Fantastik Canavarlar: Grindelwald’ın Suçları filminin son fragmanının da yayınlanmasının ardından oyunculardan çeşitli açıklamalar gelmeye başladı. Maledictus karakterini canlandıran Claudia Kim ise Entertainment Weekly ile bir röportaj yaptı. İşte sohbetten öne çıkan bazı önemli detaylar!
Şimdiye kadar Warner Bros. Güney Koreli aktrist Claudia Kim’in canlandırdığı karakterin adıyla ilgili hep ketum olmuştu. Meğer Kim, eşsiz bir yeteneğe sahip olan ve yıllar sonra Voldemort’un güvenilir evcili ve Hortkuluk’u haline gelecek olan Nagini’den başkası değilmiş!
Claudia, Nagini’nin, sonuçta Severus Snape’i öldürmüş olsa da aslında kötü bir karakter olmaktan epey uzak olduğunu söylüyor.
“Nagini’nin öteki yüzünü görmek çok ilginç olacak,” diyor Kim. “Onu sadece Hortkuluk olarak gördünüz. Bu filmde ise sadece yaşamak isteyen mükemmel ve bir o kadar da hassas bir kadın. Tek isteği insan olarak kalmak ve bence bu karakterle çok hoş bir tezatlık oluşturuyor.”
Oyuncu filmin geçtiği dönemde Nagini’nin kendi isteğiyle insandan yılana dönüşebildiğini ancak yine de kanındaki gizemli lanetten dolayı bir noktada sonsuza kadar yılan olarak kalacağını bildiğini söylüyor.
“Bazen bu durumun kontrol edilemez olduğunu fark ediyor, bunun yarattığı baskıyı aynı bir saatin tik takları gibi hissediyor.”
Kim dikkatli bir şekilde, “Daha keşfedilecek güçleri var,” diyor. “Büyücülerin sahip olduğu güçlere sahip olduğunu söyleyemem. Ayrıca bir asası da yok.”
Nagini’nin aynı kendisi gibi dışlanan, Manhattan’daki yıkımın ardından kaçan ve sirke katılan Credence Barebone ile arkadaş olması oldukça beklenilen bir durum tabii ki.
“Bazen kendimi ‘Credence’ın tek arkadaşı’ olarak tanıtıyorum,” diyor Kim. “Bu iki kırık ruhun sirk içinde bir dostluk kurabilmesi olağanüstü. Credence Nagini için özel çünkü onu güçlerini kullanması için cesaretlendirdi.”
Şimdiye kadar bu ikilinin Grindelwald ile olan savaşta nasıl bir rolü olacağı hala belirsiz ancak en azından Kim’in filmle ilgili sakladığı o büyük sırrı biliyoruz.
“YouTube’da bir sürü hayran teorisi gördüm. Her bir detayı inceleyip analiz etmede çok iyilerdi. Hiçbir şeyi mahvetmemek için çok dikkatli olmam gerektiğinin farkındaydım ama artık bir şeyler söylemek için ölüyordum!”
Bunlara ek olarak, J.K. Rowling’in Twitter’da yaptığı açıklamaya göre Nagini’nin hikâyesi Harry Potter evreninde üzerine çok uzun zamandır düşündüğü bir konseptmiş.
Siz ne dersiniz? Rowling bu meseleyi gerçekten de uzun süredir düşünüyor muydu? Peki bu Nagini olayı, yeni filme nasıl bir hava katacak? Görüşlerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın!