Slytherin’li Olmanın 6 Havalı Sebebi
|
11 yaşındaki bir oğlan Seçmen Şapka’ya durmadan “SLYTHERIN OLMASIN ALLAM LÜTFEN SLTYHERIN OLMASIN!” diye yalvarırken bu binanın pek de efendi bir üne sahip olmadığına dair bir izlenime kapılabilirsiniz.
Şimdi tabii ki de Syltherin, Mugglelar’la kafayı bozmuş olmaları, ürkütücü yılan amblemleri ve Lord Voldemort faciasından dolayı sütten çıkmış ak kaşık değil. Ama olur da bu binaya seçilirseniz bunda kesinlikle üzülecek bir şey yok çünkü sizi temin ederiz ki size diğer üç bina kadar çok şey vaat ediyor.
1. Her Slytherin’liyi aynı kefeye koymayın
Slytherin Binası’nın akla hayale gelebilecek tüm karanlık büyücülere ev sahipliği yaptığı gibi yaygın bir kanı var. Yani tamam belki kurucuları Salazar Slytherin’in ara ara özel olarak yapılmış Sırlar Odası’ndaki dev yılanla Muggle doğumlu öğrencileri hedef alma gibi alışkanları olabilir. Ve evet, Lord Voldemort da aşağı yukarı büyücülük tarihindeki en şeytani varlık olabilir ama gerçekten durum o kadar vahim değil!
Misal olarak sevdiği için gözünü bile kırpmadan hayatını ortaya koyan Hogwarts’ın en kıymetli profesörlerinden Severus Snape’i verebiliriz. Regulus Black’i de unutmamak gerekir tabii, hani şu Ölüm Yiyen olmaktan cayıp Lord Voldemort’un Hortkuluklar’ından birini yok etmeye çalışan kişi. Nymphadora Tonks’un annesi Andromeda da safkan geleneğinden geliyor (üstelik de kız kardeşi Bellatrix Lestrange) ancak bu O’nun bir Muggle’la evlenmesine engel olmadı, pek Slytherin-vari bir şey değil gibi sanki. Ve birkaç kirli çamaşırı olsa da Horace Slughorne da Hogwarts Savaşı esnasında sonuna kadar direnişçilerin yanında yer almıştı.
2. Ortak Salon pek bir sanatsaldır
Diğer binaların aksine Slytherin Ortak Salonu Hogwarts’ın derin zindanlarında konuşlanmış ve etrafı da Kara Göl’le çevrilmiştir. Dekoru insanı adeta evindeymiş gibi hissettiren çıtırdayan bir şömine, oyma sandalyeler ve yeşilimsi lambalardan oluşmakta. Bir de işte zindan filan. Şirin, Gotik bir fengshui’yi kim sevmez?
3. Gelmiş geçmiş en muhteşem büyücülerden biri Slytherin çıkışlıdır
Slytherin’in ününün, O’nun kanayan yarası ve her Slytherin’in idolü olan can sıkıcı, iflah olmaz Lord Voldemort tarafından nispeten zedelendiği doğrudur. Ancak, tüm zamanların en ünlü büyücülerinden biri olan Merlin’in de bir zamanlar aynı binanın mensubu olduğunu biliyor muydunuz? Uzun yıllardır büyük başarılara imza atmış büyücüler Merlin Nişanı’yla ödüllendiriliyor. Kim bilir belki Gregory Goyle bile bir gün büyük bir esin kaynağı olur. Ehm şey, belki de olmaz.
4. Yılanlar havalıdır
Burada bir şeyleri savunurken Slytherin’in amblemi olan yılanları es geçmek olmaz. Yılanların birkaç Slytherin mezunuyla bağlantısı olmak gibi zehirli eğilimleri olabiliyor bazen ve evet, yılanlar katil bir Basiliks ve hatta gizli bir Hortkuluk bile olabilirler ama bunu onların yüzüne vurmayın. Yılanlar doğanın en mucizevi yaratıklarından biridir. Eğer hayat onları bunaltırsa derilerini değiştirip yeni bir tanesiyle hayatlarına devam ederler. Draco Malfoy gibi bazı Sytherinler bunu yapmış olmalarıyla biliniyor.
