona yukarıdaki mektubu yazdı.
Dumbledore ile Grindelwald arasında, Dumbledore’un kız kardeşinin hayatına mal olan düello neticesinde, Çoğunluğun İyiliği düşüncesi sadece Grindelwald’a ait kaldı. Dumbledore’un ilerleyen hayatı, bu felsefeyi tamamen reddetmediğini hatta, Grindewald’dan esinlenerek, Harry Potter’ın Lord Voldemort’un başarısız olması ve Büyücü dünyasının bu illetten kurtulması için, Dumbledore Harry’nin gerekirse acı çekmesinin ve bedel ödemesinin normal olabileceğini düşünmüştür. Ek olarak Dumbledore, Harry’e Lord Voldemort’un neden onu daha bir bebekken öldürmeye çalıştığını – ve Sirius Black’in ölümüne dolaylı yoldan etki eden bu olayları – söylemeyi geciktirmiştir.