7 Maddede Harry Potter Dünyasında Yılanların Önemi: İşte Büyücülük Dünyasının En Gizemli Canlıları
|Harry Potter evreninde yılanlar yalnızca tehlike değil; aynı zamanda kadim semboller, büyü araçları ve karanlık sırların taşıyıcısıydı. İşte yılanların bu büyülü dünyadaki 7 önemli rolü.
Harry Potter Evreninde Yılanlar
1. Slytherin’in Simgesi Yılandı
Hogwarts’ın dört binasından biri olan Slytherin’in simgesi bir yılandı. Kurucusu Salazar Slytherin, hırslı, kurnaz ve kararlı öğrencileri seçmesiyle tanınıyordu.
Çin burcuna göre Yılan Yılı’nda doğan kişiler de benzer özellikler taşır: zekâ, sezgi ve gizem. Bu da yılanın Slytherin binasıyla neden bu kadar uyumlu olduğunu açıklar nitelikte.
2. Ilvermorny Okulu’nda da Yılanlara Yer Vardı
ABD’deki büyücülük okulu Ilvermorny’de de yılanlara büyük önem veriliyordu. Okulun dört binasından biri, zihinle ilişkilendirilen Horned Serpent (Boynuzlu Yılan) adını taşıyordu. Bu yaratık, okulun kurucusu Isolt Sayre’ın favori büyülü canlısıydı.
Sayre, bu yaratıkla iletişim kurabiliyor ve onun boynuzundan aldığı parçalarla ilk Amerikan yapımı asayı oluşturuyordu. İlginç bir detay: Sayre, Salazar Slytherin’in soyundan geliyordu.
İlginizi Çekebilir: Ilvermorny Cadılık ve Büyücülük Okulu’nun Binaları
3. Yılanlarla Konuşabilen Büyücüler Vardı
Yılan dili ya da Çatalağız, sadece özel büyücü ve cadıların konuşabildiği gizemli bir dildi. Bu dili konuşabilen kişilere Parsel ağızlı denirdi ve bu yetenek genellikle Salazar Slytherin’in soyuna aitti.
Harry Potter ise bu kurala uymayan istisnalardan biriydi; yeteneği, Voldemort’la olan bağından kaynaklanıyordu. Ancak büyücülük dünyasında bu yetenek şüpheyle karşılanıyor, karanlık sanatlarla ilişkilendiriliyordu.
4. Karanlık Sanatların Temsilcisi Oldular
Yılanlar, büyücülük dünyasında en çok karanlık büyüyle özdeşleştirilen hayvanlardandı. Lord Voldemort’un simgesi olan Karanlık İşaret, ağzından yılan çıkan bir kafatasıydı.
Onun sadık yoldaşı Nagini, hem düşmanlarını yok ediyordu hem de karanlık büyünün en korkutucu örneklerinden biriydi. Ayrıca, Sırlar Odası’ndaki Basilisk gibi yılanlar da dehşet saçan yaratıklar olarak karşımıza çıkıyordu.
5. Nagini Bir Hortkuluk’tu
Lord Voldemort’un yanında her daim bulunan dev yılan Nagini, aslında bir zamanlar insandı. O bir Maledictus’tu; kanındaki lanet nedeniyle zamanla dönüşümü tamamlanmıştı.
Voldemort ona o kadar güveniyordu ki ruhunun bir parçasını ona aktardı ve Nagini’yi bir Hortkuluk haline getirdi. Bu da onu yalnızca tehlikeli değil, aynı zamanda büyücü tarihinin en karanlık sırlarından biri yaptı.
6. Hogwarts Dev Bir Yılan Tarafından Tehdit Edilmişti
Sırlar Odası’nda gizlenen Basilisk, yani Yılanların Kralı, bir bakışıyla insanları öldürebilen devasa bir yaratıktı. Bu yaratık, yalnızca Slytherin’in varisi tarafından kontrol edilebiliyordu.
Hogwarts’ta korku saçan Basilisk, okulun tesisat sistemini kullanarak gizlice dolaşıyordu. Yumurtasının bir kurbağanın altında çatlatılması gerektiği düşünüldüğünde bile ne kadar olağanüstü bir yaratık olduğu anlaşılabiliyordu.
7. Harry’nin İlk Büyüsü Bir Yılanla İlgiliydi
Harry Potter’ın büyüye olan yatkınlığını ilk gösterdiği an, Londra Hayvanat Bahçesi’ndeki bir yılanla yaşadığı olaydı. Dudley’nin doğum gününde camın kaybolmasıyla serbest kalan Boa Yılanı, Harry’ye teşekkür ederek kaçmıştı. “Thanksss, amigo” (Teşekkürler dostum) diyerek uzaklaşan bu yılan, Harry’nin içindeki büyünün ilk işaretlerinden biriydi.
Teori: Basilisk ve Nagini Aslında Gayet Masum Yılanlar mıydı?
Harry Potter dünyasında yılanlar hakkındaki görüşlerinizi yorumlar bölümünde paylaşmayı ve ve bizleri Google News’ten takip etmeyi unutmayın. Ayrıca Büyücülük Dünyası temalı forumlarımıza göz atmak isterseniz buraya tıklayarak aramıza katılabilirsiniz.
Kaynak: Wizarding World
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!