İşte Bizlere Gerçek Ginny Weasley’yi Gösteren O Sahne!
|
Weasley Kardeşler‘in en küçüğü ve kardeşlerden tek kız olanı olarak Ginny’nin kendini göstermesi oldukça zor olmuştu. Ancak büyüdüğü zaman harika biri haline geldi. Yazımızın buradan sonrasında Melez Prens ve daha fazlası hakkında birçok spoiler görebilirsiniz, dikkat edin!
Harry Potter kitapları boyunca Ginny’nin son derece kuvvetli bir ruhu vardı, hatta o kadar çok kuvvetliydi ki bir süre sonra Harry Potter’ın kendisi bile fark etmeye başlamıştı. Ancak başarılı bir Quidditch oyuncusu ve kararlı bir Gryffindor olan Ginny, her zaman Harry’nin kız arkadaşı olmaktan çok daha fazlaydı. Ve Harry’nin kendisinden ayrıldığı bu korkunç bölüm, onu en çok sevdiğimiz yer.
Beyaz Mezar
Dumbledore ölmüştü. Harry ve ona en yakın olan insanlar cenazesi için toplandığında Harry’nin büyük kederi aklındaki tek şey değildi. Çok önemsediği insanlardan birini daha bırakmak zorunda olduğunu biliyordu: Ginny. Harry, Melez Prens’in büyük bir bölümünü Ron’un kardeşinden hoşlandığını fark etmekle harcadıktan sonra çift sonunda bir araya gelmişti (Ginny de tabii ki bundan önceki yıllarını Harry’ye bayılarak ve onu her gördüğünde inanılmaz bir şekilde kızararak harcamıştı), ve Harry çok uzun süren karanlık günlerin sonrasında sonunda bir gram mutluluğa kavuşmuştu. Ancak, Dumbledore’un ölümünden sonra her şey tekrar hızla değişti.
Harry, Voldemort’un peşinden yalnız gitmesi gerektiğini anladı ve Karanlık Lord’un Hortkuluklarını aramayı planlarken her zamankinden çok daha fazla tehlikede olacağını fark etti. En azından yapabileceği bir şey varmış gibi görünüyordu, Ginny’yi korumak için ilişkilerini bitirmek. Veya, Ginny’nin söylediği gibi, ‘aptalca, asil bir neden’ yüzünden ilişkilerini bitirmişti.
Harry’nin bakışına, onun yokluğunda Quidditch Kupası’nı almalarından sonra Harry’yi kucakladığı zaman yüzünde gördüğü aynı anlaşılmaz, alev alev bakışla karşılık verdi ve Harry o an birbirlerini mükemmel bir şekilde anladıklarını anladı. Ona şimdi ne yapacağını söylediğinde Ginny “Dikkatli ol,” ya da “Yapma,” demeyecek, zaten kendisi de Harry’den farklı bir şey beklemeyeceği için, kararını kabul edecekti. Ve Harry, Dumbledore öldüğünden beri söylemesi gerektiğini bildiği şeyi söylemek için, kendini duygularından arındırdı.
Harry Potter ve Melez Prens
Neden Önemli?
Ginny’nin, Harry’nin kendisinden ayrılmasına verdiği tepki, duygusal olarak yaşından ne kadar daha fazla olduğunu göstermekteydi. Ginny artık bir yetişkindi ve sıradan bir çocuktan değil, Sağ Kalan Çocuk’tan hoşlandığını kabul etmişti.
Harry onu uzun bir süre boyunca “Ron’un küçük kardeşi” olarak görmüştü ancak Ginny bir kız arkadaş veya kız kardeşten çok daha fazlasıydı. Tabii ki Harry’yle ilk tanıştığında kızaran utangaç bir kızdı, ama şunu aklımızda bulunduralım ki sadece 11 yaşındaydı. Sırlar Odası’nda Lord Voldemort’un günlüğü tarafından ele geçirildikten ve neredeyse öldükten sonra Ginny istikrarsız ve travma geçirmiş bir şekilde kalmamıştı, hatta daha da kuvvetli hale gelmişti. Sadece birkaç yıl içerisinde Ginny, Dumbledore’un Ordusu’nda yaşının çok üstünde büyüleri yapabilen kuvvetli bir savaşçı olmuştu. Ayrıca Quidditch’te oldukça iyiydi, komikti ve tüm Weasley’lerin mükemmel bir kombinasyonu gibi görünüyordu; hem Fred ve George’un şakacılığını, hem Ron’un iyi ruhunu, hem de Mrs Weasley’in vahşiliğini almıştı.
Ancak en önemlisi, çok da alaycıydı ve Harry’nin duygusal ayrılığını zıt bir şekilde espriyle karşılamıştı (bu sırada müdürün cenazesinde olduğunu da unutmayalım).
“Ginny, dinle…” dedi çok alçak sesle, etraflarındaki konuşma uğultusu artar ve insanlar ayağa kalkmaya başlarken. “Artık seninle ilişkim olamaz. Birbirimizi görmeye son vermemiz gerek. Birlikte olamayız.”
Ginny, tuhaf bir şekilde çarpık bir gülümseme ile, “Aptalca, asil bir neden yüzünden, değil mi?” dedi.
“Sanki… sanki başkasının hayatının parçası gibiydi, seninle bu son birkaç hafta,” dedi Harry. “Ama yapamam… yapamayız… Artık tek başıma yapmam gereken şeyler var.”
Ginny ağlamadı, sadece ona baktı.
Harry Potter ve Melez Prens
Hayır, ağlamıyordu ve karşı da çıkmıyordu, sadece Harry’ye baktı, ve sakin bir şekilde Hermione’nin kendisine yıllar önce Harry’den hoşlanmaktan vazgeçmeye çalışmasını söylemesini ve erkeklere dalmayıp kendisi olması gerektiğini dalgın dalgın düşündü.
“Aslında senden hiç vazgeçmedim,” dedi. “Geçmedim aslında. Hep ümit ettim… Hermione bana hayatıma devam etmemi söyledi, belki başkalarıyla çıkarsam iyi olacağını, sen etraftayken biraz rahatlamamı söyledi, çünkü sen odadayken asla konuşamıyordum, hatırlıyor musun? Ve eğer ben biraz daha – kendim olursam, benim biraz daha farkıma varabileceğini söyledi.”
“Akıllı kız, şu Hermione,” dedi Harry, gülümsemeye çalışarak. “Keşke sana daha önce çıkalım deseydim. Onca zamanımız olabilirdi… aylar… belki yıllar…”
“Ama sen büyücülük dünyasını kurtarmakla meşguldün,” dedi Ginny, yarı gülerek. “Eh… şaşırdım diyemem. Sonunda bunun olacağını biliyordum. Voldemort’un peşine düşmedikçe mutlu olmayacağını biliyordum. Belki de seni bunun için bu kadar çok seviyorum.”
Harry Potter ve Melez Prens
Haklı. Belki Zümrüdüanka Yoldaşlığı zamanlarında Hermione, Harry’nin okuldaki beşinci senesinde Ginny’yi birden çok daha fazla kendine güvenir gördüğünde belli bir noktada haklıydı. Ginny Yarasa Umacı Büyüleri ile ün kazanmıştı, büyük bir enerji ile Dumbledore’un Ordusu’na katılmıştı (hatta ismini bulmuştu), sonra da Harry ne kadar karşı çıksa da Esrar Dairesi’nde Harry ile birlikte Ölüm Yiyenlerle savaşmıştı. Melez Prens’te Dean Thomas ile ilişkisi Harry’de inanılmaz bir kıskançlık uyandırmıştı, hatta Ginny’nin Hogwarts Ekspresinde onun vagonuna gelmemesi gibi basit bir şey bile Harry’yi rahatsız etmişti. Ginny, Harry fark etmeden onun içine işlemişti ve bu tam da Ginny’nin kendisinden vazgeçtiği anda olmuştu.
Ginny’nin kitapların çoğunda sürekli durdurulduğunu düşünürsek bu mantıklı geliyor. Molly Weasley, birçok şey için ‘çok küçük’ olduğunu söylediğinden odadan hiddetle ayrıldığına ne kadar sıklıkla şahit olduk? Hogwarts Savaşı’nda Ginny güvende kalması için zorlanmıştı, ama savaşmak için yine de çıkmıştı. Ginny, gençliği sinir bozucu buluyor gibi görünüyordu, sürekli baloncuklu naylonla sarılmış gibiydi, aksiyondan hep uzak tutuluyordu. Ginny’nin, tüm dünya – bazen Mrs Weasley bazen de Harry Potter şeklinde – kendisini korumaya çalışırken, kendisini bulmasını ve bunu mizah dolu şekilde yapmasını hepimiz selamlıyoruz!
Zaten ayrılıkları çok da uzun sürmedi, değil mi?
Hinny❤❤
Harry ve Ginny ayrıldığında çok üzülmüştüm.Ayrıca Ron’un kıskançlıkları da çok sinir bozucuydu.Tamam kız kardeşinin üzülmesini istemiyordu ama kız kardeşinin seçimlerine de saygı duymalıydı. Ginny zaten çok güçlü her anlamda.Sadece tek üzüldüğüm şey Harry’nin önceden Cho yerine Ginny ‘i öpmemesiydi.