5. Slytherinler galip doğarlar
Harry ilk defa Hogwarts’a geldiğinde Slytherin büyük bir saltanat sürdürüyordu. Gryffindor’u Quidditch’te patoz etmişler ve yedi yıl boyunca aralıksız olarak Bina Kupası’nı kazanmışlardı taa ki Harry, Ron ve Hermione buna bir son verene dek. Madem Slytherin’ler o kadar kötü, onca puanın suyu nereden geliyordu? Ayrıca ne zamandan beri sporda başarılı olmak suç sayılıyor? Muhtemelen Slytherin’i eleştirenlerin hepsi birer eziktir.
6. Ve son olarak: Kim yeşiller içinde iyi görünmez ki?
Şimdi alınmaca gücenmece yok. Eğer şanlı, zümrüt yeşili bir cüppeyle beti benzi atmış sarı bir cüppe arasında seçim yapmamız gerekse her zaman ilkini seçerdik. (Kusura bakma, Hufflepuff.)
Selamlar, Harry Potter ile alakalı olan gönderilerinize Kayıp Rıhtım’da denk geliyorum epeydir. İşin aslı, bir zamanlar pek bir durgundu Harry Potter başlığı, o açıdan keyif almıyorum değil. Lakin gönderilerinizi okurken kullandığınız cümlelerin yapısı ve kimi yerlerde karşılaştığım pek “yabancı dilimsi” kalıplardan ötürü bu yazıların aslında başka kaynaklardan çevrildiğinden şüphelendim. Nereden kaynak aldığınızı merak edip gönderi başlığını ingilizce olarak google beyefendiye yazdığımda ilgili başlığa ulaştım. (Bkz: 6 reasons why it’s great to be a Slytherin | Wizarding World)
Şimdi kanımca, başka kaynaklardan yararlanmanın, oradan buradan yazılarımızı beslemenin hiçbir zararı yok, hatta çok daha kapsamlı şeyler üretebilmek için bir zorunluluk da. Ama tutup da koca bir paylaşımı Türkçe’ye kazandıracaksak, ki bunda kanımca hiçbir sakınca olmadığını tekrardan söyleyeyim, en azından bu yazının orjinalini kaynakça olarak gönderinin sonuna koymak ve aslında sizlerin bir “çevirmen” olduğunuzu belirtmek benim fikrimce elzemdir. Nitekim, ne Kayıp Rıhtım’da, ne de yönlendirdiğiniz Fantastik Canavarlar sitesinde bahsettiğim kaynakçayı göremedim.
Pottermore çevirilerimizi #Pottermore kategorisine koyuyoruz, en üstte ve görselin üstünde yazıyor. Sitemizin müdavimleri zaten Pottermore’dan doğrudan çevirdiğimizi ve o metinleri bu kategoride verdiğimizi iyi biliyor. Bununla alakalı arada bir sosyal medya hesaplarımızdan açıklama da yapıyoruz. Ama haklısınız, nadiren giren insanlar için daha açıklayıcı olabilirmişiz. Teşekkürler öneriniz için.
Kırmızıyı tercih ederim.
Salazar Slytherin’i unutma Godric Griffindor ilr kavga etti sırlar odasını yapıp gitti.
Salazar Slytherin in iğrenç ve saçma bir adam olduğunu düşünsem de Slytherin binası gayet cool bir bina. Binanın yeri , amblemi bence süper… ve bunu bir Revanclaw olarak söylüyorum… hoş Revanclaw olmasaydım büyük ihtimalle Slytherin olmak isterdim … eğer birine zarar vermiyorsa hırslı olmak o kadar kötü bişey değil…
Her ne kadar bir Gryffindor olsamda, anlayışlı biriyim. Slytherinlerle bir sorunum yok. Zaten hayin olduğu bilinen P.Pettigrew da Gryffindordandı ve Harry Potterin tanıdığı en cesur adam S.Snape Slytherindi. Önyargının lüzumu yok. Kırmızıyı ve altın sarısını seçerim ama asla Slytherin olduğu için birine kötü muamele yapmam. Buna en iyi örnek Harry Potterin oğlu Albus Potterdır.