Hermione’yi Siyahi Bir Oyuncunun Oynaması Harry Potter’daki Önemli Bir Temanın Altını Çiziyor

hermione_granger

Harry Potter dünyasında büyücüler şömineyle ışınlanıyor, resimlerle konuşabiliyor ve süpürgeyle uçarak altın bir topu yakaladıkları sporları var. Ama sosyal medyaya bakılırsa, bazı hayranlara göre uyarlama bir eserdeki karakterin siyahi bir kadın tarafından oynanması inanılır gibi değil.

J.K. Rowling’in kitaplarından uyarlanan, Londra’da sergilenecek Harry Potter ve Lanetli Çocuk oyununda yetişkin Hermione Granger’ın Noma Dumezweni tarafından oynanacağı açıklaması çoğu hayranlar tarafından olumlu tepki aldı. Ama ne yazık ki internetteki bazı hayranlar fikre tamamen karşı çıktılar.

Rowling Twitter’da Hermione’ye ait betimlemenin “kahverengi göz, kıvırcık saç ve zeka” olduğunu ve “beyaz tengi rengi hiçbir zaman belirtmemişti” dedi. Rowling’in bunu söylemekteki niyeti kendine ait tabi ki.

Bu açıklamayı yapması ayrıca biraz gereksiz de. J.K. Rowling Hermione’yi beyaz, siyah, yeşil, kırmızı veya hepsi olarak bile yazmış olsaydı, bir uyarlama; eserin tıpatıp kopyalanması olmak zorunda değildir.

Bir oyuncu karakterin ruhuyla bütünleşerek karakterin kendisi olur, karakteri önceden canlandıran oyunculara benzeyerek değil. Shakespeare’in eserleri yıllar boyunca farklı etnik kökenlerden gelen oyuncularla canlandırıldı; beyaz aktörler Othello’yu canlandırdı. Porto Riko’lu aktör Lin-Manuel Miranda’nın Broadway müzikali Hamilton’da Amerika Birleşik Devleteri’nin kurucularından olan Alexander Hamilton’ı -ki kendisi beyazdı- canlandırması oyuncunun performansını ne daha az güçlü, ne de daha az özel yapıyor. Tam tersine müzikalin farklı etnik kökenlerden oyuncular barındırması Amerika’nın göçmenler tarafından kurulduğunun altını başka her şeyden daha iyi çiziyor.

Bayan Dumezweni’nin seçilmesine karşı çıkanlar, bu seçimin ne kadar doğru olduğunun göstergesi. Her şey bir yana, Hermione Granger’ın en önemli özelliklerinden biri kendi dünyasında onu kirli ve uygunsuz gören yobazlara karşı verdiği savaş.

Birçok özelliği ile birlikte, Harry Potter serisi gerçek dünyadaki önyargıların bir alegorisi. Serideki kötü karakterlerin ana motivasyonu, soyu büyücülerden gelen “safkan” büyücülerin, normal Muggle ailelerden gelen büyücülerden daha üstün olduklarına inanmaları.

Hermione’nin ailesi Muggle. Hogwarts’ta öğrendiği talihsiz derslerden biri de “kirli” ve “saf olmayan” anlamına gelen “bulanık” kelimesi. Bu iğrenç kelime büyücülük dünyasının ana kötü karakteri Lord Voldemort’un ve yardımcılarının ajandasında önemli bir yer oynuyor.

hermione-granger

Harry Potter serisindeki kötülük sadece fantazi değil, genç okurları için dramatikleştirilmiş olan, herkesin bildiği, bağnazlık, ırkçılık ve faşizm gibi dünyamızda bulunan kötülüklerin değiştirilmiş halleri. Professor Dumbledore’un, başka bir kan takıntılı kötü karakter olan Gellert Grindelwald’u yendiği yıl olan 1945’in, aynı zamanda Hitler’in güçten düştüğü yıl olması bir rastlantı değil.

Kitaplardaki en yetenekli karakterlerden biri olan Hermione’nin, sırf muggle’dan doğma olduğu için daha aşağılık ve “bulanık” olarak görülmesi önemsiz bir durum değil. Hatta bu durumun seçilmiş kişi olan Harry Potter için verdiği savaşı çok daha kişisel hale getirdiği ve alın yazısı olan başarıyı gerçekleştirmesinde ona motivasyon verdiği bir gerçek. Hermione’nin kişisel deneyimleri karakterinin ev cinlerini kurtarmak için yaptığı aktivizmine de yansıyor. Eğer Hermione’nin oyuncu seçiminde çeşitliği savunacak biri gerekseydi, o kişi orijinal, gururlu ve sosyal adalete değer veren Hermione’nin kendisi olurdu.

Elbette ki beyaz bir oyuncu karakteri gayet güzel canlandırabilirdi, Emma Watson bunu filmlerde yaptı. Ama her ikonik karakter gibi, Hermione Granger karakteri de tek bir oyuncuya ait değil veya tek bir görünüşle tanımlanamaz. Bir Harry Potter hayranının değişikliğe karşı çıkması, serinin en önemli temalarından biri olan eşitliğe ihanet etmek gibi olur.

5 Yorum

Bir Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir