J.K. Rowling’in Öldürmeyi Düşündüğü Karakterler ve Dilediği Özürler

Yıllar boyunca Harry Potter kitaplarında yaşamını yitiren karakterler için yas tuttuk. Şanslıyız ki artık daha fazla karakter ölemiyor(!) Gelin Pottermore aracılığıyla, ölümden dönen karakterlere ve ölümün pençesinden kurtulamayan isimlere birlikte göz atalım.

J.K. Rowling bir keresinde, çocuk kitabı yazarlarının “acımasız katiller” olması gerektiğini söylemişti – ve dalga geçmiyordu. Sirius Black, Albus Dumbledore, Fred Weasley, Nymphadora Tonks, Remus Lupin, Dobby, zavallı minik Hedwig… Fakat bundan çok daha kötüsü olabilirdi. Yedi kitap boyunca hayatta kalmayı başarabilmiş bazı karakterler, yazar fikrini değiştirmemiş olsaydı ölmüş olabilirlerdi.

J.K. Rowling’in kurtardığı karakterler ve ölmesine sebep olduğu için pişmanlık duyduğu karakterleri sıralıyoruz.

Arthur Weasley

Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı kitabında pek sevdiğimiz Weasleylerin babası Arthur, Nagini -Lord Voldemort’un yılan arkadaşı -tarafından vahşi bir saldırıya uğramıştı. Bu sırada Esrar Dairesi‘ni koruyordu ve bu saldırı onun sonunun geldiği manasına bile gelebilirdi. Sonuçta Voldemort yükselişe geçiyordu ve ölümcül olayların başlaması an meselesiydi. Minnetarız ki Arthur St. Mungo hastanesinde (birkaç Muggle dikişi dışında müdahaleye gerek kalmadan…) iyileşti, fakat bu olay çok farklı bir yöne gidebilirdi.

J.K. Rowling bazı röportajlarında, Lord Voldemort’un büyücülük dünyası üzerindeki korkuyu arttırmak için ‘ebeveynleri öldürmesi‘ gerektiğini hissettiğini söylemişti. Yine de Arthur’u kaybedemezdi.

2007 yılında The Today Show adlı programda verdiği röportajda, “Eğer ayrılığı kaldıramayacağım bir karakter varsa, bu kişi Arthur Weasley’dir.” demişti. “Sanırım bunun bir sebebi de kitaplar boyunca çok az iyi baba gördük. Aslında Arthur Weasley’nin bütün seri boyunca gördüğümüz tek iyi baba olduğunu söyleyebiliriz.

Bu yüzden Arthur hayatta kaldı. Peki ne uğruna? Şöyle ki, Lupin uğruna… Fakat buna sonra değineceğiz…

Ron Weasley

Merlin’in Sakalı! Bir Weasley’den diğerine mi? Evet, J.K. Rowling gerçekten de Harry’nin en iyi arkadaşı Ron’u öldürme fikriyle cilveleşmişti. Fakat bu fikir gerçekleşmedi.

Harry Potter ve Ölüm Yadigarları Bölüm 2 DVD röportajında J.K. Rowling, Daniel Radcliffe‘e serinin ortalarına doğru içlerinden birini  ‘hızlıca ortadan kaldırmayı’ düşünmeye başladığını düşündüğünü söyleyerek şaka yapmıştı. Aslında ciddi ciddi Ron’u öldürmeyi düşündüğünü söyledi – fakat en sonunda Harry, Ron ve Hermione’nin tüm yolu beraber alması gerektiğine karar vermişti.

Yeterince komik bir şekilde, başlangıçta üçlüden hiçbirinin ölmeyeceğini planlamıştım. Fakat ortalara doğru, sanırım çok da mutlu bir düşünce yapısında olmamamın yansımasıyla, üçlüden birini ortadan kaldırmayı düşünmeye başladım. Sadece bu kötülüğü yapmak istedim. ‘Alın, artık bu karakteri bir daha göremeyeceksiniz.’ Fakat kalbimin çok çok çok derinlerinde, Ron’u ciddi ciddi öldürmeyi düşünmüş olsam bile, bunu yapmadım.

