Fantastik Canavalar, gösterime girdiği tarihten itibaren, Harry Potter serisinin referansı ile beklenildiği gibi gişede ilk sıralara tırmandı. Ancak sevenlerinin bazı eleştirileri ve daha iyi olması için tavsiyeleri de hiç gecikmedi. İşte seriyi daha iyi hale getirmek için Entertainment Weekly‘nin sunduğu beş tavsiye:
Daha az canavar daha çok iş yapabilir. Fantastik Canavarlar filminde gerçekten harika canavarlar var. (Özellikle kleptoman Burnuk harikaydı, Kabuluk da aynı şekilde) Fakat filmin adının hakkını vermek ve seriyi Harry Potter’dan ayrı tutabilmek için harcanan bunca çaba bize biraz Jumanji havası verdi. Okami‘nin çay bardağına düşmesi pek ikna edici olmaktan uzak, Central Park’ta geçen sahneler ise çok uzun, Billywig’in olduğu sahnelerse çok tatmin edici değildi. (belki de kesilen sahneler yüzündendir, bilemiyoruz. ) Rowling’in Fantastik Canavarlar kitabını çekici kılan, her canavarın kendine has bir zekası ve davranış biçimi olmasıydı. Filmde, hikayenin içerisinde bu şekilde yer alan çok fazla canavar görmedik. Seride yer alacak canavarlar gerçekten belirli bir sebep için hikayeye dahil edilirse çok daha iyi olabilir. Öte yandan, en güzel sahneler, Rowling’in her zamanki samimi tarzını kullanarak büyülü dünyayı anlattığı zamanlara aitti.
Eddie Redmayne’nin performansı eşsiz, tamamen ikna edici ve sürekli aynı çizgide harikaydı. Eleştirilerin geldiği nokta ise, Eddie’nin bu rol için karizmasını çok fazla düşürmesi ve çok içine kapanıkmış gibi davranması hakkındaydı. Sanki seyircileri asa mesafesinde tutmak ister gibiydi. Belki de Newt’un Amerikalı arkadaşları onun ilerleyen bölümlerde biraz daha sosyal olmasını ve rahatlamasını sağlayabilir.
Görsel efektler sayesinde yaratılan canavarlar ile dolu bir filmin, görsel efekt kullanımı açısından en iyi tercih olduğunu söylemek her zaman için doğru olmayabilir. Credence’in binaları yerle bir edip tozu dumana katması, çok doğa üstü bir olay olduğuna bizleri inandırmadı. Filmdeki benzer bölümler ise çok şeffaf ve gerçek olmaktan uzaktı. Öte yandan MACUSA lobisi için Londra’da kullanılan set insanı kendine hayran ederken, eklenen görsel efektler sebebiyle tam bir yeşil ekran çekimine dönüşmüştü. Belirli sahneleri tamamen görsel efektler yardımıyla hayata geçirmek yerine, bu efektler sahnenin etkisini artırmak için kullanılsa film çok daha başarılı bir hale gelebilir.
Amerikalı büyücülerin hayatına giriş yapacağımızı duyduğumuz an çok heyecanlanmıştık. (Tamam, bu konuda sanki otoriteymişiz gibi davranmış olabiliriz) Potter evreninde ve diğer fantastik kurguların bir çoğunda olduğu gibi, bu tarz hikayeler için Avrupa kıtasının daha iyi bir ev sahibi olduğu kanaatindeyiz. Rowling’e göre serinin bir bölümü Paris’te kendine yer bulacak – güzel haber – ama bizim tavsiyemiz Newt’un ve bu harika canavarların kendi doğal ortamlarına dönmelerinden yana.
İlk başta, elbette, genç Albus Dumbledore’un bir sonraki hikayeye dahil olmasını ümit ediyoruz. (Birçok hayran Grindelwald’u oynayan Johnny Depp’in, eskiden ortaya koyduğu yapmacık hallerden kaçınmasını diliyor. Umarız yapım ekibi bu isteği ve öneriyi dikkate alır.) Diğer oyuncular ve karakterler içinse; Ezra Miller ve Colin Farrell’ın dönüşü harika olacaktır. Gerçek Percival Graves’in hayatta olup olmadığı henüz bilinmezken, Farrell’in seherbaz olarak dönüşü güzel olacaktır, en azından daha az kötülük içerdiği takdirde. Credence’ın ise daha çok yer hak ettiğini düşünüyoruz. (Colin Farrell’ın geri dönüşüne dair son gelişmeler için buraya tıklayabilirsiniz.)
Kahramanlarımız arasında filmdeki en tatlı ilişkilerden birini ortaya koyan Queenie (akıl okuma gücü sebebiyle her türlü zor ve komik durumun içinde kendini bulsa da) ve Jacob içinde fikirlerimiz var. Son sahneleri filmin sonunu kurtarıyordu denebilir. Queenie’nin, Jacob’ta şaşkınlıkla açılmış bir ağız, utangaç bir hal ya da sadece sıradan iyi bir adamdan fazlasını gördüğü kesin ama bundan daha fazlasına ihtiyaç var. Jakob’ı normal ve flört edilebilir bir adamdan çok neyin çekici ve özel yaptığını görmemiz lazım.
Sizler EW‘nin tavsiyelerine katılıyor musunuz? Eklemek istedikleriniz neler? Bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Yorumlara bak
Bir bölümünün Türkiye de geçmesi <3 Peribacalarımız var, Pamukkalemiz var, İstanbul'umuz var, Van gölü canavarımız var ama kimsenin birçok fantastik hikayeler için harika mekan olabilecek yerleri farketmemesi (Türklerin ve tüm Dünya'nın) bana biraz haksızlık yapıldığını düşündürüyor. Çok isterdim Türkiye'de geçmesini. Ancak pek mümkün gözükmüyor. Varsa yoksa Amerika Fransa İngiltere.
Evet yaa kapadokya var tuz golu var hersey var yani nie gelmionuzzzz
Newtin bu hali gayet iyi bence çünkü karakteriyle bağdaşıyor
Kesinlikle. Eğer Newt başka karakteristik özelliklerle karşıma çıksaydı çok hayal kırıklığına uğrardım.
Bence en Mütevazı tavsiye filmlerin david yates Tarafından çekilmemesi. Alfonso cuaron geri gelsin.
Alfonso Cuaron şu anki konumuyla tutar da Fantastik Canavarlar'ı yönetmeye gelir mi yahu? Az bir realist olun lütfen adamın çekecek ne başyapıt projeleri var kim bilir. Yates iyi yönetmişti Rowling az daha güçlenirse senarist anlamında daha iyi olacaktır filmler.
katılıyorum hp evrenine daha yeni katıldım filmlerini küçükken azar azar izliyordum sanki gerçekmiş gibi herşeye bombarda maxima veya expelliarmus diyip dururudum hogwarts bana daha iyi hayal kurmayı öğretti hatta bir kitap yazdım biraz alakasız ama olsun rowling'e göstermeyide çok isterdim bu arada biraz üşendim şu cursed child'ı okumaya yakında başlıcamda işte iş güç :D