Kitap Hataları: Harry Potter ve Felsefe Taşı
|Harry Potter her ne kadar bizim bebeğimiz de olsa yazılmış her edebi iş gibi kimi ufak tefek hataları vardı. Kitap Hataları serimizde sizlerle Potter kitaplarını -biraz da sinir bozucu ölçüde- detaylıca inceleyeceğiz. Kitapların orijinal baskılarındaki kimi mantık hataları, sonradan değiştirilen eksik satırlar, yazım yanlışları ve de kural ihlalleri… Bakalım J.K. Rowling‘in (ve editörlerinin) gözünden kaçan ne gibi detaylar varmış?
Serimizde mercek altına alacağımız ilk kitap Harry Potter ve Felsefe Taşı oldu.
BİRİNCİ BÖLÜM
SAĞ KALAN ÇOCUK
- Hikâye, kasvetli ve kurşuni bir salı gününde başlasa da, gerçek takvimde 1981 yılının 1 Kasım günü pazar gününe denk gelmektedir.
- 31 Ekim ile 1 Kasım tarihleri arasında geçen zaman oldukça belirsiz. James ve Lily’nin öldükleri gece, olay yeri olan Godric’s Hollow’a önce Sirius, ardından kısa bir süre sonra ise Hagrid gelir. Hagrid, Muggle’lar üşüşmeden sabahın erken saati Harry’yi Godric’s Hallow’dan çıkarmış, Sirius’un motorunu da ödünç almıştır. Ancak Hagrid, Harry’yi Privet Drive’a getirdiğinde vakit neredeyse gece yarısı olmuştur. Harry’yi almaya gittiğinden beri ise, Dumbledore ile hiç iletişim kurmamıştır. Dolayısıyla, James ve Lily’nin ölümü ile Hagrid’in Private Drive’a varışı arasındaki koca bir günlük boşluk ya açıklanmamış ya da gözden kaçmıştır.
- Kitabın Bloomsbury’e ait ilk basımında Hagrid’in “Sirius’a motosikletini geri vereyim,” sözleri yer alıyordu. Ancak, Harry Potter ve Azkaban Tutsağı kitabında Sirius, Hagrid’e motoru geri vermesine gerek olmadığını, artık ona ihtiyacının olmadığını söylediğini dile getirmektedir. Bununla birlikte, Hagrid Sirius’un sözlerini kibarlık olarak algılayıp motosikleti yine de geri vermek istemiş olabilir. Ancak, kitabın sonraki baskılarında bu cümle değiştirilmiş ve “Ben önce şu motosikletten kurtulayım,” olarak değiştirilmiştir.
İKİNCİ BÖLÜM
YOK OLAN CAM
- Harry ve Dursley’lerin hayvanat bahçesi ziyaretinin cumartesi gününe denk geldiği söylenirken, Dudley’in doğum günü olan o gün, yani 23 Haziran 1991 günü takvimlerde pazar gününe denk gelmektedir.
- Hayvanat bahçesinde Harry’nin iletişim kurduğu yılanın ona göz kırptığı söylenmektedir. Ancak yılanların göz kapakları yoktur. Onlar için göz kırpmak imkânsızdır. Yılan göz kenarındaki kasları çekerek göz kırpışına benzer bir durum sergilemiş olabilir ki, bunu yapabilmesi bile tartışılabilir bir konudur. Elbette, bizim dünyamızla karşılaştırıldığında, Harry Potter evrenindeki yılanların çok daha zeki varlıklar olduklarını düşünüp bu farkı görmezden gelebiliriz.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
HİÇ KİMSEDEN MEKTUPLAR
- Harry’nin 11. doğum günü olan 31 Temmuz 1991 tarihinin salı gününe denk geldiği belirtilirken, takvimlerde o gün çarşamba gününe denk gelmektedir.
BEŞİNCİ BÖLÜM
DIAGON YOLU
- Gringotts mahzenlerine inen tünellerdeki havanın yer altında derinlere indikçe soğuduğu betimlenmektedir. Ancak, teoride, havanın yeryüzündeki iklime dayalı olduğu kesimi geçip daha derinlere indiğimizde havanın ısınması gereklidir. Bir dereceden sonra jeotermal değişim devreye girer ve hava giderek ısınmaya başlar. Diğer yandan, bu tutarsızlığa tünellerdeki tılsımların neden olduğunu düşünebiliriz.
- Harry, Diagon Yolu’ndan teyzesinin evine dönerken Paddington İstasyonu‘ndan bir trene binmektedir. Ancak Little Whinging, Surrey’dedir. Yani Londra’nın güneyi. Paddington’dan kalkan trenler ise batıya gitmektedir. Harry eve dönmek istiyorsa, Victoria veya Waterloo’dan binmeliydi.
ALTINCI BÖLÜM
PERON DOKUZ ÜÇ ÇEYREKTEN YOLCULUK
- Petunia Teyze, Harry Dokuz Üç Çeyrek platformu yazısını ararken diğer Dursley’ler kadar şaşırmış görünmektedir. Ancak Ölüm Yadigârları kitabında görüyoruz ki, bu Petunia Teyze’nin ilk kez olmayan bir peronu araması değil. Buna çoktan şahit olmuştu.
YEDİNCİ BÖLÜM
SEÇMEN ŞAPKA
- Harry, ilk yılında Seçmen Şapka seremonisine Sally-Anne Perks’tan sonra çağrılmıştır. Ancak, Zümrüdanka Yoldaşlığı kitabında beşinci senelerden herkes S.B.D.’ler için yine aynı şekilde isim sırasında göre çağrılırken Harry’den önce Parvati Patil çağırılmaktadır. O sene bazı ailelerin çocukları okuldan almak istediğini hesaba kattığımızda, belki de Sally-Anne o sene okula gelmemiştir diye düşünebiliriz.
- Önceki bölümde, Harry’nin doğum günü tarihi olan 31 Temmuz’un salı gününe denk geldiği söylenmektedir(O yılın tarihi yanlış olsa bile). Bu da, 1 Ekimin cumartesi gününe denk geldiği anlamına gelir. Yani ertesi gün pazar günüdür. Ancak dersler başlamıştır.
DOKUZUNCU BÖLÜM
GECE YARISI DÜELLOSU
- Fred, Harry’ye Gryffindor Quidditch Takımı’nın Charlie ayrıldı ayrılalı kupayı kazanamadığını söylemektedir. Ancak Charlie 1984-1991 yıllarında Hogwarts’ta okumuştur. Yani, Harry geldiğinde yeni mezun olmuştur. Aslında, Harry takımda Charlie’nin boşluğunu doldurmuştur. Bu da bu sözü anlamsız kılmaktadır. Elbette, Charlie okulu bitirmeden önceki yıllarda Quidditch’i bırakmış olabilir; ancak böyle bir bilgi verilmemektedir.
ONUNCU BÖLÜM
CADILAR BAYRAMI
- Cadılar Bayramı şöleninde, İfrit saldırısına uğradıklarında Profesör Dumbledore öğrencilere kendi ortak binalarına gitmelerini söyler. Ancak İfrit zindanda, yani Slytherin binasının olduğu yerdedir. Dumbledore bu emirle bazı öğrencileri canavarın kollarına göndermektedir. Yapılacak mantıklı şey, öğretmenler İfrit’i etkisiz hale getirene değin öğrencilerin salondan ayrılmamasıdır.
ON DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
NORVEÇ PÜTÜRLÜSÜ NORBERT
- Charlie’nin mektubunun geldiği gün çarşamba gecesi olarak geçmektedir. Ancak daha önce bahsedildiğine göre, Çarşamba gecesi öğrencilerin Astronomi dersi vardır. O sırada derste olmaları gerekmesi bir yana, uyanık öğrenciler olacağı için odanın da pek sakin olmayacağı söylenebilir. Bu hata kitabın orijinal dilindeki yeni baskılarda düzeltilerek cumartesi günü olarak değiştirilmiştir. Ancak Türkçe baskısında hala çarşamba olarak geçmektedir.
ON ALTINCI BÖLÜM
KAPAĞIN ALTINDA
- ‘Canlı’ satranç takımıyla oynamak zorunda kaldıklarında Ron, “Harry, sen filin yerini al… Hermione, sen de onun yanına, kalenin yerine geç,” demektedir. Oysaki bir satranç takımında kalenin yanında at vardır, fil değil. Belki de “onun yanına” derken tam birebir konum anlatmaya çalışmamıştır. Bilemiyoruz.
- Harry fili oynarken son hamlesi “sola üç adım attı.” diye betimlenmektedir. Oysaki satranç oyununda fil sadece çapraz gidebilmektedir. Belki de, çapraz sola üç adım denilmek istenmiş ve yanlış yazılmış olabilir.
- Snape’in testine geldiklerinde onları siyah ateşten geçmelerine izin verecek ve mor ateşten geçerek de dönmelerine izin verecek toplamda iki şişe vardır. En küçük şişe siyah ateş için olan iksiri tutmaktadır ve sadece bir kişilik iksir vardır. Eğer durum buysa Quirrell en başta Kelid Aynası’na nasıl ulaştı? Buna ‘hata’ demezsek şayet, verilecek iki cevap olabilir:
- Test her seferinde baştan başlıyor olabilir; aynı satrancı tekrar oynamak zorunda kalmaları gibi.
- Quirrell iksirin tamamını içmemiş olabilir.
Kaynak: 1
Peki Felsefe Taşı’ndan sizin gözünüze çarpan hatalar var mı? Bizimle paylaşmayı unutmayın!
İşte bu tartışma açısından süper bir haber. Rowling mükemmel değil tabi ama kocaman bir dünya yaratıp sadece bu kadar küçük hatalar yapması mükemmele baya yakın olduğunu gösteriyor. Sanırım yazarken yanlış yılın takvimine baktı, yanlışların çoğu geçmiş çatışması ama hiç önemsemedim açıkçası. En büyük hata charlie meselesi bence. 1. kitapta harryden bir önceki 7 yıl yani charlie’nin yılları çok övülüyor ama 3. kitapta mcgonagall diyor ki ‘7 yıldır kazanamamıştık’. Ben kafamda şunu düşündüm: charlie muhteşem bir oyuncu olsa da sadece ilk yılında kupayı kazandırabildi. Tabi bu evren içi muhtemel bir açıklama, gerçekte durum rowlingin matematik hatası yapması. Kadıncağızın matematiği gerçekten kötü ve sanırsam yazarken charlie’yi olması gerekenden daha yaşlı düşündü
Bir hata yine var. Mesela Hogwarts 1 eylülde açılıyor. Felsefe taşı yani 1. Kitapta harry nin doğum günü 31 temmuzda ve hagrid geliyor onu ertesi gün götürüyor. Ama tarih daha ağustosun başı ve onu o gün trene bindiriyor. Ama halbuki okul 1 eylülde açılacaktı. Aradaki 1 aylık dilim nereye gitti?
O aslında sadece filmde öyle oluyor, kitapta Harry Dursley’lerin yanına dönüyor.
Sadece filmleri izlediğin o kadar belli oluyor ki