Ah. Tabii ki Zümrüdüanka Yoldaşlığı kitabının bir noktasında, korkunç bir an için Ron’un cesedine koştuğumuzu düşünmüştük – fakat bu aslında Bayan Weasley’nin Böcürtüydü. Belki de bu J.K. Rowling’in içindeki ‘kötülüğü’ sisteminden atma şekliydi. Lütfen bizi bir daha böyle korkutma!

Diğer tarafta da özür diledikleri…

Hayatta kalan karakterler için minnettar olsak da, Hogwarts Savaşı sonunda çok fazla kan dökülmüştü. Bildiğiniz gibi, J.K. Rowling her yıl Twitter üzerinden ölmüş karakterler için bir özür diliyor; Severus Snape’ten başlayarak Remus Lupin’e kadar geldi. Kendisinden bahsetmişken…

Remus Lupin

Yazımızın önceki kısımlarında bahsettiğimiz gibi Arthur Weasley’nin hayatta kalmasının bedelini Lupin ödemişti. Aslında J.K. Rowling şöyle bir açıklama yapmıştı: Arthur’un seride kalması gerektiği için, Lupin gitmek zorundaydı. Bir tweet’te bunu açıklamıştı..

Arthur yaşadı, bu yüzden Lupin ölmeliydi. Özür dilerim. Bunu yapmaktan hoşlanmadım. Editörümün beni ağlarken gördüğü tek an Teddy’nin kaderine ağladığım zamandı.

İkisine de sahip olamaz mıydık yani?

Fred Weasley

Arthur ve Ron ölümden sıyrılmıştı fakat Fred o kadar şanslı değildi. Kendisini ailesinden soyutlamış olan kardeşi Percy ile çok kısa ve nadir bir neşe anını yaşadıktan hemen sonra bir lanetin hedefi olmuştu. Rowling Fred’in ölümünü ‘Benim için en kötüsüydü.’ olarak betimlemişti. Bu arada belirtmeliyiz ki, Fred ikizi George yerine seçilmişti çünkü kardeşine oranla çok az farkla daha göze çarpan bir karakterdi.

“Fred normalde ikilinin daha komiği fakat aynı zamanda daha acımasız olanı. Bu yüzden okuyucular George’un olaylara karşı daha hassas olduğunu düşünebilirdi ve bu yüzden ölen Fred olmalıydı.” demişti bir keresinde…

Florean Fortescue

Rowling her yıl seride büyük yeri olan bir karakterin ölümü için özür dilemeye devam ederken, bir tane de ufak bir rolü olan karakter aklına gelmişti: Florean Fortescue. Kendisi Diagon Yolu’nda dondurma dükkanının sahibiydi. Peki neden? Çünkü aslında Fortescue Ölüm Yadigarları’yla iç içe bir karakter olacaktı. Fakat hikaye hakışı değişmişti. Kitap boyunca Fortescue’nun gizemli bir şekilde kaybolduğunu görmüştük. Aslında Rowling başlangıçta bunu Harry’nin Fortescue’yu keşfetmesi için yapmıştı, onun yerine sonunda karakteri sebepsizce öldürmekle sonuçlandırdı.

Fortescue Voldemort tarafından çok fazla (ya da çok az) şey bildiği için öldürülen ilk büyücü değil, fakat kendimi suçlu hissettiğim tek küçük karakter çünkü bütün bunlar benim suçumdu.” diye açıklama yapmıştı.

Sonunda, herkesin ölümü için bizlere sunduğu sebepleri anlıyoruz – bu savaşın doğasında var. Yine de Lord Voldemort’un dönüşü sırasındaki kara günlerde dondurma yapan bir adamı öldürmek? Affedilemez.

Ölümden dönen karakterler hakkındaki düşünceleriniz neler? Seriyi hayatta tamamlayamayan karakterler hakkında neler düşünüyorsunuz? Bizlerle paylaşmayı  unutmayın.

Forumdan Cevaplar!