Sırlar Odası’nın Yeniden Açığa Çıkmasıyla Aydınlanmış 6 Yanlış Efsane

Sırlar Odası‘nın tartışmalara bu denli açık olması gerçekten de hayret verici bir şey değil. Sadece Salazar Slytherin‘in -safkanları el üstünde tutan ve Karanlık Sanatlar‘a karşı olan yakınlığıyla bilinen kıymetli büyücümüz- varisleri tarafından girilebilen gizli bir yeraltı odası okul tanıtımı broşürüne koymak isteyeceğiniz bir mekan değil gibi.

Yine de büyücü dünyasında efsaneleri gerçeklerden ayırmak güzel bir iş. Gelin bu efsanelerden altısına beraber göz atalım…

Efsane 1: Sırlar Odası Gerçek Bir Oda Değildir

Harry Potter ve Sırlar Odası kitabına kadarki en büyük efsane, Sırlar Odası‘nın aslında var olmadığı yönündedir. Tarih Profesörü Binns, Slytherin’in diğer Hogwarts kurucularından habersiz bir oda inşa etmesi, bu odayı da içinde dehşet verici bir yaratıkla birlikte büyüyle mühürlemesi fikrine katı bir şekilde karşı çıkmıştır. Bu fikrini de birçok ileri cadı ve büyücünün yıllar boyunca odayı arayıp da bulamamalarına bağlamıştır.

Aslında, Parvati Patil’in de söylediği gibi, Slytherin odayı mühürlemek için Karanlık Büyü kullanmış olabilirdi. Ve pek tabii bunu yapmıştı, bu da sadece Slytherin’in yılanlarla konuşma yeteneğine sahip büyücülerin Oda’yı açabileceği manasına geliyordu.

Efsane 2: Sadece Kara Cadı ve Büyücüler Yılanlarla Konuşabilir

Salazar Slytherin de dahil olmak üzere birçok diğer büyücü de sadece Kara Büyü ile uğraşan cadı ve büyücülerin Çataldili‘ni, yılanların dilini, konuşabileceğini düşünmüştür.

Harry de bu konu hakkında endişelenmiştir – Voldemort ile birlikte Çatalağız olduğunu öğrendiğinde Seçmen Şapka‘nın kendisini Slytherin’e yerleştirme fikrini hatırlar. Fakat bu binaya özellikle katılmak istememiştir çünkü Karanlık Sanatlarla ilgili hiçbir şey yapmak istememiştir. Dumbledore‘un da dediği gibi, Harry’yi tanımlayan onun seçimleridir, ve en becerikli Çataldili konuşanları da seçimlere sahiptir…

Efsane 3: Sırlar Odası Sadece Slytherin’in Varisi Tarafından Açılabilir

Eğer birçok insan sadece Kara büyücülerin Çataldili konuşabildiğini düşünüyorsa, ayrıca Sırlar Odası da tarihin en iyi bilinen Çatalağız’ı tarafından mühürlendiyse, sadece Slytherin’in varisinin Oda’yı açılabileceği fikri efsaneyi güçlendirmiştir.

Fakat bu o kadar da doğru değildir, çünkü Çataldili konuşabilen herhangi bir kişi Oda’yı açabilir ve ayrıca Voldemort/Tom Riddle‘ın varsayımına rağmen, bu konuşmacıların hepsi de Slytherin’in neslinden değildir. Ginny Weasley, Oda’yı Tom Riddle’ın etkisi altında açar, ve Harry – Çataldili’ni sadece birini kullanmak için kullanan kişi – Oda’yı Ginny’yi kurtarmak için açar. İkisi de Slytherin’in varisi değildir. Fakat yine de Dumbledore’un dediği gibi, Harry’nin Çataldili konuşma yeteneği, Slytherin’in asıl varisi, Voldemort tarafından Harry daha bebekken onu öldürmeye çalışırken Harry’ye kazara aktarılmıştır. Bu yüzden de belki de bu efsane içinde biraz doğruluk payı içeriyor olabilir.

Efsane 4: Hagrid, Oda’yı 50 Yıl Önce Açmıştı

Eğer insanlar Oda’yı sadece Slytherin’in varisinin açabileceğini düşünüyorsa, Tom Riddle’ın Hagrid‘i hedef göstermesinin ciddiye alınması komik olmalıydı. Fakat ciddiye alındığını Riddle’ın günlüğünde Harry’ye anlattığını biliyoruz.

Mızmız Myrtle, Sırlar Odası’nda cirit atan canavar tarafından öldürüldüğünde, Hagrid’in korkunç canavarlara karşı olan sevgisi şüpheleri üzerine çekmişti. Riddle bu şüpheleri kullandı ve, Hagrid’in canavarlarından biri olan Aragog‘u ortaya çıkardı. Aragog’un da Hogwarts’ta dolanan ve yıkım yaratan canavar olduğunu öne sürdü. Aragog’un sadece Hagrid’e yanıt vermesini düşünürsek Hagrid kolay bir günah keçisiydi. Fakat Hagrid’in Hogwarts’tan kovulması ne kadar adaletsizse Riddle için bir o kadar ödüldü.

Efsane 5: Slytherin’in Canavarı Devasa Bir Örümcek

Aragog devasa, kıllı, çok korkunç görünümlü, bolca gözü olan ve jilet gibi keskin kıskaçları olan  bir örümcekti. Bu haliyle bile gayet korkunç bi canavardı ve ortaya çıkması Sırlar Odası’nın ilk kez açılmasıyla çakışmıştı. Ayrıca Aragog’un insanları yemek gibi doğal alışkanlıklarını düşünen Hogwarts çalışanları tereddüte düştü. Fakat Aragog Slytherin’in canavarı değildi.

Slytherin’in canavarı bir Basilisk‘ti -tek bakışıyla insanları öldürebilen devasa bir yılan. Aragog ve örümcek kolonisi ondan çok korkuyordu. Hermione, Basilisk’in Hogwarts’ı borular aracılığıyla gezdiğini fark edince her şey yerine oturmuştu. Slytherin’in onu kontrol edebilmesi, Riddle’ın ve Harry’nin onu duyup konuşabilmesi üçünün de Çatalağız olması sayesindeydi.

Efsane 6: Malfoylar Slytherin’in Varisleridir

Eğer Hagrid bile Slytherin’in varisi olarak görülebiliyorsa, daha bariz bir adayı kaçırmak olmaz. Draco Malfoy, Muggle doğumlulara acımasız davranır ve kendisi kadar ahlaka sahip olan iğrenç babası Lucius da Voldemort’un zamanından kalanları takip eden, bilinen bir Kara büyücüydü. Ron ve Harry’nin neden Muggle doğumlu öğrencilere saldıranın Malfoy olduğunu düşünmesinin doğal olduğunu görebilirsiniz.

Bu yüzden de Malfoy’un herkes kadar şaşırmış olmasını öğrenmek şok ediciydi. Varis olarak düşünülmesinin tek sebebi soyadıydı ve ev cini Dobby‘nin bile farkında olduğu planları, babası oğluna söyleyecek kadar Draco’yu önemli görmemişti…

Peki sizler Sırlar Odası hakkında neler düşünüyorsunuz? Büyücülerimizin doğru sandığı yanlış olan başka bir şey aklınıza geliyor mu? Bizlerle paylaşmayı unutmayın!

⁠⁠⁠Evapsie!
Site Yorumları
3 Yorum