Harry Potter Serisinde Bizlere İyimser Olmayı Öğreten 7 Karakter

Harry Potter Serisinde Bizlere İyimser Olmayı Öğreten 7 Karakter

Harry Potter dünyası okurlarına bugüne dek birçok şey öğretmiştir. Bunlardan biri de her şart altında iyimser kalabilmektir. İşte büyücülük dünyasından 7 iyimser karakter!

Enerjimiz ve hayatın gidişatı kötü olduğu bazı zamanlarda, hepimiz biraz ilham kaynağı ararız. İçinde bulunduğumuz günlerde sokağa çıkma yasaklarıyla ve salgınla boğuşurken neşe kaynağı olmaları için büyücülük dünyasından pozitif düşünen bu karakterlerine birlikte göz atıyoruz.

İşte Harry Potter Dünyasından Bizlere İyimser Olmayı Öğreten Karakterler

Luna Lovegood

Luna Lovegood

Eğer dünyanın aslında o kadar da kötü olmadığını, umut ışığının her zaman karanlığı delerek ulaşacağını bize hatırlatacak  bir Harry Potter karakteri varsa o da Luna Lovegood‘dur. Nazik ve eksantrik bir Ravenclaw olarak Hogwarts’ta kendisiyle alay edilmiş olabilir (sonuçta lakabı “Laklak”tı) fakat Luna’nın tek suçu açık fikirli olmasıydı.

Hayatının bazı karanlık zamanlarında olaylara duygularını karıştırmadan her zaman mantıklı yaklaşımı okuması (ve izlemesi) bizlere cesaret veriyordu. Ayrıca Luna’nın dostluğu bizi her zaman sakinleştiriyordu.

Annesinin nasıl öldüğü hakkında konuşmasından (“Annem. Olağanüstü bir cadıydı aslında, ama deney yapmayı severdi…”) korkunç Hogwarts öğrencilerinin eşyalarını çalmasına kadar (“Geri gelirler, sonunda hep gelirler…”) Luna her ne olursa olsun her zaman olayları olumlu yanından görüyordu.

Luna’nın bize öğrettiği şey: Hiçbir zaman unutmayın; her şey daha iyi olabilir ve olacaktır.

Hermione Granger

Hermione Granger

Hermione daima mantıklı düşünürdü, bu da problemlere karşı genellikle bilgece ve pratik çözümler sunmasını sağlardı. Kendisine daima çözmesi gereken problemler sunmak konusunda başarılı olan Harry Potter ile arkadaş olması iyi bir şeydi.

Hayatın sürekli karşımıza çıkarttığı tonla soruya karşı cevabı anında bulamasak bile çözümü bulmanın her zaman mümkün olduğunu hatırlatan Hermione bunu inanılmaz zekasıyla bize kanıtlıyordu.

Tabi ki Hermione de hepimiz gibi sinirlenebiliyordu fakat arkadaşları için her zaman güç kaynağı olmuştu. Örneğin Draco Malfoy’un gereksiz yorumlarını görmezden gelmekte ustaydı. Ayrıca Harry ve Ron’a hayattaki ufak tefek terslikleri görmezden gelmelerini açıklamakta çok iyiydi – daima daha önemli olan şeylere odaklanıyordu.

Harry Potter serisinde Hermione’nin içinde ne kadar büyük bir kişisel güç yattığını gösteren en önemli dönemlerden biri de Harry Potter ve Ölüm Yadigarları kitabındaki kamp zamanlarıydı. Hortkulukları aradıkları bu günlerde Hermione sürekli olarak zekice büyüler veya cesaret konuşmaları yapmayı düşünmeye zaman harcıyordu. Ron kampı bir süreliğine terk ettiğinde, tüm umutların tükendiğini düşündüklerinde bile Hermione bir şekilde devam edebilmelerini sağladı. Ama tabi ki bu Ron kampa geri döndüğünde, aklından geçenleri ona “yansıtmasını” engellemedi. İyi yaptın, Hermione…

Hermione’nin bize öğrettiği şey: Hiçbir şey üstesinden gelinemeyecek kadar büyük değildir.

Arthur Weasley

Arthur Weasley

Eski dostumuz Arthur Weasley‘yi ne zaman görsek yüzlerimiz daima gülüyordu. Kendisinin daima neşeli ve uyumlu olma eğilimi vardı.  Eğer isteseydi Arthur birçok şey hakkında şikayet edebilirdi, örneğin Bakanlık’taki işinden çok kazanamıyordu ya da oğulları Fred ve George her zaman uçarıydı. Ama Arthur sadece akışına bıraktı, üstüne yedi çocuklu bir baba olarak hiç bitmeyen sabrı karşısında etkilendik.

Zümrüdüanka Yoldaşlığı‘nda saldırıya uğradığı zaman biz okuyucular Ron’un babası hakkında oldukça üzülmüş ve endişelenmiştik – ama yine de şükürler olsun ki iyiydi. Daha da ilginci Arthur o kadar olumlu bir ruh halindeydi ki hastanede yatarken yaraları için Muggle dikişlerini denemeye kalkışmıştı.

Arthur hakkında sevdiğimiz bir diğer şey de Muggle topluluklarına karşı her zaman iyi gözle bakıyordu – Bayan Weasley Muggle dikişleri hakkında pek mutlu olmasa bile.

Arthur’un bize öğrettiği şey: Hayatta birçok zorluk vardır. Onlara karşı nasıl tepki vereceğiniz ise sizin tercihinizdir.

Scorpius Malfoy

Scorpius Malfoy

Harry Potter ve Lanetli Çocuk‘ta, Hogwarts Ekspresinde Scorpius’la tanıştığımızda Draco Malfoy’un oğlunun aslında iyi biri olduğunu öğrenmek bizi şaşırtmıştı. Merlin’e şükürler olsun ki Albus Potter, Harry’nin ortanca oğlu, onunla tanışmıştı. Scorpius’un her zaman eğlenceli ve inek olmaktan gurur duyan yaklaşımı, Albus’un Hogwarts hayatında karşılaşacağı zorluklar için gereken en önemli malzemeydi. Scorpius’un daima alaycı yorumları ve tatlılar hakkında minik bir şarkısı bile vardı.

İkilinin kendini içinde buldukları her türlü tehlikeli duruma karşı Scorpius’un daima zekice bir esprisi oluyordu. Ayrıca kendisinin asabi karakterine rağmen, en iyi arkadaşının yanında durduğu süre boyunca daima iyi olacağını biliyordu.

Scorpius’un bize öğrettiği şey: Hayattaki karamsar zamanlarımızda biraz espri anlayışı oldukça yardımcı olabilir.

Dobby

Dobby harry potter

Biricik Dobby olmadan bu liste tamamlanamazdı, bu yüzden Dobby sizlerle! Dobby’nin yaşamdan zevk almayı öğrenmesi biraz zaman almıştı (sonuçta Malfoy ailesinde yıllar boyunca bir ev cini olarak yaşamak yardımcı olmamıştı) fakat kendi özgürlüğünü ıslak bir çorap aracılığıyla kazandıktan sonra yardıma ihtiyacı olanlar için her zaman oralarda bir yerlerdeydi. Özellikle Harry’nin ihtiyaç duyduğu her şeye sahip olduğundan her zaman emin oluyordu. Bu ihtiyaç basit bir tavsiye ya da tahmin ettiğiniz gibi daha fazla çorap olabiliyordu.

Dobby’nin hüzün dolu son anlarını hatırlatmayacağız çünkü bunu yazarken gözyaşlarına boğulabiliriz. Fakat daima hatırlayın; Dobby’nin özverili davranışları, diğerlerinin içindeki nezaketi bir şekilde dışarı çıkarmıştı.

Dobby’nin bize öğrettiği şey: Kendi içinizdeki neşeyi bulabilmek için diğerlerinin hayatlarına neşe katın.

Colin Creevey

Colin Creevey harry potter

Heyecanla dolup taşan Colin bir Hogwarts öğrencisiydi ve her türlü büyülü anıyı yakalamak için etrafta koşturuyordu. Muggle doğumlu olan ve kardeşi Dennis gibi kendisi de Hogwarts’a kabul alan Colin gözlerine inanamamıştı (onu kim suçlayabilirdi ki?) ve Harry Potter kısa sürede kendisinin favori konusu olmuştu.

Colin’in pozitif yaklaşımı çok basit bir şekilde, kardeşi Büyük Göl’e düştüğünde ona verdiği tepkiyle anlatılabilir.

“Colin, göle düştüm!” dedi tiz bir sesle, kendini boş bir sandalyeye atarak. “Harikaydı! Ve sudaki bir şey beni yakalayıp kayığa itti!”. “Süper!” dedi Colin, onunkine denk bir heyecanla. “Dev mürekkep balığı olmalı o, Dennis!”
Harry Potter ve Ateş Kadehi

Colin’in bize öğrettiği şey: Yaşamın kendisi kutlanmalıdır!

Newt Scamander

harry potter newt scamander

Fantastik Canavarlar Nelerdir Nerede Bulunurlar kahramanımız, Büyüzoolog Newt Scamander ile listemizi tamamlıyoruz. Newt’in utangaçlığı kendisini daha farklı bir kahraman yaptı. Büyülü yaratıklara karşı olan saygısı ve nazik doğası, farklı bir mesleğe sahip bu insanın ne kadar sabırlı olduğunu bizlere gösterdi.

Bu yaklaşımını Jacob Kowalski ile tanıştığında da görmüştük – bir No-Maj’a kendisiyle eşit biri olarak davranıyordu. Bazı büyücülerin, özellikle 1920lerde yaşayanların bunu yapmakta zorlandığı aşikardı.

Açık fikirli doğası ve şefkatli tavırları bizi şaşırtmamalıydı: sonuçta Newt bir Hufflepuff.

Newt’in bir cümlesi, kendisinin hayatı yorumlama konusundaki bakış açısını mükemmel bir şekilde açıklıyor: “Benim felsefeme göre, endişe etmek iki kez acı çekmeye sebep olur.”

Newt’in bize öğrettiği şey: Yaptığınız her şeye nezaket ve özen gösterin.

* * *

Peki ya siz bizlere iyimser olmayı öğreten başka hangi Harry Potter karakterini örnek gösterebilirsiniz? Yorumlarınızı bizimle paylaşmayı ve hayata pozitif bakmaya devam etmeyi unutmayın!

14 Yorum

Bir Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir