“Gerçek” Nicolas Flamel’in Sırlarla Dolu Hayatı
|Harry Potter serisinin ilk kitabı Felsefe Taşı’nda adını sıkça duyduğumuz Nicolas Flamel’in, tarihten esinlenilerek yaratılmış bir karakter olduğunu biliyor muydunuz? Gelin, büyü dünyasına konduğunda hiç de yabancı durmayacak Flamel’in sırlarla dolu hayatına hep birlikte bakalım!
Google üzerinde Nicolas Flamel için yapacağınız bir arama sizi çoğunlukla kitaplara ya da karakter olan Nicolas Flamel ile ilgili bilgilere götüren 400,000’in üzerinde sonuç verecektir. Eğer aradığınız Nicolas Flamel gerçekten yaşamış olan simyacı ise bu bilgileri bulmak daha zor olacaktır.
Özellikle J.K. Rowling’in Harry Potter ve Felsefe Taşı’ında geçmesinin ardından ünlenen Nicholas Flamel, ölümsüzlük iksirini üretebilen ve sıradan metallerin altına dönüştürebilen efsanevi Felsefe Taşı’nın yaratıcısı olarak biliniyor. Kendisi bugün Harry Potter ve Felsefe Taşı ve Michael Scott’ın Ölümsüz Nicholas Flamel’in Sırları gibi kitaplarda hayat buluyor. Gerçek Nicholas Flamel sonsuza kadar yaşamamış olsa hikayesi gizemini korumaya devam ediyor.
Flamel 1330 yılında Paris yakınlarında doğdu. Hayatının ilk yıllarına dair pek bilgi olmamasına rağmen yetişkinlik yıllarında kitapçıda çalıştığı ve Perenelle adında kendinden birkaç yaş büyük dul bir kadınla evlendiği biliniyor. Flamel ayrıca oldukça ünlü bir simyacıydı da.Simya, Avrupa’da oldukça popüler olmuş ve özellikle transmutasyon (bir maddeyi başka bir maddeye dönüştürmek, genellikle de temel metalleri altına dönüştürmek) üzerine çalışmalar yapılan bir bilim dalıydı. Flamel, cıvayı altına dönüştürdüğü söylenen Felsefe Taşı’nı yaratmasıyla ünlenmişti.
25 Nisan 1382 tarihinde, saatler öğleden sonra beşi gösterirken ve yanında sadece karısı Perrenelle varken taşın cıva üzerinde gösterimini yapmış ve “Cıvayı gerçekten de neredeyse altına, hatta ondan daha iyi, daha yumuşak ve ayrıca daha esnek bir şeye dönüştürdüm,” demiş.
Flamel’in taşının cıvayı altına gerçekten de dönüştürüp dönüştürmemesi, yanında yalnızca karısının olduğunu da düşününce oldukça şüpheli. Yine de 14. yüzyılda insanlar Flamel’in hikayesine inandılar ve tüm kraliyet aileleriyle asiller onlara servet ve sağlık elde etmelerine yardımcı olabilecek simyacılar aramaya başladılar.
Flamel’in hikayesindeki esas gizemli olan nokta ise böyle bir taşı yaratabilecek bilgiyi nasıl elde ettiğiydi. Ona göre, rüyasında onu bir melek ziyaret etmiş ve ona kimsenin anlayamayacağı bir kitap göstermiş. Daha sonra melek zaman içinde yazının ona gösterileceğini söylemiş. Kısa bir süre sonra Flamel, elinde aynı kitabı taşıyan bir adamla karşılaşmış. Yahudi Abraham tarafından yazılan kitabı adamdan satın almış. Yazı üzerinde 21 yıl çalıştıktan sonra yazıdaki sembolleri deşifre etmiş ve transmutasyonun sırlarını öğrenmiş. Elbette kitaba dair tüm izler 17. yüzyılda ortadan kaybolduğu için kitabın bir kopyası günümüzde mevcut değil ve bu Flame’in hikayesini doğrulamayı imkansız hale getiriyor.
Nicholas Famel hayatının geri kalanını Fransa’da simya üzerine yazı yazmakla (bazı el yazmalarını bugün Paris Ulusal Kütüphanesi’nde görebilirsiniz) ve yerel mezarlıkları gezmekle geçirdi. Söylentilere göre sonraki yıllarını nispeten sıradan bir adam olarak yaşadı ancak, Flamel’in efsanesi yaşamaya devam etti. Flamel’in sonsuz yaşam iksirini keşfettiğine dair hiçbir söylenti olmamasına rağmen 17. yüzyılda hikayesi büyüdü ve herkes onun hala hayatta olduğunu düşünmeye başladı. Bu inanç Flamel’in mezarına girip orada Felsefe Taşı’nı ve yaratıcısını bulmayı uman muhtemel hırsızların iddiası tarafından da desteklendi. Hırsızlar mezara girdiklerinde Flamel’in tabutunun bomboş olduğunu iddia ettiler.
Ve böylece efsane büyüdü de büyüdü. Çoğu kişiye göre Nicholas Flamel bugün kurgu bir karakter olarak varlığını sürdürüyor ancak onun bir zamanlar yaşadığı da su götürmez bir gerçek. Fransa arşivlerine yapılacak bir ziyaret sizi onun Perenelle’le olan evlilik sertifikasına, yaptığı hediyelere ve yüzlerce el yazmasına götürecektir. 14. yüzyılda Fransa’da okuyup yazabilecek kadar şanslı bir adam olmasına rağmen tüm kanıtlar sıradan bir adamı işaret ediyor. Ancak Flamel’in hayatının fantastik yönlerine dair olan kanıtlar yok olmuş durumda. Flamel gerçekten de Yahudi Abraham tarafından yazılan gizemli kitaba erişti mi? Cıvayı altına çevirmeyi başarabildi mi? Ölümsüzlüğün bir yolunu bulabildi mi? Artık bunlar da kendiniz için sizin cevaplamanız gereken sorular.
Belki de Rowling’e, bu harika karakteri yarı kurgu yarı gerçek de olsa bizlerle tanıştırdığı için teşekkür etmeliyiz!
Kaynak: MuggleNet
Bir taş önce ağaca sonra yildiza nasıl dönüştüğünü anlamaya çalış gerisi gelir… Nicolas ın sırrı 🙂
Başka bir rivayette adı aklıma gelmeyen bir arap ülkesinde yetişen kam ağacı isimli bir ağacın ölümsüzlüğün sırrıyla alakalı oluşunu ve nicolas flameli en son o bölgede gördüklerini iddia ediyor. Hatta kam ağacı konusunu trt de yayınlanan ŞUBAT isimli bi türk dizisinde yet vermişlerdi. Heheeeyy nicolas reis keyif senin keyfin valla
Benide çocukluğumdan beri bişeyler sürekli çekiyordu. Birileri bana bi mesaj vermeye çalışıyor ancak içinde bulunduğum şartlar beynimin yoğunlaşmasına bir hayli engel olmaktadır. Felsefe taşı ilk harry potter filminde karşıma çıktı. Ancak pek fazla dikkatimi çekmemişti. Film için kullanılan bir kurgu olduğunu düşündüm öncelikle daha sonraları lise döneminde kimya dersinde rastladım ancak yine de dikkatimi çekmeyi başaramadı. daha sonra geçen gün dersanede çalıştığım kimya dersinde felsefe taşıyla karşılaştım biran o film aklıma geldi uzunca düşünmeye daldım. ve şaşırdım dersaneden çıkar çıkmaz harry potter filmini tekrardan izlemeye koyuldum. bişeylerin beni çektiğini nihayet anladım felsefe taşının her ne kadar olmadığına inanılsa bile onu tekrar yaratacak bir formülü var en azından ve bize nicholas flamelin sırlarını tekrardan açığa çıkartıcak en azından öyle umuyorum..